Olayları nasıl okuyacağınız birazda değer ve inanç perspektifinizle ilgili. Eğer dini zaviyeden bölgede olup biten karmaşayı adlandırmak istiyorsanız şablonunuz bellidir; tüm bu savaşlar hak batıl mücadelesinin yansımasıdır. Marksist bir düşünce yapınız varsa, ‘küresel emperyalizmin paylaşım savaşı’ der işin içinden çıkarsınız. Ancak yüzyıl öncesinde İngiltere Başbakanlarından Churchill’in Avam Kamarası’nda yaptığı konuşma olup bitenin net ifadesi; “Bir damla petrol bir damla kandan daha kıymetlidir”. Din savaşı bu işin kılıfıdır. Avrupalı dindar Hristiyanları kitleleri kandırmak için dini gerekçeler üretmek hiçte zor olmadı. Zaten batının toplumsal bilinçaltında İslam düşmanlığı Haçlı seferlerinden besleniyordu. “Din toplumun afyonudur” sözünün sahibi Marx’a göre din (Vatikan kilisesinin resmi din teolojisi), Avrupalı halklar için bir anestezi, bir tür ideolojiydi.
Irak devleti ‘Bir damla petrol bir damla kandan daha kıymetlidir’ tezinin en canlı kanıtı. Osmanlı Devletinde vatandı, İngiliz egemenliğinde petrol deposu oldu. Günümüzde Türkiye’nin gündeminden düşmeyen Musul ve Kerkük tartışmalarında aynı durum söz konusu değil mi? Oysa Türk kamuoyunda Kerkük imajı çok farklıdır. Musul-Kerkük petrol değil, ”VATAN” toprağıdır! Acaba kendimizi mi kandırıyoruz? Irak Başbakanı Haydar el-İbadi Ankara ziyaretinden önce, Bağdat’taki haftalık basın toplantısında “Türkiye’de, iki ülke arasındaki ticari hacmin artırılmasıyla diğer ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi, su meselesi, sınır kapılarının kontrolü gibi önemli stratejik konuları ele alacağız. Irak’taki Kerkük stratejik boru hattından (Kerkük-Ceyhan) Türkiye’ye yeniden petrol ihraç etmek istiyoruz.” demişti.(1)
Petrol fiyatlarında dalgalanma devam ediyor. Irak ve Kerkük’te yaşanan gelişmelerle ABD’de açıklanacak haftalık stok verilerinin izlenmesi Petrol piyasalarında hafta boyunca Brent petrolün varil fiyatını artırdı. Suudi Arabistan’dan gelen “üretim kısıntısın uzatılabileceği” açıklamalarıyla 58,39 dolara yükseldi. Uzmanlar, petrol fiyatlarının Suudi Arabistan’ın piyasadaki mevcut olan fazla arzı eritmeye kararlı olduğunu açıklamasının ardından dört haftanın zirvesini gördükten sonra yatay seyre geçtiğini kaydediyor.(2) Kerkük petrolleri üzerinden Erbil ve Bağdat kapışması ister istemez Türkiye’ye sirayet ediyor. Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Kerkük petrollerinin çıkarılması, işlenmesi, nakliyesi ve satışı için farklı petrol şirketleriyle anlaşmalar imzalamıştı. Irak ordusunun Kerkük çıkartmasıyla dengeler değişti ve petrol şirketlerinin Erbil’le anlaşmaları çöpe atıldı. Yeni ortaya çıkan fiili duruma çözüm arayışları devam ediyor. Bu çerçevede Irak Petrol Bakanlığı; Kerkük’teki petrol üretim sektöründeki durumu değerlendirip kısa zamanda sektörün geliştirilmesine yönelik tavsiyelerde bulunacak özel Petrol Üretim Komitesi kurdu. Irak Petrol Bakanı Cabbar El Luaybi, Kerkük’teki petrol faaliyetlerinin izlenmesi ve değerlendirilmesi, ayrıca bölgedeki petrol sanayiindeki durumun hareketlendirilmesi için en kısa zamanda gerekli öneri ve girişimlerin geliştirilmesi amacıyla Kuzey Petrol Şirketi (NOC) bünyesinde kurulan bakanlık komitesinin ve uygulama karargâhının çalışmalarını doğrudan takip ediyor.(3)
Rus petrol firması Rosneft, Refarandum öncesi Kuzey Irak Bölgesi’ndeki 5 petrol bloğunda faaliyetlere başlamak için anlaşma, San Petersburg Ekonomi Zirvesi’nde imzalanmıştı. Erbil yönetimi ile yapılan ortak anlaşmada, firmanın payına düşen yüzde 80 petrol üretimi olduğu belirtilerek, “Petrol blokları 40 milyon dolardan 110 dolara kadar ulaşıyor” denilmişti. 2018 yılında başlayacak projenin başarılı olması halinde, 2021 yılında çalışmalarını arttırarak, tam üretim sağlanması da kararlaştırılmıştı. Buna göre; 5 blokta da yedek petrolün 670 milyon varile ulaşacağını tahmininde bulunulmuştu.(4) Bağdat ve Erbil arasındaki fiili sürtüşmeye rağmen İngiliz petrol şirketi Gulf Keystone Petroleum, Kuzey Irak Bölgesi’ndeki çalışmalarına devam etme kararı aldı. Gulf Keystone Petroleum şirket yetkilileri; Duhok kentine bağlı Şêxan ilçesindeki petrol kuyularında Ekim ayında çıkarılan petrolün 34 bin 525 varil olduğunu duyurdu. Açıklamada Kürt bölgesine yönelik Haşdi Şabi tehdidine rağmen “Kürdistan petrolünü” üretiminin olağan şekilde devam edeceği belirtildi.(5) İngiliz şirket yetkililerinin “Kürdistan petrolü” ifadesini kullanması Bağdat yönetimini iplemediklerini gösteriyor. Rusya, ABD ve İngiltere; Irak’ın Kerkük kenti yakınlarındaki petrol yataklarını ele geçirmek için büyük bir mücadele içinde. İran, Irak ve Kürtler’de Kerkük petrolünün peşinde. Rus ordusunun başarıları, ABD’yi ülkenin güney bölgelerine önem vermeye iterken Irak hükümeti, Kürtler ve İran da Kerkük çevresindeki petrol yönünden zengin bölgelere ilgi gösteriyor ve olayın dışında kalmak istemiyor. Bu rekabet, petrol yataklarının bulunduğu toprakların bölünmesine yol açabilir ve farklı nüfuz alanındaki birçok (yabancı petrol şirketleri) işletmeye fayda sağlayabilir.
Irak ordusu, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi (IKBY) topraklarının bir kısmını alınca, Mesud Barzani liderliğindeki IKBY yönetimi büyük güç kaybetti. Bu nedenle Kürtler, petrol bakımından zengin bölgedeki güçlü pozisyonunu her an kaybedebilir. Barzani’nin zayıflaması, İsrail’i de olumsuz etkiliyor. Çünkü Kerkük’teki petrolün yüzde 77’si çok ucuz fiyata İsrail’e ihraç ediliyordu. İsrail, Irak’ın petrol fiyatını yükseltmesinden çekiniyor. Nedenine gelince İsrail, Kürtleri desteklediği gibi Bağdat’ı destekleyemez. Şu anda BP, PetroChina ve Basra Oil şirketleri, Irak’taki Rumeyla petrol yatağında çalışıyor. Ancak Kerkük’e saldırının ardından Rusya da bölgedeki petrole ilgi duyduğunu açıkladı. Rosneft, Kerkük-Ceyhan petrol boru hattının yüzde 60’ını elde etmek için IKBY ile anlaştığını duyurmuştu. Rosneft 1.8 milyar dolar yatırım planlaması yaptı. Rusya’nın bölgedeki askeri üstünlüğü nedeniyle ABD, geri planda kaldı ve Irak’ın güneyindeki pozisyonunu güçlendirmek istiyor. Rosneft Irak’ın kuzeyindeki varlığını artırdığı için ABD’li ExxonMobil Süleymaniye’de 6 projenin 3’ünden çekildi. Bunun yerine şirket, Basra çevresindeki ve İran sınırındaki bölgelere odaklanmayı planlıyor. (6)
Ruslar petrol hattının Türkiye üzerinden Karadeniz’deki boru hattı ile birleştirmeyi projelendiriyor. Rusya Enerji Bakanı Alexander Novak, Rus petrol şirketlerinin Kuzey Irak Bölgesi petrolünü Karadeniz’e ulaştırma projesi olduğunu, Kuzey Irak Bölgesi petrolünün Karadeniz’e Türkiye üzerinden aktarılacağını ifade ettiğine göre; Ankara; Erbil yönetimi ile Ruslar üzerinden diyalog geliştirecek demektir.
Boru hattının döşenmesi çalışmaları kısa sürede başlatılacak. Rusya Devlet Başkanı Vilademir Putin Kuzey Irak Bölgesi’ne yönelik her ekonomik cezalandırmanın, petrol fiyatlarının yükselmesine neden olacağını, bu yüzden herhangi bir cezalandırma yoluna gidilmemesini umduklarını söylemişti. “Kimsenin bu yola başvuracağını sanmıyorum” diyen Putin, “Kürt halkıyla tarihsel olarak iyi ilişkilere sahibiz. Bu sürece karışmıyor, hiçbir şeye karşı kışkırtmıyor, kimseyi de bir şeye itmiyoruz. Irak Kürdistanı etrafındaki tartışmalar konusunda durumu alevlendirmemek için gerekli olan her şeyin yapılması gerektiğine inanıyoruz” demişti. Bunun anlamı şu, Kerkük petrolü savaşlarında Rusların tercihi Kürtler! (7)
Bakınız:
1- http://aa.com.tr/tr/dunya/irak-basbakani-ibadi-turkiyeye-yeniden-petrol-ihrac-etmek-istiyoruz/946692
2-https://turkish.aawsat.com/2017/10/article55362749/brent-petrolun-varili-58-dolarin-uzerinde
3- http://enerjienstitusu.com/2017/10/20/kerkukte-petrol-uretim-komitesi-kuruldu/
4- http://www.rudaw.net/turkish/business/181020171
5- http://www.basnews.com/index.php/tr/economy/kurdistan/387264
6- https://tr.sputniknews.com/analiz/201710251030742965-rusya-abd-ingiltere-kerkuk-petrol/
7- http://www.basnews.com/index.php/tr/economy/kurdistan/383944
Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39