Erivan da Rus yanlısı grupların Paşinyan yönetimini devirme hazırlıkları uzun süredir gündemdeydi. Ankara Erivan arasında neredeyse mutabakat kapsamında diplomasi hareketliliği mevcut. Bu zaman zaman Ankara’nın bölgenin abisi pozisyonunda güvenlik önlemlerini artırdığı biliniyor. Hatta Ermenistan Başbakanı Paşinyanı hedef alan suikastların Türk Entelijansiyası tarafından önlendiğini çoğu kimse bilmez.
Son olarak Ermenistan’da darbe girişimi iddiasıyla 3 gözaltı, 4 yakalama emrinin verildiği darbe soruşturmasının esin kaynağı Ankara. Darbe hazırlığı soruşturmasında şüphelilerin 2024 yılında çok sayıda kişiyi Rusya’da üç ay askeri eğitime gönderdiği iddia ediliyor.
iktidarı yasa dışı yollardan ele geçirme hazırlığı içinde olduğu iddiasıyla yedi kişi hakkında soruşturma başlatılanlardan beşi Ermenistan vatandaşı, ikisi ise Azerbaycan’ın Karabağ bölgesindeki Ermeni halkından. Bu kişilerin 2024 yılında Ermenistan ve Karabağ’da birçok kişiyi Rusya’da üç ay boyunca askeri eğitime gönderdikleri, döndüklerinde orduya katılmaları için ayda yaklaşık 220.000 ruble (80.000 Türk Lirası) maaş ödedikleri tespit edildi.
Askere alınanların Rusya’da Arbat adlı askeri üsse götürüldüğü ve eğitimlerin asıl amacının Ermenistan’a dönüp darbe yaparak, iktidarı ele geçirmek olduğu söylendiği belirtildi. Arbat’ın Ukrayna’da savaştığı bildirilen etnik Ermenilerden oluşan bir Rus milisinin adı olduğu bilinmektedir.Ermenistan’a döndükten sonra “yeni tip ağır silahlarla tanışma, bunların kullanımı ve muharebe görevleri konusunda eğitim” amacıyla üç aylık bir askeri eğitim oturumu bahanesiyle Rostov-na-Donu’ya asker gönderildi.
Tutuklulardan birinin Sev Hovaz (Kara Panter) adlı militan bir grubun lideri olan Serob Gasparian olduğunu söyledi. Gasparian, Ermeni hükümetini açıkça eleştiren biriydi.
Ankara Erivan diyaloğu ve tasfiye edilen Karabağ kliği
Konjuktürel açıdan Avrasya/Turan jeopolitiğinde neredeyse yarıdan fazlası Türk olan Rusya Federasyonu ile Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarlarının kesiştiğini ve bu nedenle ekonomik, kültürel ve hatta askeri alanlarda iki ülke arasındaki işbirliğinin sürdürülebilir olduğunu düşünüyorum.
O nedenle baştan beri Atlantikçi nüfuz ajanlarının tezlerine karşı çıkarak Ankara – Bakü – Moskova üçgeninde sağlanan mutabakat kapsamında Azerbaycan ordusunun Dağlık Karabağ askeri operasyonunu gerçekleştirdiğini belirtmiştim. Ama üç başkent arasındaki bu mutabakat şimdilerde yerini ikili mutabatkatlara bırakmış gibi.
44 günlük savaş süreci nasıl gelişti ?
Bir kaç yıl öncesine dönüp bakıldığında Putin’in Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi Ermenistan’ın, ABD ile Fransa’yı arkasına alarak bölgede Batı yanlısı kontrol bölgesi oluşturma planlarını Azerbaycan ordusu ile boşa çıkardığı görülebilir. Hiç şüphesiz bu süreci asıl yöneten Cihanşümul Kadim Türk Devlet aklı olmuştu.
Ancak Türkiye’nin Kafkasya üzerinden Orta Asya ‘ya açılan kapısı Nahcivan’ı, Azerbaycan’a bağlayan Laçin koridoru, Bakü’de kümelenmiş sözde Türk görünümlü Sovyet artığı bazı Slovikler ve Çekistlerin müdahalesiyle Rus ordusunun kontrolüne geçti. Ne yazık ki bu da Türkiye adına iyi bir haber değil.
Neden mi? Turgut Özal’ın dilinden düşürmediği “Adriyatikten Çin Seddine” ulaşım projesi, Rusların inisiyatifine bırakıldı. Balkanlardan başlayan Anadolu, Kafkasya, Hazar ve OrtaAsya’ya açılan kapıyı maalesef Rus ordusu kontrol ediyor.
Nesnel bir değerlendirme yapılacak olursa Rusya Federasyonu kısa süreli iki aylık bir müşterek operasyonun ardından Kafkaslar’da etki alanını genişletti ve perçinledi.
Hatta bu pozisyonunu Ermenistan yönetiminin çok güvendiği AGİT Minsk Grubuna ve ABD’ye ve dahi Ermeni hamisi kesilen Fransa’ya rağmen, Türkiye’yi yanına alarak yaptı. Türkiye göz mü yumdu yoksa basiretsizlik mi şimdilik anlaşılmıyor?
Sözde Türk görünümlü Sovyet artığı Slovik ve Çekist bürokratların Ankara ve Bakü’ye nasıl bir kazık attıklarından söz edelim mi? Dağlık Karabağ’a konuşlandırılan Rüstem Muradov komutasındaki 15. Barışı Koruma Tugayı askerlerinin tüm ihtiyaçlarının karşılanmasından Azerbaycan Repubblicası Prezidenti sorumlu.
Rusya Ulusal Savunma Kontrol Merkezi, barış güçleriyle birlikte en az 22 adet Il-76 askeri nakliye uçağının Karabağ’a gönderildiğini açıklamıştı. Rusya’nın Karabağ’daki barışı koruma birliğinde 1.960 asker, 90 zırhlı personel taşıyıcı ve 380 birim teçhizat bulunuyor. Rus barışı koruma gücünün komutanlığı Stepankert bölgesinde yer alıyor.
Ankara ve Bakü arasında sert rüzgarlar esiyor
ABD’li kuruluştan övgü, Ankara-Bakü model ortaklık
16 Mart 1921’de Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında imzalanan Moskova Antlaşması’yla Nahçıvan, özerk bir yapıya sahip olması ve başka bir devlete terk edilmemesi şartıyla Azerbaycan’ın himayesine bırakılmıştır.
Aynı husus, Türkiye, Sovyetler Birliği, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan arasında 13 Ekim 1921’de imzalanan Kars Antlaşması’yla teyit edilmiştir.
Sovyetler Birliği tarafından Zengezur bölgesinin (Azerbaycan’la Nahçıvan arasındaki toprak parçası) Ermenistan’a verilmesinin ardından, Nahçıvan’ın Azerbaycan’ın diğer bölgeleriyle karasal irtibatı kesilmiştir.
Ermeniler, Nahçıvan’ı da ilhak etmek için gayret göstermiş ancak, Moskova ve Kars Anlaşmalarında yer alan hüküm gereği Nahçıvan, Azerbaycan bünyesinde özerk cumhuriyet olarak varlığını sürdürmüştür.
Günümüzde Rusya’nın kışkırttığı Azerbaycan yönetimi ile Türkiye’nin yaptığı sağduyu çagrısına kulak veren Erivan yönetimi arasındaki rekabet, adı geçen koridoru ve Nahçıvanı kimin kontrol edeceği tartışmasından kaynaklanıyor.
Azerbaycan Rebuplikası Prezidenti İlham Aliyev’in son zamanlarda Ankara ile arasına mesafe koymaya çalıştığı kamuoyunun dikkatinden kaçmıyor. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan beyanlar bile var.
Rusya Federasyonu Başkanı Putin’in Bakü ziyaretinde , İlham Aliyev’e, Zengezur Koridoruna askeri harekat düzenlemesi telkininde bulunduğu batı medyasında yer almıştı. Azerbaycan’ın Türkiye’nin onay ve olurunu almadan böylesi bir operasyona kalkışması, ikili anlaşmalar açısından etik olmayacaktır. Çünkü Türkiye Kuzey Irak ve Suriye’de terör sorununu çözmeyi öncelliyor. Ayrıca Balkanlardaki ABD askeri yığınağının ne amaçla yapıldığının çok iyi biliyor. Bu ve benzer sebeblerden dolayı Türkiye burnunun dibinde kontrol edemeyeceği, oldu bittiye getirilen bir savaş istemiyor.
Erivan’dan Ermenistan-Türkiye ilişkileri açıklaması – Mehr News Agency
Türkiye hem Erivan da hem de Bakü de yönetimi elinde tutan klikleri tasfiye ediyor
Azerbaycan’da, ülkenin batı kısımları ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’ni Ermenistan üzerinden, Zengezur bölgesinden geçecek kara ve demir yolu hatlarıyla birleştirerek Türkiye ile yeni ulaşım bağlantısı sağlanması hedeflenmişti. Bu koridor ile Azerbaycan’ın Nahçıvan üzerinden Türkiye ile göreceli fiziki bağlantısı kurulmuş olacaktı.
Olmadı. KGB subayı Haydar Aliyev’in oğlu Azerbaycan Rebuplikası Prezidenti İlham Aliyev, Rus Ordusunun 15. Barışı Koruma Tugayını aramıza soktu.
Aliyev ailesinin neredeyse 30 yıldır Nahcivan kliğinin Bakü idaresinde etkin ve belirleyici olmasınında rolü çok büyük. Kısaca bu klikten söz edelim. Sovyet gizli servisi KGB, Batı Blokunun yörüngesinde peyk olarak gördüğü Türkiye ve İran’a karşı, bu iki ülke ile sınırları bulunan Nahçıvan’ı, bir istihbarat platosuna dönüştürmüştü.
Adeta bir istihbarat laboratuvarı olarak tanzim edilen Nahçıvan’da özel yetiştirilen bürokratlar da Sovyet bürokrasisinde önemli görevler üstlendiler. 44 günlük savaşa rağmen bu kadrolar halen aktif.
Benzer proje Ermenistan’da Karabağ üzerinden hayata geçirildi. Karabağlı bürokrat ve politikacıların Ermenistan yönetiminde etkisi ne ise günümüz Azerbaycan Cumhuriyetinde Nahçıvanlı bürokrat ve siyasilerinin de nüfuz ve ağırlığı o kadardır. Lakin bu durum, Ermenistan’da bir kaç yıl içinde değişti. Erivan yönetimi başını Türkiye ile belaya sokan Karabağ kliğini tasfiye etti. Bu noktada Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın hakkı inkar edilemez. Muhtemelen şimdi sıra Azerbaycan’da.
