Orhan Gafarlı: Putin’in İstanbul Formatını Yeniden Gündeme Getirmesinin Anlamı
Putin’in İstanbul Formatını Yeniden Gündeme Getirmesinin Anlamı: Jeopolitik ve Güvenlik Perspektifinden Bakalım
Rusya ile ABD arasında Ukrayna üzerine yapılan görüşmelerin ilerlememesi ve Putin’in, İngiltere, Fransa ve Almanya üçgeninden gelen yaklaşık 30 günlük ateşkes teklifini reddetmesi, dikkat çekici bir diplomatik açmazın göstergesidir. Bu çerçevede, Putin’in Mart-Nisan 2022 döneminde geç bir aşamada “İstanbul formatı” önerisini yeniden gündeme taşıması, birden fazla stratejik anlam barındırmaktadır:
Rusya ile Ukrayna arasında doğrudan müzakerelere zemin hazırlama çabası: Moskova, Batılı aktörlerin (ABD, İngiltere ve AB )sunduğu önerileri dışlayarak Türkiye aracılığıyla Ukrayna ile yeniden bir masa kurmayı hedeflemiş olabilir. (Zaman kazanma stratijisi)
Avrupa-Avrasya güvenlik mimarisinin yeniden inşası: . Bu formatın yeniden önerilmesi, yeni bir güvenlik şemsiyesi kurma arayışına işaret edebilir.
İngiltere’ye yeni süreçte yeşil ışık yakmak: Putin, bu formatla Anglo-Sakson jeopolitik ekseni içinde Londra’yı yeniden devreye sokma niyeti taşıyor olabilir. Bu, özellikle Brexit sonrası AB-İngiltere hattında Londra’yı özerkleştirme ve AB’den ayrı bir aktör olarak konumlandırma stratejisiyle örtüşmektedir. Trump iktidara geldikten sonra AB ile İngiltere arasında yakınlaşma Moskova’yı rahatsız etmektedir
Türkiye’nin Karadeniz güvenliğinde rolü: Türkiye, Montrö Sözleşmesi’ne dayalı olarak Karadeniz’deki dengeleyici konumu nedeniyle, Rusya için vazgeçilmez bir bölgesel aktör konumundadır. İstanbul formatı bu rolü pekiştirme işlevi görebilir.
Bu çerçevede, olası bir “II. İstanbul Zirvesi”, yalnızca Rusya-Ukrayna barışı değil, aynı zamanda Türkiye, İngiltere ve AB üçgeninde yeni bir diplomatik denge arayışını da temsil edebilir. Ankara ile Londra’nın Kiev üzerindeki etkilerini yeniden yapılandırma ve kontrol etme amacı, bu girişimin arka planındaki temel dinamiklerden biri olabilir.
Orhan Gafarlı
Share this content:
Yorum gönder