KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Ömür Çelikdönmez yazdı Güney Azerbaycan Türkleri İran rejiminden haklarını istiyor!

Ömür Çelikdönmez yazdı Güney Azerbaycan Türkleri İran rejiminden haklarını istiyor!

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 10 dk okuma süresi
3026 0

Güney Azerbaycan; Türk dünyasının önemli bir parçası ve İran’ın ülke sınırları içerisinde yer alıyor. Güney Azərbaycan; گۆنئی آزربایجان – Cənubi Azərbaycan/جَنوبي آذربایجان) veya bugünkü statüsü nedeniyle İran Azerbaycanı olarakta adlandırılır çünkü İran’ın kuzeybatısında yer alan bölgedir. İran’ın Doğu Azerbaycan, Batı Azerbaycan, Erdebil, Hamedan ve Zencan eyaletlerini oluşturur, 170.000- 220.000 km² bir sahayı kapsar ve kuzeyde Aras Nehri, güneyde Hamse, doğuda Gilan ve Hazar Denizi, batıda Türkiye ve Irak ile çevrilidir. Güney Azerbaycan toprakları Kuzey Azerbaycan Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti sınırından başlayarak İran’ın merkezine kadar uzanır. Azerbaycan Türkleri, 35 milyonluk Türk nüfusundan 30 milyon ile en geniş Türk topluluğudur. Güney Azerbaycan Bölgesinde çoğunlukta olan Azerbaycan Türkleri dışında diğer etnik gruplardan Kürtler (%7), Ermeniler ise (%0,1) nüfus oranındadır.

Bir dönem Türk-İslam davasına damgasını vuran ve Turan ülküsü ile yola çıkan Teşkilât-ı Mahsusa, Güney Azerbaycan Türklüğünün uyanışında çeşitli faaliyetlerde bulunmuştu. Bu faaliyetlerin ilk aşamasında Ömer Naci gibi İttihat ve Terakki Cemiyeti Merkezi Komite üyesi, Ahmet Ağaoğlu ve Ali Bey Hüseyinzade durmuştu. 1918’de bu çabalar netice vermiş ve Osmanlı Ordusunun himayesinde Güney Azerbaycan’da ‘İttihadı İslam’ adı verilen devlet kurulmuştu. Teşkilât-ı Mahsusa’nın Güney Azerbaycan’a yönelik faaliyetinin ana hattını Şii ve Sünni arasında ihtilafı Türk Birliği ülküsü çerçevesinde çözümlemek olmuştu. Bunun için kısa süreli olsa da Güney Azerbaycan’da kaldırılan bayrak ay yıldızlı al bayrak üzerinde aslan-güneş simgesi olmuştu. (Bkz. Babek Şahit/ http://www.kafkassam.com/teskilat-i-mahsusanin-guney-azerbaycanda-faaliyetleri.html )

İran rejimi; Güney Azerbaycan (Cenubi Azerbaycan) Türklerinin haklı talepleri nedeniyle yaşanan sorunları, tüm dünyadan saklamayı başarabiliyor. İran içerisinde en büyük etnik grup olan Azerbaycan Türkleri geçmişte iki kez İran’dan ayrılmalarına rağmen bağımsızlıklarını korumada başarılı olamamışlardır. 6 Nisan 1920’de Azerbaycan Demokrat Partisi ve Şeyh Muhammed Hiyabani önderliğinde Güney Azerbaycan özerkliğini ilan etmiş, 13 Eylül 1920’de bu devlet tarih sahnesinden silinmiş, Şeyh Muhammed Hiyabani Tebriz Valisi Muhbir ül-Saltane’nin emriyle öldürülmüştür. Hiyabani’nin ‘Azadistan’ adını verdiği bu devlet projesi, Güney Azerbaycan Türklüğünün 1828’de Rusya ve İran arasında yapılan Türkmençay anlaşmasından sonra ilk defa gerçekleştirdiği milli harekâttı.

Güney Azerbaycan Türklerinin ikinci devletleşme süreçleri İran’ın ilk Marksistlerinden kabul edilen, yenilikçi, gazeteci, yazar ve Azerbaycan Demokrat Fırkasının başkanı Seyid Cafer Pişeveri tarafından 1945-46 arasında kurulan Tebriz başkentli Azerbaycan Milli
Hükümeti’dir.  Bu devleti ortadan kaldıran ise New Jersey Eyalet Polis teşkilatının kurucusu ve Birinci Körfez Harbinde ABD birliklerinin komutanı Çöl Ayısı lakaplı General Schvarzkoff’un babası Albay Herbert Norman Schwarzkopf Sr.’dir. Albay Herbert Norman Schwarzkopf Sr o tarihte İran Şahı Rıza Pehlevi’nin genelkurmay başkanı danışmanı statüsüyle İran’da görev yapmaktadır. Herbert Norman Schwarzkopf’ın eşi ise Amerika Birleşik Devletleri üçüncü başkanı, 1801-1809 tarihleri arasında başkanlık yapan Thomas Jefferson’un torunudur. (Bkz. http://www.biography.com/people/norman-schwarzkopf-9476401 ) Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (Rusya) silah ve mühimmat desteğiyle ayakta duran Güney Azerbaycan, ABD, İngiltere ve Sovyetler arasındaki anlaşma sonrası Rus ordusunun geri çekilmesinin ardından, Albay Herbert Norman Schwarzkopf’ın komuta ettiği İran ordu birliklerinin saldırısına uğramış, yaklaşık 25 bin kişi öldürülmüş, 70 bin kişi de Kuzey Azerbaycan’a sığınmak zorunda kalmış, 3600 bin kişi İran’ın farklı bölgelerine sürgün edilmiştir.

Güney Azerbaycan bölgesi İran için hayati bir öneme sahip. Çünkü Güney Azerbaycan’ın İran’dan ayrılması durumunda, İran’ın Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan ile sınırı kalmayacak. İran, Trump’ın söylemlerine bakılırsa Amerika tarafından hedef alınan ülke olması nedeniyle her an ABD ordusunun saldırısına uğrama korkusu yaşıyor. Güney Azerbaycan İran’ın; Hazar bölgesi ve Kafkasya ile bağlantı kavşağında yer alıyor. Bu bölgelerdeki enerji kaynakları uluslararası jeoekonomik bir öneme sahip. Güney Azerbaycan bağımsızlık hareketi, barındırdığı nüfus itibarıyla İran’daki en büyük bağımsızlık hareketi olma özelliğinde. Bölge halkı demokratik çerçevede hak talebinden yana ve silahlı mücadeleye karşı. Bağımsızlıklarını barışçıl yollarla elde etmeye çalışıyorlar. Bu bölgenin bağımsızlığını elde etmesi diğer bölgelerinde ayrılma isteğini tetikleyebilir. İran rejimi; enerji konusundaki dünya üstünlüğünü yitirmek korkusuyla iç içe. Ancak Güney Azerbaycan sorunu, İran’ın karizmasını çizdiği gibi bölgesel liderliğinin yanı sıra İslam ya da Şii liderliği iddiasına da gölge düşürüyor.

Güney Azerbaycan Türkleri; demokrasi ve açık piyasa ekonomisi ile demokratik bir sömürge olmaya karşı olduklarını her ortamda belirtmekten kaçınmıyor. 09.11.2015’te İran’ın Doğu Azerbaycan ve Batı Azerbaycan bölgelerinde, İRİB TV-2 televizyonunda gösterilen bir program protesto gösterilerine neden olmuş, Urmiye’de başlayan eylemler kısa sürede bölgenin diğer şehirlerine de sıçramıştı. Urmiye Üniversitesi öğrencilerin rektörlük binası önünde toplanarak İRİB TV-2 televizyonunda Azeri Türklerin aşağılandığı programı protesto etmişti. Göstericilerin, “Azerbaycan halkı bu zulme artık tahammül edemiyor”, “Türkçe medrese” ve “Alarm, alarm, ben Türküm!” sloganlarını attıkları belirtilmişti. Protestolar kısa zamanda Tebriz, Hoy, Maraga, Zencan ve Tahran’a yayılmıştı. (Bkz. https://tr.sputniknews.com/avrupa/201511091018912157-guney-azerbaycan-iran/ )

Bu olaylar üzerine Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (KAFKASSAM) Başkanı Dr. Hasan Oktay, Güney Azerbaycan’da bir televizyon kanalında Türklere yönelik sözlerin ardından çıkan olaylarla ilgili, “İran devleti farkında olmadan ateşle oynuyor. 35 milyon Türkün yaşadığı İran rejimini ayakta tutan Farsların azınlıkta yaşadığı bir coğrafyada karşılıklı saygı ve hoşgörünün olması temel şart” açıklamasında bulunmuştu. (Bkz. http://www.kafkassam.com/kafkassam-baskani-dr-oktay-guney-azerbaycandaki-turk-ayaklanmasini-degerlendirdi.html )

Güney Azerbaycan’da fırtına dinmek bilmiyor. Tahran yönetimi; Güney Azerbaycan Türklerini diğer etnik unsurlarla dengeleme politikası uyguluyor. Geçtiğimiz günlerde büyük çoğunluğunu Güney Azerbaycan Türklerinin oluşturduğu Urmiye de yapılan seçim sonucunda 4 Kürt’ün Kent Meclisi’ne seçildiği ortaya çıktı. İran Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle aynı günde yapılan Urmiye Kent Meclis seçimlerinde seçilen 11 üyeden 4’ünün Kürt olduğu bildirildi. Yedekte bulunan 6 üyeden 3’ünün de Kürt olduğu açıklandı. Daha önce Urmiye Kent Meclisi’nde 15 üyeden 3’ü Kürt idi. Güney Azərbaycan Milli Hareketi siyasi çevreleri bu seçimlerde İran yönetiminin bilinçli şekilde PKK’nin İran yapılanması olan PJAK’ın lehi ve Azerbaycan Türklerinin aleyhinde hile yaptığını ve bu şekilde bölgede ağırlığı gittikçe artan Azerbaycan Milli Hareketini dengelemeye çalıştığını söylemekteler. (Bkz. 23 Mayıs 2017 http://araznews.org/tr/?p=1502 ) Hileli seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından Güney Azerbaycan’a bağlı Tebriz’de Türk halkı, anayasal haklarını almak için sokak gösterileri düzenledi. İran’da gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimini Ruhani’nin kazanması üzerine Güney Azerbaycan’ın başkenti Tebriz’de halk sokaklara döküldü. “haray haray ben Türküm! ,Bakü Tebriz Ankara biz hara farslar hara!, Türk dilinde Medrese olmalıdır herkese! ” sloganları atarak haklarını alacaklarını gündeme taşıdılar. İran Polisi Azerbaycan Türklerine saldırdı. Onlarca yaralı ve gözaltı olduğu söyleniyor. (Bkz. 21 Mayıs 2017/ http://www.turkmenelicephesi.com/guney-azerbaycan-ayaklanditurk-medrese-istiyoruz.html )

Ömür Çelikdönmez
Twitter: @oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir