KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Ömer Kul: Kadri bilinmesi gereken bir Kadir: Polat Turfani (1919-26 Ağustos 1970)

Ömer Kul: Kadri bilinmesi gereken bir Kadir: Polat Turfani (1919-26 Ağustos 1970)

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 21 dk okuma süresi
359 0

Onca zorluk ve yokluklara rağmen vatanı ve milleti için mücadele etmekten bir an bile geri durmamış şahsiyetler geçici dünya hayatına veda etseler de isimlerini tarihin tozlu sahifelerine altın harflerle yazdırdıkları için aslında ölümsüzdürler.
Kadri bilinmesi gereken bir Kadir: Polat Turfani (1919-26 Ağustos 1970)
Yine bu türden kişilerin hayatları ve yaptıkları gelecek nesillere ilham kaynağı olmakta, yeni nesiller bu türden dava ve millet adamlarını hayırla yâd edip kendilerine örnek almaktadır.
Doğu Türkistan’ın vatan ve millet davasına hizmetleri dolayısıyla bu anlamda adını tarihe altın harflerle yazdırmış olan birçok bayrak şahsiyet bugün itibariyle aramızda olmasa da yaptıkları dolayısıyla isimleri hafızalarımızda hala yer edinmekte, yine isimleri geçtikçe büyük bir özlem ve saygıyla anılmaktadırlar.
Doğu Türkistan milli mücadelesinin son asrına bu anlamda katkı yapalar arasında Yakup Han Ba-devlet, Hoca Niyaz Hacı, Sabit Damolla Abdulbaki, Osman Batur, Ali Han Töre Saguni, Ahmetcan Kasimi, Dr. Mesut Sabri Baykozi, Mehmet Emin Buğra, İsa Yusuf Alptekin ve Canımhan Hacı gibi siyasi liderler yanında işin mutfak kısmında yer alıp vatan ve millet davasına sayısız katkıları olan ama pek bilinmeyen mümtaz şahsiyetler de vardır.
Doğu Türkistan siyasi tarihinin son asrını yakinen takip bir akademisyen olarak, işin mutfak kısmında ve verilen her milli görevi layıkıyla yapan büyük bir dava adamını bugünkü yazımıza konu yapmak istedim.
Hayatını öğrendikçe hayranlığımın arttığı, yaptıklarını okudukça gıpta ile baktığım, gelecek nesillerin de öğrenmesi ve örnek alması adına paylaşmanın yerinde olduğuna inandığım Doğu Türkistan’ın mümtaz şahsiyetlerinden biri Polat Kadir Turfanî’dir.
Bendeniz Polat Kadirî’nin adını ilk olarak 2003 yılında başladığım Doktora tez çalışmalarım sırasında öğrenmiş, mücadelesine hayranlığım dolayısıyla daha doktora eğitimimizi bitirmeden kendisinin 1948 yılında Urumçi’de neşrettiği “Ülke Tarihi” adlı eserini “Baturlar (Ülke Tarihi) Doğu Türkistan Milli Mücadele Tarihi (1930-1949)” adıyla Türkiye Türkçesi’ne çevirme bahtiyarlığına erişmiştim.
Merhum Polat Kadir Turfanî eserinde bilhassa 1933 ve sonrasında Doğu Türkistan’da girişilen bağımsızlık mücadeleleri, başta İsa Yusuf Alptekin, Dr. Mesut Sabri Baykozi ve Mehmet Emin Buğra’nın Çin’deki mücadeleleri olmak üzere dönemin olaylarını teferruatlı bir şekilde ele almaktadır.
O, 1949 yılına kadar geçen bu olaylar aslında Çin ve Rusya’nın Doğu Türkistan topraklarını ne gaye ile istila etmek istediklerini ve bölge halkına yaşattıkları zulümleri, dönemin bizzat şahidi olarak gözler önüne sermektedir.

Hakkındaki bilgiler sınırlı olsa da yakın zamanda Almanya’dan Erkin Alptekin beyin tarafıma ulaştırdığı Polat Kadir Turfanî tarafından bizzat kaleme alınmış olan 3 sayfalık “tercüme-i hali” ile yeni bazı bilgiler öğrenince, kütüphanemizdeki bilgilerle de mukayese ederek ortaya genç nesillerin çokça istifade edeceğine inandığım hayat hikâyesini kaleme almak elzem oldu.
Polat Kadir Turfanî (1919-26 Ağustos 1970), 1919 yılında Doğu Türkistan’ın Kutubi kazasında doğmuştur. Babasının adı Kadir’dir. 1949 yılında Kızıl Çin kuvvetlerinin Doğu Türkistan’ı istila etmesinden sonra Hindistan’a iltica eden Polat Kadirî, 1957 senesinde ise Türkiye’ye serbest göçmen olarak gelmiştir.
Polat Kadir Turfanî’nin anlaşılan vefatından kısa bir zaman önce kaleme aldığı biyografisine göre gençlik yıllarında Doğu Türkistan’da modern okullar olmadığı için 1934 senesine kadar Kutubi kazası dini medresesinde din tahsili görmüş. 1934’te Rusların Çinli Genel Vali Şın Şı-sey’e verdikleri destek ile bir nevi Doğu Türkistan’ı istila etmesi üzerine açılan okullarda 1934-1937 seneleri arasında lise eğitimini tamamlamış. Akabinde 1937-1940 seneleri arasında da Urumçi’de “Sinkiang Darü’l-Fünûn Edebiyat Fakültesi”nde Çin dili, tarihi ve edebiyatı üzerine aldığı eğitimini iyi derece ile tamamlamıştır.

1940 Eylülü’nde mezuniyetini müteakip 1948 senesinin sonuna kadar Doğu Türkistan Hükümet organı olan “Sinkiang Gazetesi”nin Uygurca kısmında başyazar olarak çalışmıştır. 1944 yılının Nisan ayında hapse mahkûm edilen Polat Kadirî hapisten çıktıktan sonra 1946 yılında tesis edilen “Han Tengri” isimli dergide başyazar ve Üç Efendiler (Dr. Mesut Sabri Baykozi, Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Alptekin) tarafından kurulan “Altay Neşriyat Evi” tarafından neşredilen “Erk Gazetesi”nde mes’ul muharrir yardımcısı sıfatıyla vazife yapmıştır.
Polat Kadir Turfaî, Urumçi’de henüz talebe iken kaleme aldığı iki hikâye ile şöhret bulmuştur. Bunlardan “Çeteciler” adlı hikâyesi “Anti-Emperyalist Birlik Cephesi” dergisinde ve diğeri de “Düşman Gerisinde” başlığı altında Sinkiang Gazetesi’nde yayınlanmıştır. Bu iki hikâye ile kazandığı şöhret dolayısıyla mezuniyeti üzerine “Sinkiang Gazetesi”ne başyazar olarak hükümetçe tayin edilmiştir. Gazetede çalıştığı dönemde Çince’den Türkçe’ye yaptığı tercümeler kendisine iyi bir Çince mütercimlik deneyimi de kazandırmış, gazetede çalıştığı 10 sene boyunca günlük siyasi meselelere dair yüzlerce yazı yazmıştır.
Polat Kadir Turfanî, milliyetçi Üç Efendilerin yayın organı olan “Erk Gazetesi”de 13 Şubat-4 Haziran 1949 tarihleri arasında “Milliyetçiler Kimlerin Aleyhinde” ve “Milliyetçilik Nedir?” başlıkları altında tefrika halinde bir yazı dizisi yayınlayarak Çinli ve Ruslara karşı cephe alarak milliyetçilik hareketini izah etmeye gayret etmiştir. Kendisinin ifadesine göre bu yazıları Türkiye’ye getirmeyi başarmışsa da yazıların nerede veya kimlerin elinde olduğu bilinmemektedir. Bu vesile ile şayet yazılar bulunabilirse yeniden basılmaları faydalı olacaktır.
1949 yılında Doğu Türkistan’ın Kızıl Çin tarafından istilasını müteakip hür dünyaya iltica etmek mecburiyetinde kalan Polat Kadir Turfanî, aile ve çocuklarını geride bırakarak Hindistan’a iltica etmiştir. Polat Kadir Turfanî, Hindistan hududu üzerinde Çin askeri birlikleri tarafından Doğu Türkistan’ın efsanevi liderleri İsa Yusuf Alptekin ve Mehmet Emin Buğra ile birlikte tevkif edilme tehlikesiyle karşılaşınca kimliğinin tespitine yarayacak bütün vesika ve diplomalarını yakmak zorunda kalmıştır. Buna rağmen yine de yakalanınca kimliği tespit edilmiş, tekrar kaçmayı başardığında her şeyini kaybetmiş bir insan durumuna düşmüştür.
Polat Kadir Turfanî, 1954 senesine kadar ikamet ettiği Keşmir’de hususi bir öğretmenden İngilizce öğrenmiş ve iki sene Keşmir-Jammu Üniversitesi’nde gayri resmi talebe sıfatıyla tahsil görmüştür. Aldığı İngilizce eğitimi ile iyi derecede İngilizce’den Türkçe’ye tercüme yapabilecek bir duruma gelmiştir.
Bu bilgilerden hareketle Polat Kadir Turfanî’nin görev yaptığı yerleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Hükümet organı “Xinjiang Gazetesi”nde muharrir (1940-1941),
“Xinjiang Gazetesi”nin Uygur ve Kazak bölümünün başmuharriri (1941-1944),
“Han Tengri Mecmuası”nda muharrir (1945),
Tamirat Nezareti’nde müdürlük (1946),
Doğu Türkistanlı Gençler Teşkilatı vekilliği (1946),
“Altay Neşriyat Evi”nin muharrirliği (1946-1949),
Xinjiang Gazetesi’nin Uygur-Kazak bölümünün umumî müdürlüğü ve başmuharrirliği (1947-1948),
“Altay Neşriyat Evi” tarafından neşredilen “Erk Gazetesi”nin başmuharrir yardımcılığı (1947-1949),
Doğu Türkistan Eyalet Hükümeti’nin 4. Bölüm Müdürlüğü (1948-1949),
Altay Neşriyat Evi tarafından kurulan “Bilim Derneği”nin idarecilerinden biri (1948-1949),
Doğu Türkistan Hükümeti Genel Sekreterliği’nde Sekreter (1947-1949),
Göç sonrası Keşmir’de kurulan “Doğu Türkistan Mülteciler Komitesi”nin başkâtibi (1950-1954),
“Doğu Türkistan Göçmenler Cemiyeti”nin kurucu ve umumî kâtipliği (1959-1970),
“Doğu Türkistan Millî Merkezi”nin kâtibi (1955-1970),
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde okutman (1962-1967),
İstanbul’da kurulan “Türkistan ve Doğu Türkleri Cemiyeti”nin başkâtipliği (1962-1970),
Batı Almanya’dan yayın yapan “Radyo Liberty’nin Türkistan bölüm muharriri (1967-1970),
“Sovyetler Birliğini Araştırma Enstitüsü”nün fahrî ilmî hadimi (1967-1970),
“Paris Bloğu”nda fahrî Doğu Türkistan mümessili (1968-1970),
Batı Almanya’da “Türkistanlı Vatandaşlar Cemiyeti”nin idare heyeti azalığı (1968-1970).

Polat Kadir Turfanî’nin “Ülke Tarihi”nin dışında yazdığı eserleri ise şunlardır:
“Hürriyet Şuarı”, 1948 yılında Urumçi’de basılmıştır,
“Doğu Türkistan, 1960 senesinde İstanbul’da basılan eser 32 sayfadır,
“Çobankır” ve “Milli Türkistan” mecmualarında makaleler,
Sun Yat-sen’in “Üç Prensip (San Min Cu Yi)” adlı Çince eserini 1942 yılında Uygurca’ya tercüme,
1940-1949 yılları arasında yüzlerce makaleyi de Çince’den tercüme etmiştir

Polat Kadir Turfanî, İstanbul Üniversitesi’nde görev yaptığı dönemde, İsa Yusuf Alptekin Vakfı kütüphanesinde bir nüshası bulunan, “Doğu Türkistan’ın Son Yüz Senelik Siyasî ve Kültür Hayatı’ konusunda doktora çalışmasında da bulunmuştur.
Kadri bilinmesi gereken bir Kadir: Polat Turfani (1919-26 Ağustos 1970)
Merhum, muhtemelen bu eseri tamamlayamadan vefat etmiştir. Çince ve İngilizce’yi iyi derecede bilen Polat Kadir Turfanî aynı zamanda Urduca diline de vâkıftı.
1957 senesinde Türkiye’de ikamet etmeye hak kazanan Polat Kadir Turfanî ilk olarak Çin zulmü altında inlemekte olan eşi Ayça ile çocukları Mustafa, Raşit ve kızları Çolpan Han’ı Türkiye’ye getirmek için çok uğraşmış ama bunu başaramamıştır. “Ülke Tarihi” adlı eserinin çevirisini yaptığım dönemlerde bütün çabalarıma rağmen Polat Bey’in ailesinden hiç kimseye ulaşamamıştım. Bu vesile ile tanıyan veya bilenlerden irtibat kurmamıza destek olmalarını hususiyetle istirham ediyorum.
Doğu Türkistan’ın azatlığı noktasında son nefesine kadar mücadele etmekten bir an bile geri durmayan mümtaz şahsiyetler arasında yer alan Polat Kadir Turfanî, öz vatanı Doğu Türkistan’da Rus ve Çin hâkimiyetine karşı yürüttüğü 10 yıllık mücadelesinden sonra muhacerette geçirdiği 21 yıllık döneminde de millî faaliyetlerde bulunmaktan geri durmamıştır.
Polat Kadir Turfanî, gazetecilik ve tarihçi sıfatıyla kaleme aldığı çalışmaları bugün hâlâ kaynak eser olarak kullanılmaktadır. Polat Kadir Turfanî’nin hayatı, çocukluk döneminde ailesinden aldığı vatanperverlik duyguları ile, Rus propagandaları ve Çin emperyalizmine karşı mücadele ile geçmiştir.
1943 yılında Doğu Türkistan’da yürütülen devlet kadrolarından milliyetçilerin tasfiyesinden Polat Kadir Turfanî de nasibini almış ve Urumçi hapishanelerinde 6 ay kalmıştır. Bu yıllarda Rus ve Çinlilere karşı halkın şiddetli protestoları Polat Kadir Turfanî ve diğer vatanperverlerin serbest bırakılmalarını ve eski görevlerine dönmelerini sağlamıştır. Bu dönem, Polat Kadir Turfanî’nin milliyetçilik hareketlerindeki en faal dönemi olmuştur. Polat Kadir Turfanî, 1949 yılında Komünist Çin işgaline uğrayan Doğu Türkistan’da artık sancılı dönem başlamış, liderleri olan Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Alptekin ile birlikte “Vatan İçin Vatandan ayrılma” mecburiyetinde kalmıştır.
Polat Kadir Turfanî, 26 Ağustos 1970 günü yokluklar içerinde ama mücadelelerle geçen ömrüne kalbi yenik düşmüş ve hayata gözlerini yummuştur.
Polat Kadir Turfanî’nin Türkiye Türkçesi’ne aktardığımız “Ülke Tarihi” adlı eseri iki ana bölümden oluşmaktadır. 188 sayfalık eserinin 42 sayfasını giriş ve Yakub Han Ba-devlet dönemini ihtiva etmekte, bundan sonraki dönem ise daha teferruatlı bir şekilde Çin’in bölgede kurmaya çalıştığı idari düzeni ve yaptığı zulümleri anlatmaktadır.
Eserin ana bölümlerinde Merkezi Çin idaresi tarafından Doğu Türkistan’da görevlendirilen siyasî ve askerî memurların tecavüzleri, haksızlıkları, bu dönemdeki rüşvet ve iltimaslar konuları ayrıntılı olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca eserinin bu kısmında Rusların tecavüzleri ile zaman zaman Çinli idareciler ve mahalli liderlerle de anlaşmak suretiyle takip ettikleri siyaset de en ince ayrıntılarına kadar ele alınmıştır.
1933 ve 1944 tarihlerinde kurulan ve kısa süre ayakta kalabilen Bağımsız Doğu Türkistan Cumhuriyetlerinin kurulma ve yıkılmalarını da teferruatıyla ifade eden Polat Kadir Turfanî’nin bilhassa 1931 yılında başlayan Kumul inkılâbından sonraki olayların bizzat şahidi olması, çalışmasının birinci elden kaynak olma hüviyeti taşımaktadır.
Polat Kadir Turfanî hariçte geçirdiği dönemlerde en büyük hedefi mufassal bir Doğu Türkistan tarihi yazmak olmuştur. Bu gaye ile epey uğraşan Polat Kadir Turfanî konuyla ilgili olarak birçok malzeme ve notlar toplamıştır. Topladığı malzemelere dair “Doğu Türkistan Göçmenler Cemiyeti” tarafından neşredilen bir risalede bilgilendirici bir makale kaleme alan Polat Kadir Turfanî, Türkiye’ye geldikten sonra ayrıca Doğu Türkistan’da 1933-1944 seneleri arasındaki Rus idaresini tasvir eden lakin neşredilmesine ömrü vefa etmeyen bir de romanı bulunmaktadır.
Polat Kadir Turfanî’nin kaleme aldığı biyografisinde aktarıldığı şekliyle 1947 senesine kadar Doğu Türkistan’da kendi tarihine ait ne bir eser mevcuttu ve ne de okullarda bu türden eserler okutulurdu. Ruslar kendi zaviyelerinden Doğu Türkistan tarihini matbuata tahvil eder, öte yandan Çinliler de kendi neşriyatında Doğu Türkistan’ın 2000 seneden beri Çin idaresi altında bulunduğunu ve ahalisinin de Çin ırkına mensup kabilelerden oluştuğunu iddia ederlerdi. Ancak Doğu Türkistan halkı 1947 senesinde Dr. Mesut Sabri Baykozi’nin Başkanlığında ve İsa Yusuf Alptekin’in Genel Sekreterliği’nde milliyetçi bir hükümetin kurulması ile milliyetçi bir devrimin başlaması neticesinde Doğu Türkistan halkı kendi tarihini araştırmak ve öğrenmek imkânına kavuşmuştur.
İşte zikredilen bu dönem yani 1947 yılı ile başlayan süreç Doğu Türkistan tarihinin tahripsiz olarak yazılmasını zaruri bir ihtiyaç haline getirmiş, Polat Kadir Turfanî de bu vazifeyi milli bir görev addederek üzerine almıştır. Kısa bir zaman zarfında Çin kaynaklarını araştırarak iki ciltten müteşekkil bir “Doğu Türkistan Tarihi” vücuda getiren Polat Kadir Turfanî’nin bu çalışması 1948 yılında Urumçi’de basılmıştır. Dönemin Doğu Türkistan Maarif Nezareti de bu eseri üniversite ve liseler için ders kitabı olarak kabul etmiş ve okutmuştur. Polat Kadir Turfanî, kitabın müellifi olması hasebiyle de üniversite ve liselerde iki sene tarih dersleri vermiştir. Maalesef bu eser de Polat Kadir Turfanî tarafından göç sırasında yakılan evraklar arasında yer aldığından Türkiye’ye ulaştırılamamıştır.
“Doğu Türkistan Tarihi” adlı bu eser Çinliler ve bilhassa Ruslar üzerinde büyük bir infial uyandırmış, Rusların Taşkent’te neşrettikleri “Şark Hakikati” isimli derginin iki sayısında bu eser aleyhinde şiddetli hücumlarda bulunulmuştur. Derginin zikredilen nüshalarının Polat Kadir Turfanî’nin elinde bulunduğunu otobiyografisinden öğrenmiş olsak da akıbetleri diğer pek çok değerli evrak gibi meçhuldür.
Polat Kadir Turfanî bütün bu çalışmaları yanında ayrıca muhaceret seneleri zarfında İsa Yusuf Alptekin ve Mehmet Emin Buğra beylerin liderliğinde Doğu Türkistan Milli mücadelesine de fiilen iştirak etmekten bir an bile geri durmamıştır. Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Alptekin Beylerin başkanlığında faaliyetlerine sürdüren “Doğu Türkistan Milli Merkezi”nin sekreterliği görevini de yürüten Polat Kadir Turfanî, Doğu Türkistan milli davasının başta Türkiye olmak üzere dış ülkelerde duyulmasına da gayret etmiştir. Polat Kadir Turfanî, Türkiye’de bulunduğu dönemlerde 1960 yılında kurulan “Doğu Türkistan Göçmenler Cemiyeti”nin genel sekreterliğini de yapmıştır.
Bir dava adamı nasıl olmalı sorusunun muhtemel cevabını Polat Kadir Turfanî’nin hayatında görmek mümkündür. 1945 sonrası Doğu Türkistan’a dönem İsa Yusuf Alptekin başta olmak üzere Üç Efendi’lerin dizinin dibinden ayrılmayan, hatta Türkiye’ye geldikten sonra da vefatına kadar İsa Yusuf Alptekin’in bir evladı gibi evinden yaşayan Polat Kadir Turfanî ömrünün geri kalanını da liderleriyle beraber mücadele etmekle geçirmiştir. Hayatı yokluk içerisinde mücadele ile geçen Polat Kadir Turfani’nin bir an bile halinden şikayetçi olmadığı dilden dile halen daha anlatılmaktadır.
Kendisini bizzat tanıyanlardan öğrendiğimiz şekliyle doğru sözlü, dobra, dürüst, ahde vefa sahibi, vefakar, adab-ı muaşeret kuralları içerisinde sözünü esirgemeyen, yaşadığı dönemde başta hemşerileri olmak üzere tanıdığı herkesin itimadına mazhar olan Polat Kadir Turfanî’nin hayatının genç nesillere ilham kaynağı olacağına inancımı tekrar paylaşırken 51. vefat yıldönümünde merhum Polat ağabeyimizi saygı, özlem ve rahmetle yâd ediyorum.
Ruhu şâd, mekanı Cennet olsun…

Ömer Kul

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir