Taşkent’teki okullardan birinde Rusça dersi sırasında bir öğretmen altıncı sınıf öğrencisini dövdü. Taşkent’in Çilanzar ilçesindeki 188 numaralı okulun Rusça öğretmeninin yerine görev yapan okul müdürünün bir öğrenciyi nasıl dövdüğünü gösteren bir video sosyal ağlarda yayıldı.
Radyo Özodlik’e göre videoda, bir tartışmanın ardından öğretmenin altıncı sınıf öğrencisi bir öğrenciyi kulağından çekiştirdiği, ardından sertçe tahtaya doğru ittiği, yüzüne vurduğu, boğazından yakaladığı ve sonra da kafasına vurduğu görülüyor. tahtaya birkaç kez.
Özbek başkentinin Okul Öncesi ve Okul Eğitimi Dairesi’ne göre olay, 23 Eylül’de 6. sınıf “B” Rus dili dersinin ikinci vardiyası sırasında meydana geldi. Çocuğun annesi Facebook’ta çatışmanın nedeninin Rusça dersi verme talebi olduğunu yazdı ancak daha sonra gönderisini sildi.
Maria Zakharova’nın tepkisi Rusya ile Özbekistan arasında diplomatik skandala neden oldu
Olaya Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova yanıt verdi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı olay nedeniyle “Özbek tarafından resmi açıklama talep etti”. Maria Zakharova, “İki devlet arasındaki stratejik ortaklık ve ittifaka dayalı dostane ilişkilerde, özellikle dilsel temelde herhangi bir düşmanlığa yer vardır ve olamaz” dedi ve bu konunun “en yakın ilgi alanında” olduğunu ekledi. Özbekistan’dan da suçluya karşı “harekete geçmesi” istendi.
Ancak Özbek tarafı Rusya’nın saldırısına sert karşılık verdi. Buna cevaben Özbekistan Parlamentosu Alt Meclisi Başkan Yardımcısı Alisher Kadırov, Rus temsilcilerine “kendi sorunlarıyla ilgilenmeleri” ve Özbekistan’ın iç işlerine karışmamaları çağrısında bulundu.
“Bizim iç işlerimizi dert etmek yerine kendi dertleriyle ilgilenseler daha doğru olur. Çatışmaların sıfırdan hiçbir faydası olmadığını anladıkları sonucuna varmak için henüz çok erken gibi görünüyor” diye yazdı Alişer Kadırov.
Başkan Yardımcısı Alişer Kadırov borçta kalmadı
Özbekistan Dışişleri Bakanlığı Başkanı Bakhtiyor Saidov da Taşkent’teki okullardan birinde meydana gelen olaya tepkisini dile getirdi. Rus mevkidaşı Sergei Lavrov ile 26 Eylül’de New York’ta BM Genel Kurulu oturum aralarında yaptığı görüşmede, ülkelerin birbirlerinin iç işlerine karışmaması ilkesine bağlı kalmanın önemine dikkat çekti. Özbekistan Dışişleri Bakanlığı başkanı Telegram kanalında, “Karşılıklı güveni güçlendirmek için ülkelerin birbirlerinin iç işlerine karışmaması ilkesine bağlı kalmanın önemi vurgulandı” diye yazdı.
Özbek aktivistler de Moskova’nın “Özbekistan’ın iç çatışmasını alevlendiren” tutumuna öfkeliydi.
Ancak Ulusal Uyanış partisinin lideri Alisher Kadırov, Rus dilinin Özbekistan’daki durumu hakkındaki fikrini geliştirmeye devam etti: “Rusya’da çalışacak olanların Rus dilini bilmesi gerekiyor, ancak bazıları için Özbekistan’da yaşayan Rusların Özbek dilini bilmelerine gerek olmamasının nedeni. Diğer milletlerden yurttaşların anaokulu ve ilkokulda kendi ana dillerini ve değerlerini öğrenmeleri için koşullar yaratılmasının yanı sıra, Özbek dili yasal olarak zorunlu dil olarak tanımlanmalıdır.”
Lavrov ve Saidov nereye geldi?
Daha önce A. Kadırov, Özbekistan’da Rusça eğitim saatlerinin sınırlandırılması yönünde bir öneride bulunmuştu.
“Örneğin, Rus dili eğitimde ve televizyonda yüzde 3’ten azını oluşturan Rus yurttaşlar arasında orantısız bir şekilde kullanılıyor! Bu dengesizliğin düzeltilmesi gerekiyor” diye 24 Ocak 2024’te Facebook sayfasında yazdı.
Alişer Kadırov bu açıklamayı, Özbekistan’ın Rusya’ya ilhakını öneren Rus milliyetçi yazar Zakhar Prilepin’in ve 22 Ocak 2024’te NTV kanalında yayınlanan bir yayında tarihçi Mikhail Smolin’in Özbeklerin, Kazakların olduğunu belirten açıklamalarına yanıt olarak yaptı. SSCB’nin kurulmasından önce Azerbaycanlıların millet olarak var olmadıklarını, Özbeklerin “birkaç halkın birleşmesi” sayesinde ortaya çıktığını söyledi.
https://m.haqqin.az/news/328655