KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Türkiye
  4. »
  5. Oğuzhan Alparslan: Türkiye’de seçmen davranış psikolojisi

Oğuzhan Alparslan: Türkiye’de seçmen davranış psikolojisi

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 4 dk okuma süresi
190 0

Türkiye’de seçmen eğilimleri üzerine anket çalışmalarının mazisi yaklaşık 40 yıllık bir serüvendir. Bu kırk yıllık süreçte çok yol kat edildiği gibi işin kötü/hileli yönleri konusunda da anketçilerimiz fazlasıyla uzmanlaşmışlardır. Bu yazımız da bu hileleri konu almak yerine, yıllardır oluşan veri ve tecrübelere dayanarak seçmen psikolojisi üzerine küçük bir der kenar yapmayı düşünmekteyiz. Türkiye’de anket olayının çok çok genişlemesine rağmen seçmen psikolojisi üzerine çalışmalar yok denecek kadar azdır. Seçmenlerin sandık başına gitmeden önceki ve de sandık başında, içinde bulundukları sosyo-psikolojik durum, seçimlerin kaderini, dolaysıyla ülkelerin kaderini etkilemektedir. Biz bu sosyal medya yazımızda, sosyal ve tarihi yönü daha baskın olan bu psikolojik hal durumundan hareketle 14 Mayıs seçimlerinde nelerin olabileceği üzerine savlarda bulunacağız. Türkiye’de seçmenin kabaca dağılımındaki %35 sol, %65 sağ ayrımı, dönem dönem farklılık gösterse de bu rakamlar üzerinden tarif edilmektedir. Bu basit dağılımın dışında kendisini sağ ve sol olarak tarif eden seçmenlerin kendi içinde kategorileştikleri görülmektedir. Bunlar içinde en büyük kitle ise oportünist sağ muhafazakar seçmen kitlesidir. İdeolojik yönü az pragmatist yönü ağır olan bu seçmen için temel kaygı iktidar unsurlarına ulaşa bilirliktir. Kamuda, iş hayatında karşılaştığı sorunlar karşısında basit ve hızlı çözüm yolları isteyen bu seçmen son yetmiş yıldır iktidar olma olasılığı yüksek sağ partiye oyunu vermiştir. Yine bu seçmenin en büyük kaygısı mevcut düzenin bozulmasıdır o nedenle radikal değişimlere hep soğuk bakar. Sol iktidar kaygısı ve korkusu bu seçmende yoğun bir şekilde yaşanmakta olup, muhafazakar tedirgin seçmenin bu yönünü iyi bilen Melih Gökçek ve AKP yıllarca iktidar olmuştur. Muhafazakar kırılgan seçmen sol iktidarların radikal değişimlerinden korktukları gibi sol iktidarlara ulaşamama kaygısı da duymaktadırlar. Muhafazakar kırılgan seçmen yoğunlukla kamuda basit tayin, terfi veya küçük devlet desteklerinden yararlanmak için iktidara başvurmaktadır. Sol iktidar geldiğinde bu taleplerinin karşılanamayacağı tedirginliğini hep yaşar. Türkiye yeni bir seçim ve iktidar değişimine girerken bu seçmenin vereceği karar belirleyici olacaktır. 14 Mayıs seçimlerinde bu muhafazakar tedirgin seçmenlere ulaşabilen, iktidara ilişkin taleplerinde aracı olma güvencesini verebilen sağ partiye Ak Partiden yoğun bir oy geçişi büyük bir olasılıktır. Tedirgin sağ seçmene iktidarın bir barçası olması halinde muktedir olacağını, sol iktidar kaygısını silmek için korkmayın biz varız diyebilen ve bunu net gösteren muhalefetteki en büyük sağ parti her zaman avantajlıdır.
Oğuzhan Alpaslan  

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir