KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Türkiye
  4. »
  5. Rabiya Kadir: Fidanın Çin seyahati

Rabiya Kadir: Fidanın Çin seyahati

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 6 dk okuma süresi
183 0

Sayın,HAKAN FİDAN’ın Uygur Türklerini kucaklamasına sevindik, Fakat Açıklamalarını Yeterli Bulmadık

Türkiye Cumhuriyeti dışişleri bakanı Hakan Fidan 4 ve 5 Haziran tarihlerindeki Urumçi ve Kaşgar ziyaretlerinde karşılaştığı ve karşılaştırıldığı uygurları sevgiyle bağrına bastı ve heyecanla selamladı; sevindik. Ancak, Uygurların gercek durumunu doğru şekilde yansıtan tek bir cümle duymadık, üzüldük.
Sayın Fidan ziyareti esnasında Urumçi şehir temel inşaatının gelişimine övgüde bulunmuş. Elbette Çin’in ekonomik gelişimi tüm dünyanın malumudur. Biz Uygurlar da bu gelişmeyi hiçbir zaman inkar etmedik. Mesele, bu gelişmenin uygurlara refah, huzur ve mutluluk değil bela ve felaket getirdiğidir. Çin işte bu ekonomik gücüne dayanarak Doğu Türkistan’da yaklaşik 380 toplama kampı ve hapishane tesis etti; 3 milyondan fazla Uyguru bu tesislere hapsederek normal hayattan alıkoydu. Çin bu ekonomik gücünden faydalanarak Uygur soykırımı meselesinde Türk ve İslam aleminin ağzını kapatabildi.
Sayın Fidan bölgede Uygur dil ve kültürünün korunmakta olduğunu dile getirmiş. Çin’in beklediği de tam da bu cümleydi. Çünkü bu Uygur soykırımı inkarcılığının başka bir şekilde ifadesiydi . Uygur dili ve kültürünün şu anki mevcut hali Çin’in yok etme hareketlerinden geride kalanlarıdır. Bu Çin’in merhametinden değil, dil ve kültürün doğal korunma fonkisiyonunun neticesidir. Çin bu kadim kültürün işte bu geri kalan kismini da yok etmek için bölgede son çare olarak işgaliyetten bu yana devam eden bastırma hareketlerini soykırım derecesine getirdi.
Elbette sayın Fidan’ın Gök mavisi renkli kravatından, Uygur çocuklarını kucaklamasından, Uygur dede ve nineler ile hem hal oluşundan bağrımız ısındı. Fakat sayın Fidan uğradığı muhitten gelen sinyalleri doğru anlayabildi mi bunu bilmiyoruz. Misal alacak olursak Kaşgar’da elini öptüğü nine ne için selamına karşılık veremiyor, ağlıyor? “Benim için dua et” dediğinde ne için dua edemeden başını öne eğiyor? Eğer sayın Fidan ortaya çıkan “Xinjiang polis dosyaları’na bir göz atma firsatı bulursa sadece dua ettiği için tutuklanan binlerce anne ve çocuklarının gözü yaşlı fotoğraflarını görür.
2012 yılında Türkiye Cumhuriyeti devleti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan Urumçi’deki büyük pazarı ziyaret ettiğinde, sokağın her iki tarafını Uygurlar doldurmuştu. Sayın Fidan boşaltılmış büyük pazar ve Heytgahı gezerken “Hani buradaki grup grup Uygurlar?” diyebilseydi ; Urumçide yüksek binaları, büyük fabrikaları gördüğünde “Bunun yüzde kaçı yerli halk olan Uygurlara ait ?” Diye sorabilseydi, eşit iki devlet arasındaki diplomatik ziyaretin havasını hissetmiş olurduk.
Fidan CCTV’ye “Çin’in tek Çin politikasını, toprak bütünlüğünü ve egemenliğini destekliyoruz” diye Cin’in manfaatlarini yuksek tonda savunurken, Uygurlar hakkında Uygurların kültürel haklarına ve yaşamlarına ilişkin dünyada ve İslam dünyasındaki algının değişmesi Çin için de, bizim için de, herkes için de faydalıdır” diyerek, yumuşak, yuvarlak, muğlak ses çıkarmıştır. Biz bu sesi soykırım gerçeği ve iddiası yaşanan bir durum için yeterli bulmuyoruz ve Türk-islam aleminin önderi durumundaki bir devlet adamının olması gereken duruşuna ve ciddiyetine yakıştıramıyoruz.

Sayın Fidan Çinli mevkidaşıyla kapalı kapılar ardında bizim için biraz daha fazlasını konuşmuş olabilir. Ama, Uygur soykırımı dünyanın gözü önünde yapılmaktadır.
Bu soykırımın delilleri Türkiye’de de yeteri kadar var: Türkiye’de yaşamakta olan 50.000 Uygur’un 100’ü ile röportaj yaparsanız 95’inin 1 ile 5 aile üyesinin cezaevinde olduğunu size anlatacaktır. Çin 44 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşı olan Yahya Kurban ve Amina Kurban’ı 7 yıldır kendi memleketleri olan Kargılık’ta rehin tutuyor, Türkiye’ye dönemiyor. Sayın Fidan Yahya Kurban’ın kızı Hankız Kurbanın İstanbul’dan Ankara’ya gönderdiği mektuplara bir baksaydı Urumçi’deki gelişmelerin ardındaki trajedileri görürdü.
Çin’e boyun eğmeyen Uygur halkının bir manevi rehberi olarak sayın Fidan’a gönlümden geçen sözleri iletmek istiyorum: Çin nezaketi acizlik, hatır saymayı da korkaklık olarak bilir. Türkiye Cumhuriyeti devleti bu kadar ihtiyatli tedbirlerle Çin ile sadece dış ilişkilerde değil ticarette de umduğunu alamayacaktır. Kaşgar’daki büyükanne sizin için dua edemeyebilir ama ben edeceğim. Allah Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yüksek menfaatlerini korusun! Amin
Uygur Milli Hareketi Lideri Rabia Kadir.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir