Rusya’da Hakan Fidan PİAR’ı Kremlin’in merceğinden Türkiye’nin olası Cumhurbaşkanı adayı!
Kremlin yönetimi, eğer Erdoğan önümüzdeki seçimde Cumhurbaşkanı olmayacaksa mevcut Dışişleri Bakanı Dr. Hakan Fidan’ın bu makamda bulunmasının Ankara-Moskova ilişkileri ve Rusya’nın çıkarları açısından uygun olacağını düşünüyor.
Dr. Hakan Fidan Türkiye’nin küresel odaklı kabul gören güvenlik ve diplomaside markalaşmış bir aktörlerinden. Dile kolay neredeyse 23 yıldır, AK Parti iktidarının ilk yıllarından itibaren hükümet bürokrasisinin farklı kademelerinde görev aldı. Öncekilerden söz etmeye gerek yok. TİKA Başkanlığı, Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı, MİT Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı onu zirveye taşıdı. Bu nedenle tanınırlığı yüksek.
Balkanlardan Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine uzanan büyük bir coğrafyada kâh TİKA Başkanı kâh MİT Başkanı statüsüyle iz bıraktı. Şimdi de Dışişleri Bakanı. Hem doğu ya hem batı ya onlarca defa gitti geldi. Muhatap kurumlar onun kişiliği, karakteri, misyonu ve vizyonu hususunda fikir sahibi.
Bu nedenle Kremlin yönetimi, eğer Erdoğan önümüzdeki seçimde Cumhurbaşkanı olmayacaksa mevcut Dışişleri Bakanı Dr. Hakan Fidan’ın bu makamda bulunmasının Ankara-Moskova ilişkileri ve Rusya’nın çıkarları açısından uygun olacağını düşünüyor. Hatta bununla ilgili çalışmalara start vermişler.
Bu çerçevede sizlere oldukça ilginç gelebilecek, stratejik bir konudan, Rusya’da iki Ermeni araştırmacı tarafından hazırlanan, Rus istihbaratının destek verdiği bir kitaptan söz edeceğim. Kitaba katkı sunan yayınlayan ve hazırlayanların kısa biyografilerini verilerek, kitabın hangi amaçla kimler veya hangi kurumlar tarafından yayınlandığının anlaşılır olmasını belki mümkün kılabilir.
Rusların geleceğin lideri gördüğü Hakan Fidan analizi, Türk Jeopolitiğine Moskova’dan nasıl bir bakış yansıtıyor? Bu Moskova’dan gelen mesaj; İstihbarattan Saraya bir süreci nasıl etkileyecek? Rusya’nın Türkiye’ye dair stratejik okumasını birlikte değerlendirmeye ne dersiniz?
Rusya’dan Hakan Fidan’a Bakış: DIALOG Serisinde Tartışmalı Kitap
Ermeni Yazarlar ‘Türkiye’nin Muhtemel Gelecek Cumhurbaşkanı’ hakkında kitap yazdı. Rusya’da faaliyet gösteren “Diyalog” adlı kamu kuruluşu, “Hakan Fidan- Türkiye’nin olası gelecekteki cumhurbaşkanının portresinden çizgiler ” adlı 10.cu kitabın Moskova’da yayınlandığını duyurdu. Gevorg Minasyan ve Angela Simonyan’ın, “gelecek vaat eden Türk siyasetçi Hakan Fidan’ın ‘kişilik kodunu’ çözmeye çalıştıkları” belirtiliyor. Fidan’ın istihbarat ve diplomasiyi birleştirerek temelden yeni bir dış politika çalışma modeli kurduğuna değiniliyor.
Kitapta Hakan Fidan’ın hayatı ve mesleki yolculuğu anlatılırken, ek olarak İngiltere, ABD ve Türkiye’deki istihbarat sistemlerinin karşılaştırmalı analizini içeren yüksek lisans tezi de yer alıyor. Bu kitabın yazarları, uluslararası ilişkiler, diplomasi ve güvenlik gibi alanlarda büyük ilgi gören, gelecek vaat eden Türk siyasetçi Hakan Fidan’ın “kişilik kodunu” çözmeye çalışıyor.
“Hakan Fidan – Türkiye’nin Muhtemel Geleceğin Cumhurbaşkanının Portresine Çizgiler” adlı kitap, Türkiye’nin önde gelen istihbarat teşkilatı MİT’in eski başkanı ve şu anki Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın açık kaynaklı materyallerine dayanarak yazılmıştır. Yayında yazarın hayatı ve mesleki yolculuğu anlatılıyor.
Kitabın yazarlarından Gevorg Minasyan
Kitabın ortak yazarı Gevorg Minasyan, Ermenistan Cumhuriyeti Ulusal Güvenlik Servisi’nden emekli albay. 1996-2022 yılları arasında Savunma Bakanlığı’nda görev yaptı. Bu serviste çeşitli operasyonel ve idari görevlerde bulundu. BDT Terörle Mücadele Merkezi’nde Ermenistan Cumhuriyeti’nin Tam Yetkili Temsilcisiydi.
Gevorg Minasyan, Ermenistan’ın devlet ve bakanlık ödüllerine, ayrıca BDT Terörle Mücadele Merkezi ve Rusya FSB’sine layık görüldü. Türkçe dahil olmak üzere birkaç yabancı dili konuşabiliyor. Yazar, kitabını, görev yaptığı dönemde Türk istihbaratına karşı mücadele eden Albay Karen Parunakyan’a ithaf etmişti.
Kitabın ikonik isimlerinden Karen Parunakyan
Millî Savunma Bakanlığı 2. Genel Daire Başkanlığı Harekât Sorumlusu, Erivan’ın Gürcistan’ın başkenti Tiflis Büyükelçilik Müsteşarı Karen Parunakyan, kariyerine karşı istihbaratta başlamış. Daha sonra ilk cumhurbaşkanlığı ofisinde ve Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmış. Türk ajanı Murat Bojolyan’ı ifşa eden tek kişi olduğu düşünülüyor. Ermeni karşı istihbaratı o dönemde bu davada o kadar profesyonelce çalışmıştı ki, kararın hukuka aykırılığına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde bile itiraz etmek mümkün olmamıştı.
Murad Bojolyan,
2002 yılında cezaevine giren bulunan Türkolog ve çevirmen Murad Bojolyan, 2011’de cezasını tamamlayarak Erivan’daki “Kentron” cezaevinden serbest bırakıldı. Bojolian, 2002 yılında Türkiye adına casusluk yaptığı iddiasıyla 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. 3 Kasım Türkolog ve çevirmen, Tonik ve Meryem oğlu Murad Bojolyan hayatını kaybetti. 1950 doğumlu Alina, Lilit ve Tigran isimli üç çocuğu vardı.
Dışişleri Bakanlığı’nda Türkiye Dairesi Başkanı olarak, daha sonra Cumhurbaşkanlığı kadrosunda Cumhurbaşkanı’nın Baştercümanı ve Türkiye Başuzmanı olarak çalıştı. Erivan Dışişleri Bakanlığı Türkiye Dairesi Başkanı olarak 1992 yılı şubat ayından itibaren Türkiye ile temasların en başından itibaren aktif olarak yer aldı.1993’te Dışişleri Bakanlığı’ndan ayrıldıktan sonra bir süre “Azg”, “Hayantayani Hanrapetutyun” ve “Hayk”ta çalıştı. Ermeni-Türk ilişkileri üzerine özel makaleler hazırladı. Yazıları ağırlıklı olarak “Radikal” gazetesinde yayımlandı. Ermeni-Türk Ticaret Komisyonu sekreteriydi.
Kitabın yazarlarından Angela Simonyan
Kitabın bir diğer yazarı. Angela Simonyan Türkolog ve Erivan Devlet Üniversitesi Doğu Bilimleri Fakültesi mezunu. Angela Simonyan. Türkiye’nin askeri-endüstriyel kompleksi alanında araştırmalar yürütüyor.
Avrasya İş birliği Geliştirme Fonu Başkanı Mher Simonyan’ın Diyalog kamu kuruluşunun başkanı ve aynı adlı kitap serisinin yaratıcısı Yuri Navoyan’a şükranlarını sunması da önemli.
Kitabın yayıncısı Yuri Navoyan
DIALOGUE kitap dizisinin kurucusu ve bu kitabın yayınlanmasının hamisi, Rusya ve Ermenistan kamuoyunun da tanınmış siyaset adamı, siyaset bilimci Yuri Navoyan’dır. Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Yuri Navoyan’a Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı Ortaklık Madalyası’nı takdim etmişti. Yuri Navoyan, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı Ortaklık Madalyası’nı alan ilk Ermenistan Cumhuriyeti vatandaşı.
Yuri Navoyan 1969 yılında doğdu. Erivan Devlet Üniversitesi Tarih Fakültesi, Rusya Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Akademisi Uluslararası İlişkiler Fakültesi, Moskova Siyasi Araştırmalar Okulu’ndan mezun oldu, Strazburg’daki Avrupa Konseyi’nin siyaset derslerini ve Boston’daki Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde sunulan çatışma yönetimi programını tamamladı.
Yuri Navoyan, 2012’de Moskova’ya taşınmadan önce Ermenistan Eğitim ve Bilim Bakanlığı’nda yeni kurulan Diaspora Departmanı’nın başkanı olarak görev yaptı. Moskova’da uzun süreli Rus-Ermeni İş birliği Örgütü direktörüydü.
Navoyan, faaliyetleri aracılığıyla Rus-Ermeni siyasi diyaloğunun, parlamentolar arası ilişkilerin ve siyasi partiler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine ve bilimsel ve analitik faaliyetlerin uygulanmasına katkıda bulundu.
Moskova’daki kariyeri boyunca, Moskova’da ve Moskova Oblastı’nın büyük şehirlerinde yeni Ermeni ulusal ve kültürel kurumları, Ermeni Pazar okulları ve gençlik ve kadın birliklerinin kurulmasına yardımcı olarak Ermenilerin öz örgütlenmesini de destekledi.
Türkiye uzmanı AleksandrAleksandroviç Poltavskiy
“Hakan Fidan – Türkiye’nin Muhtemel Gelecek Cumhurbaşkanının Portresine Çizgiler” adlı kitabın önsözü, güvenlik teşkilatlarında görev yapmış, Türkiye uzmanı Albay Aleksandr Poltavskiy tarafından yazıldı. Kitapta ayrıca emekli Rus Dış İstihbarat Servisi albayı, MGIMO Uluslararası Sorunların Uygulamalı Analizi Bölümü profesörü Andrei Bezrukov ve siyaset bilimi doktoru Profesör Alexander Svarants’ın değerlendirmeleri de yer alıyor.
Kitabı hazırlayan heyete göre Fidan portresi
Fidan istihbaratın yerini biliyor, diplomasinin yerini biliyor ve Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmaya başlayarak aslında Türk Dışişleri Bakanlığı’nı istihbaratın yapısal bölümlerinden birine dönüştürdü. Devralma süreci devam ediyor. Kamusal alana çıkıyor, konuşuyor, bir öğretmenin hitabet yeteneğine, bir izleyici kitlesiyle çalışma yeteneğine sahip. Ayrıca istihbarat işinin yükü de var: Bir toplantıya gidiyor ve muhatabının psikolojik profilini önceden inceliyor. Bu, istihbarat ve diplomasinin bir sentezi, kendisi buna “istihbarat diplomasisi”
Türk toplumunda yaşanan mevcut ayrışma göz önüne alındığında Fidan’ın Kürt kökeni, sistematik yaklaşımı, Batı ile bağlantıları ve Erdoğan’a olan güveni onu Türkiye’nin gelecekteki liderlik rolü için başlıca adaylardan biri kılıyor.
Erdoğan’ın haleflerinin kısa listesinde birinci veya ikinci olabilir. Sistemli, ılımlı, deneyimli, uluslararası bağlantıları var. Hem muhalefet hem de seçkinlerin bir kısmı böyle bir figür üzerinde anlaşabilir. Erdoğan gibi sokak politikacısı değil. Bir analist, bir yönetici. Ayrıca etnik bir Kürt. Ve bu Kürt seçmenlerin oylarını güvence altına alabilir.
Geleneklerin bir devamı olarak sunuluyor: büyük büyükbabasının Sultan’ın istihbarat şefi olduğu ve büyük imparatorluğa hizmet ettiği varsayılıyor. Bu hem İslamcılar hem de milliyetçiler için birleştirici bir görüntü.
Hakan Fidan kitabını yayınlayan DIALOGUE hakkında ne biliniyor?
DIALOGUE; 3 Nisan 2017’de, Ermeni-Rus iş birliğinin çıkarlarını korumak, Ermeni-Rus diyaloğunun korunmasına, güçlendirilmesine ve genişletilmesine amacıyla Moskova’da kurulmuş. Moskova’da DIALOGUE adı altında kurulan ve çoğunluğu Ermeni siyaset bilimcileri, hukukçular, gazeteciler ve yeni nesil iş adamlarının yanı sıra Ermenistan dostlarının yer aldığı bir dernek.
Faaliyetleri Rusya-Ermenistan iş birliğinin derinleştirilmesine daha fazla yardım etmek, toplumlar arasındaki diyaloğu artırmak ve çeşitli düzeylerde etkileşim gündemini iyileştirmek odaklı. Ayrıca Kamu diplomasisi alanında DIALOGUE, uluslararası ilişkiler, bölgesel politika ve toplumsal öneme sahip güncel konularda programlar uyguluyor.
DIALOG; Vladimir Putin’in Rusya’yı canlandırdığı ve uluslararası ilişkilerde dengeyi sağladığı görüşünde. DIALOGUE Rusya’daki devlet başkanlığı seçimlerinde Vladimir Putin’i desteklemesiyle biliniyor.
21 Nisan da Kitabın tanıtım toplantısı yapılıyor
21 Nisan 2024 Pazartesi günü 18:30’da Moskova’daki Biblio-Globus Konferans Salonu’nda Gevorg Minasyan ve Angela Simonyan’ın “Hakan Fidan- Türkiye’nin olası gelecekteki cumhurbaşkanının portresine vuruşlar” adlı kitabı tartışılacak ve tanıtılacak. Etkinliğin konuşmacıları:
Yuri Lyudvigovich Navoyan – DIALOG Kamu Örgütü Başkanı, aynı adlı kitap serisinin kurucusu. Leonid Petrovich Reshetnikov – Miras Vakfı Başkanı, 2009-2017 yılları arasında RISI Müdürü, Rus Dış İstihbarat Servisi’nin emekli Korgenerali. Kitabın ortak yazarlarından biri Gevorg Arutyunovich Minasyan. Ermenistan Ulusal Güvenlik Servisi Albayı. Kitabın ortak yazarı olan Angela Artemovna Simonyan.
Kitabın yazılış amaçları hakkında genel bir değerlendirme
Türkiye’nin dış politika mimarisinde son on yılda sessiz ama etkili bir figür öne çıktı: Hakan Fidan. NATO üyesi olan, ancak bölgesel bağımsızlık arayışındaki Türkiye’nin hem istihbarat sahasında hem diplomatik masada yeni yönelimlerini şekillendiren bu isim, Erdoğan sonrası Türkiye’nin yönünü belirleyecek stratejik bir aktör olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışmada, Hakan Fidan’ın kariyerine, ideolojik arka planına ve Rusya ile olan ilişkilerdeki rolüne ışık tutulmaktadır. Kremlin, bölgesel denklemlerde Fidan gibi aktörlerle nasıl bir ilişki geliştirilebileceğini anlamak için bu tür analizleri elzem görmektedir.”
Nitekim “Erdoğan sonrası Türkiye” vurgusu yapılarak Fidan’ın adı muhalefet değil, doğrudan iktidar bloğunun devamı olarak sunuluyor. Rusya açısından bu, siyasi istikrarın devamı anlamına geliyor. Kremlin, bu tür analizlerle, Türkiye’yle enerji, güvenlik ve diplomasi üçgeninde çıkarlarını nasıl daha sağlam kurabileceğini tartışıyor. Hakan Fidan bir “öngörülebilir” lider olarak resmediliyor; bu da Rus dış politikası açısından olumlu bir unsur.
Rusya’da bu tür yayınlar genellikle tek bir hedefe yönelik değil; çok katmanlı, stratejik düşüncelerle hazırlandığından hiç şüphesiz bu kitabın yayınlanmasının ardında birden çok amacın gözetildiği düşünülebilir. Rusya’nın, Türkiye ile ilişkilerinde Erdoğan sonrası dönem için hazırlık yaptığı anlaşılıyor. Hakan Fidan’ın dış politika çizgisi, Rusya ile iş birliğine nasıl yaklaştığı vs. bu anlamda önemli. Sanki kitap aracılığıyla Hakan Fidan’a bir “dost eli” uzatılıyor. İletişim uzmanlarına göre bu tür portre kitapları, kamuoyunun nabzını yoklamak ve yönlendirmek için kullanılır.
Kitap, Türkiye’ye “Sizi yakından izliyoruz, her şeyinizi biliyoruz” mesajı verdiği gibi, Batı’ya da “Biz Hakan Fidan’ı potansiyel lider olarak değerlendiriyoruz ve ilişkilerimizi buna göre kuracağız” mesajını içeriyor olabilir. Psikolojik hazırlık ve kamuoyunu yönlendirme, Kremlin’in dış politika oyunlarında sıkça kullandığı bir yöntem. Hakan Fidan’ın ismini Türkiye içinde daha fazla tartışılır hale getirmek ve onun gelecekteki rolünü hem Türkiye kamuoyunda hem uluslararası arenada “meşrulaştırmak da hedeflenmiş olabilir.
Ruslar Hakan Fidan’ı olası cumhurbaşkanı adayı görüyorlarsa Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilemeyeceğini mi düşüyorlar?
Muhtemelen öyle. Erdoğan’ın geleceği ile ilgili kaygılandıkları anlaşılıyor. O nedenle stratejik hesap yapıyorlar. Rusya’nın Hakan Fidan’ı gelecekteki Cumhurbaşkanı olarak tanımlaması, Rusların Erdoğan’ın döneminin sonlanmasının kesin olduğunu varsaydıklarını ortaya koyuyor.
Rusya, Türkiye ile olan ilişkilerinde bir dönüşüm öngörüyor. Rusya’da Hakan Fidan gibi bir ismin öne çıkması, Erdoğan sonrası dönemin yakın olduğunu ima ediyor. Rusya’nın bu şekilde bir portre çizmesi, Türkiye’nin liderlik değişimi üzerine hazırlık yapıldığına dair bir işaret.
Rusya, Türkiye’nin iç siyasetine yatırım yaparken, Fidan’ı doğru bir lider figürü olarak şimdiden tanıtarak, kendisine uygun bir yönetim kurma fırsatını değerlendiriyor. Fidan, Kremlin ile güçlü bağları olan ve pragmatik bir lider olarak tanımlanıyor. Bu yüzden, Erdoğan sonrası dönemde Rusya ile yakın iş birliğini sürdürebilecek bir profil olarak öne çıkarılması oldukça stratejik.
Rusya’nın Hakan Fidan’ı Cumhurbaşkanı olarak konumlandırması, Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin zorlaşabileceği veya Erdoğan sonrası dönemin yakın olduğu görüşünü yansıtıyor olabilir. Ancak bu sadece bir ihtimal ve stratejik hazırlık. Erdoğan’ın popülaritesi ve siyasi gücü hala yüksek olduğu için, Rusya’nın bu ihtimali sadece bir alternatif olarak göz önünde bulundurduğu söylenebilir.
Sonuç: Rusya’da GRU (askeri istihbarat) ya da SVR (dış istihbarat) bağlantılı uzmanlar bazen “bağımsız akademisyen” görünümüyle yazar. “Diyalog” adlı kuruluşun yapısı çok önemli. Kremlin’in “yumuşak güç” enstrümanlarından biri ve kitabın hazırlanışı, yazılışı, yayınlanması bu doğrudan siyasi mesaj içerdiğini gösteriyor.
İyi de Cihanşümul Kadim Türk Devleti bu işe ne diyecek?
Ömür Çelikdönmez