https://www.facebook.com/reza.azerbaijani/videos/3387650051333553
Yüzlerce yıl Hüküm sürdüğümüz İsfahan, Ali Kapusu ile, Şah Camii, Saibin mezarı ile, Güya Tebrizdeki Meşrute dönemini hatırlatıyor. Felaketin çemberimize dolanmasından. Birinci Dünya savaşı buralarda bitmedi ki! Şah Abbasın dürbününde hiç bir şey gözükmedi ki. Devleti olmak, adı üstünde ,devlet fakir olmaz devleti olur, Siyasi,Kültürel, iktisadi fakirliğin penceleri dolaşmış her yere, Erkin başından, Ali qapunun sırtından tırmanıyor, Yavş yavaş, Spiva spiva, Mersi mersi söyleyerek teşekkür ediyor.
Böyle devletçilik olur mu? Güvenlik için NotronNotron harcamlar, bir kazanın, bir bağısağın güveliği koruya bilmiyor.
Fransis Whitin yazdığı gibi, sokalrda çocuklar ve Köpekler leşleri yemek için kavga ediyorlardı.(1918) Eğer şimdi Arap alinin sokağı kaldıysa, Tatar Şahsuvarın Köpekleri Ölmedi ise.
Tebrizin etrafındaki yoksulluğun çemberi, ayçiçek yağını kaşık kaşık alıyorlarsa, İsfahanın Çöllerinde çocuklarının karnını doyurmak isteyen o yörük ana, yonca kaynatıyorsa, Meşerde yağmur suyu ile abdest alınıyorsa, Merute ne meşruti, bitmemiş hala bitmez..
40 yıldan sonra , İsfahanın Karatepe çöllerinde bir kadın yonca kaynatıyorsa, Adaletten, Humanismden konuşamazsınız.Yoksulluğu erdem yapan zihniyet, bilgeliği yerler yeksan eder, kanser gibi yayılan bu düşünce, Koronadan beter, seni ırkına göre, lehçene göre, giyimine göre horlar ve sen onu değiştirmemek yenilgisine uğradığın zaman, kaşık kaşık , kazan kazan erirsin…Elitlerin yaltaklık yaptıkları zaman, Tebriz sokaklarından eyvallah bekiliyemezsın. Koçibeyın dediği gibi: Şimdi Alem harap , Hazine perişan, Halk berbat.
Rıza Talebi
