KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. ORTA MENZİLLİ NÜKLEER KUVVETLER (INF) ANLAŞMASI

ORTA MENZİLLİ NÜKLEER KUVVETLER (INF) ANLAŞMASI

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 12 dk okuma süresi
293 0

Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler (INF) Anlaşması, 1987 yılında ABD Başkanı Ronald Reagen ve Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov tarafından imzalandı. Anlaşma, menzili 500 ile 5 bin 500 kilometre arasında olan ve karadan havaya atılabilen orta menzilli tüm nükleer ve konvansiyonel balistik füzelerin yasaklanmasını öngörüyordu.

INF Anlaşması, nükleer bir savaşa yol açacak gelişmeler serisinin ortaya çıkma ihtimalini azaltan silahsızlanma rejimi içerisinde önemli bir yapı taşı olarak görülürken ABD 2 Ağustos 2019’da anlaşmadan resmen çekildiğimi açıkladı.

INF Anlaşması’nın Gelişimi
8 Aralık 1987: INF Anlaşması’nın imzalanması
11 Mayıs 1991: Anlaşma kapsamındaki son füzelerin imhası.
23 Mayıs 2013: ABD ilk önce Rusya ile füze sistemi konusundaki endişelerini dile getirdi.
5 Eylül 2014: Galler Zirvesi- Müttefikler, Anlaşmanın uygulanabilirliğini korumaya Rusya’yı davet etti.
9 Temmuz 2016: Varşova Zirvesi- Müttefikler, Rusya’yı ABD suçlamalarına cevap vermeye ve INF Anlaşması’nın uygulanabilirliğini korumaya çağırıyor.
9 Aralık 2017: Rusya, SSC-8/9M729’un mevcut olduğunu kabul ediyor, ancak bunun uyumlu olduğunu iddia ediyor.
11 Temmuz 2018: NATO Müttefikleri, Rusya’nın INF anlaşmasını ihlal ettiğini belirtti.
20 Ekim 2018: ABD, Anlaşmadan çekilme niyetini açıkladı.
4 Aralık 2018: NATO Dışişleri Bakanları ABD’nin Rusya’nın ihlali konusundaki bulgularını destekliyor.
25 Ocak 2019: NATO Müttefikleri, Rusya’yı bir NATO-Rusya Konseyi toplantısına uymaya geri çağırdı.
1 Şubat 2019: ABD, INF Anlaşması’na uyumu askıya alma kararını açıkladı.
1 Şubat 2019: NATO Müttefikleri Rusya’nın INF anlaşmasına uymadığı konusunda açıklama yaptılar.
14 Şubat 2019: NATO Savunma Bakanları tekrar uyum sağlamaya yönelik olarak Rusya’ya çağrıda bulundular.
26 Haziran 2019: NATO Savunma Bakanları, Rusya’nın uyuma geri dönemsi ve olası tedbirleri göz önünde bulundurması halinde NATO’nun cevap vereceği konusunda hemfikirler.
2 Ağustos 2019: ABD’nin NATO Müttefiklerinin desteğiyle, INF Anlaşmasından çekilme kararı yürürlüğe girdi.
NATO Dışişleri Bakanları tarafından verilen kararlar, 4 Aralık 2018, Brüksel
1-Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler (INF) Antlaşması, NATO’nun güvenliğinin 30 yıldan uzun süredir korunmasında çok önemli.
2-Müttefikler, Rusya’nın INF Antlaşmasını ihlal eden ve Avrupa-Atlantik güvenliği için önemli riskler oluşturan 9M729 bir füze sistemi geliştirdiği ve tartıştığı sonucuna vardı. ABD’nin, Rusya’nın INF Antlaşması’na ilişkin yükümlülüklerini maddi olarak ihlal ettiği yönündeki bulgularını şiddetle destekliyoruz.
3-Beş yıldan uzun bir süredir, özellikle Müttefikler ve Birleşik Devletler, iki taraflı ve çok taraflı olarak, Rusya Federasyonu ile ilgili endişelerini defalarca dile getirmişlerdir. Temmuz ayında Brüksel Zirvesi Deklarasyonunda da belirttiğimiz gibi, Rusya endişelerimize inkar ve şaşkınlıkla cevap verdi. Rusya kısa bir süre önce füze sisteminin varlığını kabul etti, ancak gerekli şeffaflığı veya açıklamayı sağlamadı.
4-ABD, yürürlüğe girmesinden bu yana INF Antlaşması kapsamındaki yükümlülüklerine tam olarak uymaya devam etti. Müttefikler, ABD ve diğer tarafların Antlaşma ve Rusya’ya tamamen uymadıkları durumun sürdürülebilir olmadığını vurguladı.
5-Rusya’nın INF Antlaşmasını ihlal etmesi, etkili silah kontrolünün temellerini aşındırıyor ve Müttefiklerin güvenliğini baltalıyor. Bu, Rusya’nın genel Avrupa-Atlantik güvenlik mimarisini zayıflatmaya yönelik geniş davranış biçiminin bir parçası.
6- Müttefikler stratejik istikrarı ve Avrupa-Atlantik güvenliğini korumayı taahhüt eder. NATO, İttifak’ın genel caydırıcılık ve savunma duruşunun güvenilirliğini ve etkinliğini sağlamaya devam edecektir.
7-Kolektif güvenliğimizi sağlamak amacıyla düzenli olarak görüşmeye devam edeceğiz. Rus orta menzilli füzelerin gelişimini yakından incelemeye devam edeceğiz.
8-Müttefikler, etkili uluslararası silah kontrolünün, silahsızlanmanın ve yayılmasının önlenmesine yönelik olarak kesin bir şekilde kararlıdır. Bu nedenle, geçerli güvenlik ortamını hesaba katarak Avrupa-Atlantik güvenliğinin kilit bir unsuru olarak silah kontrolünü, silahsızlanma ve yayılmayı desteklemeye, desteklemeye ve daha da güçlendirmeye devam edeceğiz.
9-Rusya’nın eylemleri bunu mümkün kılınca, Rusya ile yapıcı bir ilişki kurmaya devam ediyoruz. Brüksel Zirvesi’nde en son onaylandığı gibi, NATO-Rusya Konseyi dahil olmak üzere Rusya ile diyaloga açık kalıyoruz.
10-Rusya’yı acil olarak tam ve doğrulanabilir bir uyuma dönmeye çağırıyoruz. INF Antlaşmasını korumak şimdi Rusya’ya kalmış.
ABD, INF Anlaşmasından Neden Çekildi?
NATO’nun en büyük üyesi olan ABD, bu yılın başında Rusya’yı yeni tip bir füze geliştirmekle suçlamış ve anlaşmayı askıya aldığını açıklamıştı. Rusya ise 9M729 füzesinin anlaşmayı ihlal etmediğini ve füzenin menzilinin INF tarafından belirlenen sınırların altında olduğunu açıklayarak anlaşmayı asıl ihlal eden tarafın ABD olduğunu vurgulamıştır. Rusya, ABD’nin Avrupa’da özellikle Romanya ve Polonya’ya konuşlandırdığı füze savunma sistemleri, hedef füzelerin kullanımı ve silahlı İHA’ların INF’yi ihlal ettiğini, bunların savunma sistemleri gibi görünse de ofansif kapasiteye sahip olduklarını ve menzillerinin INF tarafından belirlenen limitleri aştığını öne sürmüştür. Buna karşılık ABD de tartışmaya konu olan Aegis hava savunma sistemlerinin ofansif füze fırlatması yapabilmek için gerekli yazılım ve teknik ekipmana sahip olmadığı, füze savunma testleri için fırlatılan füzelerin anlaşmayı ihlal etmediği ve yine silahlı İHA’ların balistik füzelerle aynı özellikleri taşımadığından anlaşma bakımından sakıncalı olmadığını belirtmiştir.
Bunun üzerine ABD Dışişleri Bakanlığı Silahların Kontrol Edilmesi, Doğrulanması ve Uygunluğundan Sorumlu Dairesi, 2 Ağustos da “Rusya anlaşma şartlarına yeniden uyma şartını yerine getirmediği için, ABD artık bu anlaşmanın tarafı değildir” ifadelerini kullanarak ABD’nin anlaşmadan resmen çekildiğini duyurdu.
ABD Dış İşleri Bakanlığı yaptığı resmi açıklamada; “Anlaşmanın sona ermesinden yalnızca Rusya sorumludur. En azından 2000’lerin ortasına kadar uzanan Rusya, geliştirdi, üretti, uçuş testi yaptı ve şimdi uyumsuz füzesinin birden fazla taburunu tartıştı. Amerika Birleşik Devletleri ilk önce 2013’te Rusya’ya olan kaygılarını dile getirdi. NATO’nun Müttefiklerimizin desteğiyle ABD, Rusya’yı antlaşmanın maddi ihlali olarak belirlemiş ve müteakiben de antlaşma kapsamındaki yükümlülüklerimizi askıya almıştır. Geçtiğimiz altı ay boyunca, Amerika Birleşik Devletleri Rusya’ya uyumsuzluğunu düzeltmek için son bir fırsat sundu. Yıllarca olduğu gibi, Rusya da antlaşma yükümlülüklerine uymak yerine uyumsuz füzesini korumayı seçti.” ifadelerini kullandı.
Tarihi anlaşmanın çökmesinin ardından ABD Başkanı Donal Trump yaptığı açıklamada, Çin ve Rusya’nın da dâhil olduğu yeni bir anlaşma yapılması gerektiğini belirtti. Trump, bu anlaşma için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü, Çin’le de temas halinde olduklarını söyledi. Trump, hazırlanmasını istediği yeni anlaşmaya ilişkin, “Rusya nükleer silahlarını azaltacak, biz de azaltacağız. Buna bir noktada Çin’in de dahil edilmesi gerekiyor ancak şu an ilk sırada biz, ikinci sırada Rusya geliyor. Çin ise üçüncü. Nükleer silahları azaltan bir anlaşmaya varılması tüm dünyanın yararına olacaktır.” diye konuştu.
Rusya’nın INF İhlaline Karşı Tepkisi
Rusya Dışişleri Bakanlığı, ABD tarafından Rusya’nın Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’nı (INF) ihlaline dair hiçbir kanıtın sunulmadığını açıkladı. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ABD’nin ‘Rusya’nın INF Anlaşması ihlali’ iddialarını kanıtlayabilecek bilgiler sunmadığı vurgulanarak ‘Amerikalılar, konuyla ilgili güya sahip oldukları tüm bilgileri sunmak yerine –ki Rusya bunda ısrar ediyordu- başka bir yolu seçtiler. Amerikan tarafından ‘Kendiniz de nasıl ihlal ettiğinizi gayet iyi biliyorsunuz’ şeklindeki üstü kapalı imalardan başka bir şey duymadık’ ifadelerine yer verildi. Açıklamada ABD’nin atıfta bulundukları kaynağı bilinmeyen istihbarat bilgilerini sunmayı reddettiğine dikkat çekilerek, ‘Amerikan tarafı, Rusya’nın INF Anlaşması ihlaline dair hiç bir kanıt göstermedi’ denildi. Rusya Dışişleri Bakanlığı, 9М729 füzesinin anlaşmada belirlenen kısıtlamayı aşan bir menzilde test edildiği iddiasını reddettiklerini kaydetti.

INF’nin yürürlükten kaldırılması Türkiye’yi nasıl etkiler?
Türkiye hiçbir zaman nükleer silaha sahip olma amacı gütmemiştir. Halen yürüttüğü roket ve füze teknolojileri konvansiyonel nitelik gösterirken taarruzi değil savunma maksatlı olacak şekilde kısa menzilli tasarlanmıştır. Müteakip dönemde Türkiye’nin mevcut savunma politikalarında değişiklik yapması beklenmemektedir. Dolayısıyla Türkiye için sorun teşkil edebilecek husus savunma dinamiklerinden ziyade ABD ve Rusya’nın rekabetinden kaynaklanan stratejik politik girdilerden kaynaklanmaktadır. Nükleer rekabet ve kısa/orta menzilli sevk sistemlerinin yeni teknolojilerin imkânları çerçevesinde “operasyonel” hale getirilmesi neticesinde görünen ihtimaller şunlar:
-Türkiye, Rusya ve ABD’nin kısa/orta menzilli roket-füze sistemlerinin etkisi ve rekabeti altında kalabilir.
-Topraklarına füze ve füzesavar füzeleri yerleştirmesi gibi taleplerle karşılaşabilir.
-Rusya ile halen mutedil seviyede olan ilişkiler nedeniyle –NATO faktörü dikkate alındığında- Batı yarımküre ile Rusya arasında tercih yapmak istikametinde baskı altına alınabilir.
-Üçüncü ülkeler ve terör örgütlerinin söz konusu rekabete dâhil olmaları veya rekabeti istismar etmeleri halinde savunma tedbirlerini gözden geçirmek zorunda da kalabilir.

İstanbul Gelişim Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Yüksek Lisans Öğrencisi ve Kafkas Stratejik Araştırmalar Merkezi Stajyeri BURCU DEMİR

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir