KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Şam’da Rus İran gerginliği mi

Şam’da Rus İran gerginliği mi

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 10 dk okuma süresi
257 0

Suriye hükümeti, Şam’ın güneydoğu kırsalının kontrolünü ele geçirdikten sonra yerlerinden edilen silahlı muhalif savaşçılar, aileleri ile birlikte ülkenin kuzeyine gönderildi. Geride kalanlar ise temel hizmetlerin eksikliğiyle ilgili sıkıntıların yanı sıra Rus askeri devriyelerinin arasında hükümet yetkilileriyle ‘yaşamaya zorlanıyorlar’. Bu arada söz konusu Rus askeri devriyeleri, Şam’ın güney kırsalını İran’ın nüfuzu altındaki bölgeden uzak tutuyorlar.

Güneydoğu kırsalında başta Yelda, Babbila ve Beyt Sahm olmak üzere birçok kasaba ve köy bulunuyor. Hepsi idari olarak Şam kırsalına bağlı. Kuzeyde Yermuk Filistin Mülteci Kampı ve et-Tadamun mahallesi, kuzeydoğuda Sidi Mikdad ve Kazzaz mahalleleri, güneyde İranlı milisler tarafından kontrol edilen Seyyide Zeyneb bölgesi, doğuda Doğu Guta, batıda ise Haceru’l Esved bölgesiyle çevrilidir.

Suriye hükümeti, 2018 yazında halkı tarım ve hayvancılıkla uğraşan bölgeleri kontrol altına almadan önce, rejimle anlaşmayı reddeden silahlı muhalif grupların savaşçılarının ve ailelerinin Suriye’nin kuzeyine yerlerinden edilmelerine yol açan bir ‘uzlaşı’ anlaşmasıyla Yelda’nın kuzey bölgesi, hükümetin kontrolünde olan et-Tadamun Mahallesi’yle teması sayesinde Şam’ın idari sınırlarına doğrudan bağlandı. Bu arada kuzeyde Babbila toprakları, kuzeyde hükümetin kontrolündeki Şam’ın Kazzaz mahallesiyle bir cephe, güneyde ise İranlı milislerin Suriye’deki en önemli kalelerinden biri olarak kabul edilen Seyyide Zeyneb bölgesi ile bir cephe oluşturdu. Hükümet bu bölgeleri kontrol altına aldıktan sonra, Suriyeli yetkililer başkentin merkezine 4 kilometre uzaklıktaki Babbila’ya ulaşmak için iki yol açtılar. Birincisi, ez-Zehra bölgesinin yaklaşık bir kilometre doğusunda bulunan Güney el-Mutehalik Köprüsü’ne bağlanan Kazzaz mahallesinden, ikincisi ise Şam Uluslararası Havalimanı’ndan Beyt Sahm ve Akraba köyleri üzerinden ulaşım sağlanıyor.

Kazzaz mahallesinden Babbila’ya giden yolun başlangıcında, vatandaşları ve özel araçların hareketi normal ve yoğun bir şekilde seyrediyor. Suriye hükümetinin kontrolü altındaki güneye doğru Kazzaz mahallesi çıkışında bir kontrol noktası kurulu. Vatandaşlar ve otomobiller, kontrol noktasındaki personel tarafından resmi bir denetimden geçirildikten sonra Babbila yoluna devam ederler. Sidi Mikdad mahallesinden Babbila girişine kadar uzanan kesimde yolun her iki tarafındaki binalar sağlam ve kullanılıyor. Ancak bazı binalar savaşta zarar görmüş durumda. Yolların her iki tarafında dizili sık dükkanlar her zaman ki gibi çalışmaya devam ediyor.

‘Büyük yay’ anlamına gelen Babbila’nın girişi, kasabanın adıyla müsemma bir görüntüye sahip. Araçların, yayaların ve pazarların hareketliliği, Mart ayında onuncu yılına girecek olan savaş öncesinden bu yana kasabada sıkça görülen kuzu eti satan dükkanlar gibi doğal seyrinde devam ediyor.

Babbila’nın merkezine doğru iç kısımlara ilerlerken, kasabanın doğusuna doğru görülen binalar sağlam ve kullanımda görünüyor. Ancak elektrik kesintisi nedeniyle bölgenin çoğu kesimi karanlıkta kalıyor. Dükkan sahiplerinin çalışabilmek için kullandıkları jeneratörler sokaklarda büyük bir gürültüye neden oluyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan Yusuf takma adlı bir bölge sakini, silahlı muhalif gruplar tarafından kontrol edilen birçok bölge gibi Babbila’da da savaşın verdiği sadece kısmi hasarın, kasaba ve komşu köylerdeki grupların hükümetle ‘uzlaşıya’ varmasının yanı sıra rejim güçleri ve müttefikleri ile çatışmamaların yaşanmamasından kaynaklandığını söyledi.

Yusuf, kasabadaki nüfus yoğunluğunun ise muhalif grupların kontrol ettiği dönemde kasabanın orijinal sakinlerinin burayı terk etmemelerinden ve Filistinli mültecilerin bulunduğu Yermuk Mülteci Kampı ve Haceru’l-Esved gibi şiddetli çatışmaların yaşandığı komşu bölgelerden insanların buraya gelmesinden kaynaklandığını belirtti.

Kasabanın ve sakinlerinin ‘gizli’ tutulan durumunu tarif eden Yusuf, kasabadan başkente tam ters istikametten ulaşımın sağlandığını, birkaç okulun yeniden açıldığını ve birçok devlet dairesinin yeniden çalışmaya başladığını kaydetti. Bununla birlikte Yusuf, bölge sakinlerinin günde sadece iki saat verilen elektriğin yetersiz olmasından şikayet ettiğinin altını çizdi.

Kasabanın hiçbir yerinde rejim güçleri ve güvenlik hizmetlerinin konuşlandırılmamış olması oldukça dikkat çekerken, farklı bölgelerinde güvenlik birimlerine ait birçok merkez bulunuyor. Bu merkezlere işaret eden Yusuf, “İnsanlar hiçbir şey yapamıyorlar. Sessiz kalmaya zorlanıyor. Zaten tek kaygıları bu yüksek fiyatlar ve yoksulluk karşısında geçimlerini sağlayabilmek” dedi.

Kasabada sıkı güvenlik önlemlerinin alındığını söyleyen Yusuf, insanların zaman zaman kötü niyetli haberlerin arka planında, çoğunlukla silahlı muhalif gruplarla yapılan uzlaşı sonucu başta Yermuk Mülteci Kampı’ndan Filistinli mülteciler olmak üzere buraya gelenlere yönelik gerçekleşen ani tutuklamalardan oldukça endişe duyduklarını ve dehşete düştüklerini söyledi.

Babbila’nın kuzeyinde bulunan Yelda köyündeki görüntüde tıpkı Babbila’ya benziyor. Özellikle Babbila ile kesiştiği noktada nüfus daha yoğun gibi görünüyor. Köyün kuzeyine doğru Şam’ın idari sınırları içerisindeki et-Tadamun mahallesinin güney kesimine yakın bölgesindeki binaların bazılarında savaşın etkileri görülürken, köy ile mahalle arasındaki ana yol büyük bir toprak yığınıyla kapatılmış durumda. Yelda’nın merkezinde, Rus Askeri Polisinin büyük bir merkezi yer alıyor. Birçok köy sakini Şarku’l Avsat’a, Yelda, Babbila ve Beyt Sahm’in çeşitli noktalarında günlük olarak askeri devriyeler gerçekleştirdiğini, Rus askerlerinin bu devriyeler sırasında ve belirli dönemlerde Suriye hükümetinin güvenlik merkezleri önünde durduğunu, iki taraf arasında bilgi alışverişi yapıldığını aktardılar. Öte yandan Sidi Mikdad ve Kazzaz mahalleleri arasındaki Beyt Sahm köyünde yayaların, arabaların ve pazar yerlerindeki hareketlilik Babbila ve Yelda’dakinden daha fazlaydı.

Beyt Sahm köyü merkezinde, birçok dükkanda onlarca yıldır olduğu gibi deve eti satılmaya devam ediliyor. Bununla birlikte köy sakinleri, satın alma gücünün, et ve genel ihtiyaçların fiyatlarındaki fahiş artış ve hükümet kontrolündeki bölgelerde yaşayan nüfusun çoğunluğunun etkilendiği yoksulluk nedeniyle oldukça düşük olduğuna dikkat çektiler.

Babbila Kavşağı’ndan dönüp güneye doğru giden yol, İranlı milislerin kalesi olan Seyyide Zeyneb bölgesine çıkıyor. Seyyide Zeyneb ile Babbila arasındaki yaklaşık 4 kilometrelik yol Seyyide Zeyneb’e bir kilometre mesafede bulunan Huceyra köyüne varmadan kapatılmış durumda. Bu yüzden Babbila’dan Seyyide Zeyneb’e ulaşmak için Şam Uluslararası Havaalanı yolunun yapılması ve Suveyda bölgesine gidiş için elverişli koşulların sağlanması gerekiyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan Babbila, Yelda ve Beyt Sahm sakinlerinin çoğu, Babbila – Seyyide Zeyneb yolunun Rusya ile İran’ın Suriye’deki nüfuz mücadelesi nedeniyle kapatılmış olabileceğini belirtiyor. Çünkü İran, Suriye’deki nüfuzunu artıma çabaları çerçevesinde özellikle Seyyide Zeyneb yakınlarındaki Şam’ın güney kırsalına doğru genişlemeye ve Şam’da, Lübnan’ın başkent Beyrut’un güneyinde oluşturulana benzer bir ‘güney banliyösü’ oluşturmaya çalıştı.

Öte yandan Rusya, tüm gücüyle buna izin vermemek için çabaladı ve Şam’ın güney kırsalındaki kasaba ve köylerde bir uzlaşı anlaşmasına aracılık etti. Şimdi de Rus askeri polisi için Yelda’da kurduğu merkez aracılığıyla anlaşmanın uygulanmasını denetliyor ve izliyor. Dolayısıyla Babbila – Seyyide Zeyneb Yolu’nun kapalı kalmaya devam edebilir.

Bölge sakinleri, Rusya’nın aynı zamanda, uzlaşı anlaşmalarına sponsor olarak, bunların uygulanmasını denetleyerek ve askeri polisi için merkezler kurarak İran’ın, nüfuzunu Doğu Guta’daki bölgelere doğru genişletme çabalarını da engellediğine dikkat çektiler.

Şarkulavsat

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir