Türkiye’nin S-400 füze savunma sistemlerini satın alma kararına tepki gösteren ABD’nin Türkiye’yi F-35 programından çıkardığını duyurmasından sonra, gözler Ankara’nın bir sonraki hamlesine çevrilmişti.
2020 sonuna dek F-35 uluslararası programından tamamen çıkarılması planlanan Türkiye’nin, alternatif olarak, Rusya’dan savaş uçağı alabileceği söylentileri ortaya çıkmıştı.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, 4 Kasım Pazartesi günü bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada Rusya’nın Türkiye’ye S-400 savaş uçaklarını satmayı teklif ettiğini, Türkiye’nin de bu öneriyi düşündüğünü beyan etti.
İlk S-400 grubunun Temmuz ayında teslim edilmesi sonrasında, ikinci S-400 grubunun teknoloji transferi sebebiyle 2020 sonrasına ertelenebileceğinin konuşulduğu dönemde, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin Patriot sistemlerini satın alabileceğini, F-35 konusundaki anlaşmazlıkların aşılacağını, yaptırımların ortadan kaldırılacağına inandığını söylemişti.
Halihazırda Türkiye’de iki kamp oluşmuş durumdadır. Rus uçaklarının alınması gerektiğini söyleyenler, ABD ve NATO’yu Türkiye’yi küçük düşürmekle suçlarken, F-35 programından vazgeçilmemesi gerektiğini söyleyenler Su 35’lerin performansının düşük olduğunu ve Türkiye’yi NATO’dan uzaklaştırmak için Rusya’nın bu konjonktürü fırsat olarak kullandığını değerlendirmektedirler. Basında, düşünce kuruluşları nezdinde ve bürokraside yaşanan bu anlaşmazlık, esasen Türkiye’nin kendi milli savaş uçağını yapmasının ne kadar acil bir ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Türkiye ne NATO ve ABD’den ne de Rusya’dan uzaklaşmak zorundadır. Kendi savaş uçağını başarılı bir biçimde üretmesi durumunda Türkiye, böyle bir seçim yapmaktan kurtulacaktır.