KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Türkiye
  4. »
  5. Ömer Kul: Türk-Çin ekonomik ilişkileri nereye gidiyor

Ömer Kul: Türk-Çin ekonomik ilişkileri nereye gidiyor

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 4 dk okuma süresi
280 0

Türk-Çin ekonomik ilişkileri hızlı ve kalıcı bir şekilde Çin lehine gelişmesine rağmen aradaki farkın nasıl kapatılacağına dair görünürde yapılan herhangi bir faaliyet bulunmamaktadır. Sanayicilerimiz, iş adamlarımız ve tüccarlarımız “Çin’e ne satabiliriz”den ziyade “Çin’den ucuz mal alıp Türkiye’de satma” şeklinde bir tutum sergilemektedir. Türk-Çin dış ticaret dengesinin kısa sürede dengelenebileceği de öngörülmemektedir. Kurulan sistem sadece Çin lehine işler hale getirilmiştir. 1998 sonrası gelişen Türk-Çin ticari ilişkileri bir nevi Çin’e bağımlı bir düzen ortaya çıkarmış durumdadır.
Bu dengesizliğin ve Çin’e bağımlılığın ortadan kaldırılması, ülkedeki küçük sanayi işletmelerinin kapanmaması, üretimin sekteye uğramaması ve bununla ilintili olarak işsizliğin artmaması Çin ile olan ekonomik ilişkilerde bağımlılığı azaltıcı tedbirler alınmasını zorunlu kılmaktadır. Bu anlamda yerli üretimi ve yerli tüketimi teşvik etmek ve gerekli görülen alanlarda desteklemek yanında, bilhassa tekstil gibi dış ticaret pazarımızda önemli yer tutan kalemlerde Çin’den ithalatı sınırlayıcı tedbirler de alınmalıdır. Tarımda, sanayide ve küçük işletmelerde üretimde kendisine yeter bir toplum ortaya çıkarmadan Çin ekonomisiyle başa çıkmak zor görünmektedir. Bu bağlamda ekonomistlerin konuyu etraflıca tartışması, sorunların çözümüne dair fikirler üretmesi ve varılan sonuçların siyasi erkin bilgilendirilmesi ivedilikle sağlanmalıdır. Müteşebbislerimizin bakış açılarını “Çin’den daha fazla mal alıp satma yerine, Çin’e daha çok ne satabiliriz” noktasına çevirmeleri sağlanmalıdır.

Çin’in bilhassa madenlere ilgisi etraflıca değerlendirilmeli, stratejik madenlerin Çin’e satılmamasına yönelik tedbirler alınmalıdır. Bununla beraber Türkiye’de üretilebilecek ürünlerin Çin’den getirilmemesine yönelik yaptırım kararları uygulanmalıdır. Latin Amerika ülkelerinden Brezilya, Arjantin ve Meksika gibi ülkelerin milli üretimlerini korumak adına aldığı tedbirler bu hususta incelenmeli, benzer adımlar atılmalıdır.

Çin’in başta Türkiye olmak üzere yap-işlet-devret modeli ile destek verdiği projelerde kendi üretimini kullanma ve kendi işçisini istihdam etme şeklindeki uygulamalarına ciddi sınırlandırmalar getirilmelidir. Projelerin milli kaynaklarla yapılmasına öncelik sağlanmalıdır. Çin’in dış ülkelerde istihdam sağladığı vatandaşlarına, o ülkelerin vatandaşlığına geçmeyi teşvik etmesi etraflıca değerlendirilmeli, demografik yapıyı uzun vadede değiştirecek hareketlenmelere dair prosedürler yeniden gözden geçirilmelidir. Ayrıca Kuşak Yol Girişimi’nde önümüzdeki süreçte çıkabilecek anlaşmazlıklar veya proje güzergahlarındaki güvenliğin sağlanması noktasında Çin’in ortaya atabileceği teklifler (asker konuşlandırma, askeri üs kurma.. gibi) etraflıca değerlendirilmeli, anlaşmazlıkların çözümüne dair yönetmelikler hazırlanmalıdır. Çin’in kendi ülkesinde kurmayı teklif ettiği uluslararası mahkeme fikrinin bir üst mahkeme süreci olmaması ve zikredilen mahkemelerin Çin’de açılacak olması dolayısıyla tarafsız olamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
Ömer Kul Kafkassam

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir