KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Rejimin her unsuru Türkiye için meşru hedef

Rejimin her unsuru Türkiye için meşru hedef

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 10 dk okuma süresi
287 0

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rus mevkidaşı Vladimir Putin’e, 33 Türk askerinin hayatını kaybettiği, 32 askerin de yaralandığı saldırıya misilleme olarak rejimin her unsurunun Türkiye için meşru hedef olduğunu ve ateş altına alınacağını söylediği bildirildi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Erdoğan’ın, Putin ile dün yaptığı telefon görüşmesinde, Şam’ı hava saldırılarıyla destekleyen Rusya’nın Soçi Mutabakatı’nın 3’üncü maddesi gereğince rejimi durdurma sorumluluğunu hatırlattığını belirtti.

İki liderin en kısa sürede yüz yüze görüşme kararı aldıklarını aktaran Altun, Erdoğan’ın görüşmede, Türkiye sınırındaki mültecilerin durumunun rejimin ihmal ve saldırgan eylemlerinden kaynaklandığını ve Türk askerlerinin kanlarının yerde kalmayacağını vurguladığını söyledi.

Altun’un aktardığına göre, Erdoğan ayrıca Rusya’dan rejimi 17 Eylül 2018’de Moskova ve Ankara arasında imzalanan Soçi Mutabakatı’na uymaya zorlamaya ve bu kapsamda İdlib’de rejim ile muhalif gruplar arasında silahsızlandırılmış bölge oluşturmaya ikna etmeyi beklediklerini ifade etti.

Altun, Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile son görüşmesinde, İdlib’deki insani krizin ortadan kaldırılmasıyla ilgili somut adımlar atılması, sözlü olarak destek verilmesi değil, fiilen destek verilmesiyle ilgili beklentiyi açıkça ifade ettiğini belirtti.

Kremlin’den açıklama

Kremlin’den yapılan açıklamada, telefon görüşmesinde Erdoğan ve Putin’in “Suriye’nin kuzeydoğusundaki durumun normalleşmesi için ek tedbirler alınması hususunda anlaştı” denildi. Açıklamada, her iki liderin de İdlib’deki gerilim nedeniyle ‘ciddi anlamda endişe duyduğu’ ve Rusya ile Türkiye’nin ‘ilgili kurumları arasındaki istişarelerin yoğunlaştırılmasına’ karar verildiği belirtildi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün bir telefon görüşmesi yaptığını ifade etti.

Görüşmenin Ankara’nın talebi üzerine gerçekleştiğini söyleyen Lavrov, iki liderin İdlib’deki mevcut gelişmeleri ele aldığını belirtti.

Türk ve Rus heyetler de gerilimi düşürme hususunda bir anlaşmaya varabilmek amacıyla Türkiye Dışişleri Bakanlığı konutunda dün de toplantılarına devam etti. Rus heyet, İdlib’deki son gerilimden önce Ankara’ya gelmişti.

Rusya’nın iddialarına yalanlama

Türkiye, Rusya’nın askerlerin hedef alınmasıyla ilgili açıklamasını reddetti. Rusya Savunma Bakanlığı’nın ‘Türk askerleri o bölgede olmamalıydı’ ifadelerini kullandığı açıklamasında, diğer silahlı gruplar (muhalif gruplara işaretle) hedef alındığında Türk askerinin onlara eşlik ettiği iddiasında bulundu. Buna karşı Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise, o sırada TSK dışında bölgede başka silahlı grup olmadığını belirterek söz konusu iddiayı yalanladı.

Akar, 33 askerinin yaşamını yitirdiği saldırının, birliklerin konumunun Rus yetkililerle koordine edilmiş olmasına rağmen gerçekleştiğini söyledi.

Akar, Türkiye’nin saldırıya verdiği karşılıkta rejime ait çok sayıda tank, helikopter ve ekipmanın imha edildiğini ve 309 rejim askerin etkisiz hale getirildiğini belirtti.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile geceyi Hatay’da sınırın sıfır noktasındaki Taktik Komuta Yeri’nde geçirdi. Akar, rejim hedeflerine yönelik kara ve hava destek vasıtalarıyla gerçekleştirilen harekâtı yerinden sevk ve idare etti.

Akar, “Birliklerimizin bulunduğu yerler önceden Rusya Federasyonu’nun sahadaki yetkilileri ile koordine edilmesine rağmen bu saldırı gerçekleştirilmiş, ilk atışa müteakip bir kez daha uyarı yapılmasına rağmen maalesef saldırı devam etmiştir. Bu hava saldırıları sırasında ambulanslar dahi vurulmuştur. Ayrıca bu saldırı sırasında birliklerimizin etrafında hiçbir silahlı grubun da bulunmadığını belirtmek isterim” ifadelerini kullandı.

Rusya: Türk askeri saldırının gerçekleştiği yerde bulunmaması gerekiyordu

Rusya Savunma Bakanlığı, İdlib’deki saldırı ile ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’nin, askerlerinin İdlib’deki koordinatları konusunda Rus ordusuna bilgi vermediğini, Türkiye’nin verdiği bilgilere göre Türk askerlerinin saldırının gerçekleştirildiği bölgede bulunmaması gerektiğini bildirdi.

Açıklamada ayrıca “Rus uçakları, Türk askerinin vurulduğu bölgede kullanılmadı. Türk askeri, Suriye jetlerince vuruldu. Türkiye’nin kayıpları sonrası ateşkesi uygulamaya hazırız. Türkiye’nin İdlib’deki koordinasyon merkezi ile temas halindeyiz” ifadeleri kullanıldı.

Akar, İdlib’deki saldırı sonrasında 200’den fazla rejim hedefinin ağır şekilde ateş altına alındığını, 5 helikopter, 23 tank, 10 zırhlı araç, 23 top ve obüs, 5 mühimmat kamyonu, bir SA-17, bir SA-22 hava savunma sistemi, 3 mühimmat deposu, 2 malzeme deposu, 1 karargâh binası ve 309 rejim askerinin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.

Rejim saldırılarının devam ettiğini söyleyen Akar, “Operasyonlarımız Mehmetçiğe ve bölgedeki mazlumlara uzanan kanlı eller kırılana kadar devam edecektir” dedi.

Akar’ın 309 rejim unsurunun etkisiz hale getirildiği açıklamasına karşılık olarak Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), İdlib kırsalında 33 Türk askerinin yaşamını yitirdiği saldırılar sonrasında Türkiye’nin rejim hedeflerine düzenlediği hava ve kara operasyonlarında 16 rejim askerinin öldüğünü belirtti.

6 saatlik Güvenlik Zirvesi düzenlendi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında 6 saat süren Güvenlik Zirvesi düzenlendi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, zirvenin ardından yaptığı açıklamada, “Namlusunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin hak ve menfaatlerini korumak üzere görev yapan askerlerimize doğrultan gayrı meşru rejime misliyle mukabele edilmesi kararlaştırılmıştır” ifadelerini kullandı.

Altun, “Hava ve kara ateş destek unsurlarımızla rejimin bilinen tüm hedefleri ateş altına alınmıştır, alınmaya devam etmektedir” dedi.

Türkiye, uluslararası topluma, yüzbinlerce göçmenin bölgedeki çatışmalardan korunması için ‘Suriye’de uçuşa yasak bölge uygulama’ çağrısında bulundu.

Altun, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Astana sürecinin garantörleri olan Rusya ve İran, İdlib’deki şiddeti ve çatışmaları durduramazlarsa bütün güvenirliklerini kaybedeceklerdir. Kendi halkına karşı terörle mücadele eden bir suç ağı gibi davranan Esed rejimi Türkiye’nin, bölgenin ve Avrupa’nın güvenliğine tehdit oluşturuyor” diye yazdı.

Altun ayrıca mesajın devamında, “Astana sürecinin tüm taraflarını ve uluslararası toplumu, sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz. Geçmişte Ruanda’da ve Bosna’da yaşanan soykırımların İdlib’de tekrar edilmesine izin verilemez. Kahraman askerlerimizin kanı yerde bırakılmayacaktır. Faaliyetimiz bayrağımıza uzanan eller kırılana dek sürecektir” ifadelerini kullandı.

Esed rejiminin etnik temizlik yaptığını ve milyonlarca Suriyeliyi İdlib’den çıkarmayı hedeflediğini vurgulayan Fahrettin Altun, “Bu insanlar Türkiye’ye ve Avrupa’ya kaçmaya çalışacaklar. Halihazırda 4 milyona yakın mülteciyi barındıran Türkiye’nin, bir milyon Suriyelinin daha ülkeye girmesine izin verecek kapasitesi ve kaynağı yoktur” ifadelerini kullandı.

“Ordumuz eli kanlı Esed rejiminden mutlaka hesap soracaktır”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, yaptığı açıklamada, İdlib’de yaşanan krizin tüm sınırları aştığını söyledi.

Kalın, uluslararası topluma, İdlib ve Suriye’de yaşanan insani krize karşı somut adımlar atma çağrısında bulundu.

Kalın, “Türk askerine yapılan saldırıya bu (önceki) gece yarısından sabaha kadar en sert şekilde mukabele edildi. Şehitlerimizin kanının yerde kalmayacağından milletimizin şüphesi olmasın. Ordumuz eli kanlı Esed rejiminden mutlaka hesap soracaktır” ifadelerini kullandı.

Öte yandan CHP Sözcüsü Faik Öztrak, rejim güçleri tarafından İdlib’de düzenlenen saldırı nedeniyle TBMM’yi kapalı oturumla toplantıya çağırdı. Çağrıya İyi Parti Başkanı Meral Akşener’den de destek geldi.

Muhalefetin İdlib’de yaşananlarla ilgili bilgilendirme baskıları üzerine AK Parti, TBMM’den söz konusu oturumun önümüzdeki Salı düzenlenmesini talep etti.

Türk makamlar, İdlib’deki saldırının ardından Facebook, Twitter ve Instagram gibi bir dizi sosyal medya platformuna erişim engeli getirirken, WhatsApp ve YouTube gibi diğer uygulamalara yönelik erişimi de kısıtladı.
Şarkulavsat

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir