KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Nesrin Sipahi Kıratlı: Mart Bulgaristan’ın kurtuluşu değildir!

Nesrin Sipahi Kıratlı: Mart Bulgaristan’ın kurtuluşu değildir!

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 7 dk okuma süresi
205 0

3 MART KARGAŞASI
3 Mart Bulgaristan’ın kurtuluşu değildir!
Bu tarih, Bulgaristan için önemli olduğu kadar, Türkiye ve savaşa katılan bütün ülkeler için de önemlidir.
ATATÜRK diyor ki: Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan, yapana sadık kalmaz ise değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır.
Benim çocukluğumda Bulgar-Türk nefreti de yoktu, Osmanlı nefreti de yoktu. Maalesef tarihi gerçekler 1991 yılından sonra bazı kimselerin istediği algılarla yazıldı ve şaşırtacak bir mahiyet aldı.

3 Mart’ a dair:
Tarihe baktığımızda; 3 Mart, Bulgaristan Cumhuriyeti 1991 Anayasasınca kabul edilen Ulusal bayramıdır.
Ancak, Bulgar ırkçı Politikacıların ifade ettiği gibi Bulgaristan’ın Osmanlı esaretinden kurtuluşu değildir. Zira imzalanan Ayastefanos(Yeşilköy) antlaşması gereği Bulgaristan Prensliği sultana vergi ödemeye devam edecektir.
Maalesef, her iki tarafın (Bulgar, Türk) ırkçıları bu tarihe bir kin ve nefret bakış açısı sergilemektedir.
Engin bir bilim dalı olan Tarih ve olmazsa olmazı BALKAN TARİHİ, Politikacıların veya ırkçıların arzusu üzerine yazılamaz.

3 Mart 1878 de Osmanlı Devleti ve Rusya arasında Ayastefanos/Yeşilköy ateşkes, barış Antlaşması imzalandı, Rumî 1293 yılına rastlaması sebebiyle, tarihte 93 harbi olarak ta bilinen 1877-1878 Osmanlı –Rus Savaşı, Osmanlı İmparatorluğunun yenilgisiyle sonlandı.
Panslavizm’in her türlü emellerine rağmen; Savaş sonrası Bulgaristan topraklarında bir milyondan fazla Türk ve Müslüman kaldı. Bulgaristan Prensliği kurulduktan sonra Türkler azınlık durumuna düşürülse de, 1883 yılında yapılan ilk nufus sayımında bazı bölgelerde çoğunluğu yine Türkler oluşturuyordu.

Bu antlaşma Bulgaristan ve savaşa katılan diğer devletler için ne kadar önemli ise,
Osmanlı Devleti için de bir o kadar önemlidir çünkü Osmanlı Rumeli’sinin Tuna kıyısından Adriyatik’e uzanan kısmı bir anda elden çıkmıştır.
Ayastefanos Antlaşması, Sırbistan, Karadağ ve Romanya’ ya tam bağımsızlık verirken;
Bulgaristan’a tam bağımsızlık vermemiştir.
Tuna dan Ege’ye, Trakya’ dan –Arnavutluk’a kadar uzanan büyük bir Bulgaristan, adeta bir Bulgaristan İmparatorluğuna dönüşse de sınırları Rusya ve Osmanlı Devleti onayı ile belirleniyor, Bulgaristan, Osmanlı Devletine vergi ödemeye devam ediyor.
Halk Prensini seçerken yine Osmanlı Devletinin onayı ile seçiyor.
Bulgaristan ordusu kurulana kadar 50 bin Rus askeri Bulgaristan’da kalacaktır.
Bu nasıl bir kurtuluştur???

Bulgaristan’ın kurtuluşu 1908′ de Türkiye’ de ilan edilen II Meşrutiyetten faydalanması neticesinde, 6 veya 22 Eylül 1908’dir.
Ayrıca, Bulgaristan sadece Bulgar Ulusunun Vatanı değildir.
Birçok etnisitelerin de doğduğu ve yaşadığı vatanıdır.
3 Mart, Bulgaristan’ın özerk bir Prensliğe dönüşmesi tarihidir ve her iki taraf ( Bulgar ve Türk ırkçıları ) tarafından doğru okunmalıdır.
Osmanlı-Rus Savaşında ölen Türk ve Müslümanları dikkate alacak olursak bu savaşın bir soykırım olduğunu göreceğiz.
Bugün onları da anmalıyız.

Anayasa’ da Bulgar olarak adlandırılmış olmamız, Anayasada kabul edilen bu bayramı Detska Gradinalardaki (anaokulları)Türk çocuklarına da sanki özel bir talimatla bu yıl daha da artan bir coşku verilmesi dikkat çekicidir. Bazı okullarda Türk öğrencilere O Şıpka manzumesindeki ” Süleyman Bezumni” ( akılsız Süleyman) kuplesini Türk çocuklarının okuması esef vericidir.

Ayastefanos Antlaşması gereği,
Bosna Hersek’ e iç işlerinde bağımsızlık,
Sırbistan, Romanya ve Karadağ’ a tam bağımsızlık verilmesine rağmen, 3 Mart, Ulusal Bayram olarak sadece Bulgaristan’ da kutlanmaktadır.

1991 yılında alınan devlet kararına bazı Türk siyasetçilerin olduğu gibi Sofya Bilimler Akademisinde bazı Profesörler de karşı çıkmaktadır. Ancak siyasi çalkantılar yaşanan Bulgaristan’da maalesef bu husus tarihi bir tartışma konusu olmaktan ziyade ırkçı düşünce modeline zemin hazırlamıştır.
Bugün, devletin almış olduğu bu kararını anca siyasetçiler değiştirebilir.

3 Mart ulusal bayramı tartışma konusu yapan Türkler ise, özeleştiri yapmalı ve bugün bu bayramı kutlayan Türk siyasetçiler, Türk Kültürevi, Türk STK başkanı sıfatı olanlar Bulgaristan’da can çekişen anadilimize önem vermeyip konuyla ilgili önemli bir adım atmamaları 3 Mart bayramından çok ama çok daha önemlidir.

1912/1913 Balkan savaşlarında Bulgaristanlı Türkler de Osmanlı devletine karşı savaşmışlardır. Birinci Dünya Savaşında ise Bulgaristan, Atatürk’ün de etkisiyle üçlü ittifaka girerek Osmanlı devletinin yanında olmuştur. Görünen o ki Bulgaristan tarihinde sadece 3 Mart değil, pek çok önemli tarihler vardır!

3 Mart tarihine Bulgaristan devletine nefret üzerinden yaklaşılması , Türk milliyetçilerinin hoşuna gitse de, bazı tarihi bilmeyen kimselerce yazılması, alkışlanması yerine, Osmanlı’nın şahlanışından ziyade neden çöktüğünün yazılması ve Bulgaristan’da kalan Türk gençlerine Bulgar gençlerinin tarihine sahip çıkmaları örnek gösterilmelidir. Zira İstanbul’da eğitim gördüğünde 17 yaşında olan Georgi Sava Rakovski’nin tek düşüncesi, Bulgaristan’ı Osmanlı’dan nasıl kurtarırım olmuştu ve bu nu başarmış oldu.?
Türk gençlerinin çoğu ise bugün gönüllü bulgarlaşmaktadır.
3 Mart büyük bir safsata ve kargaşadır.
Tarih bir aynadır, nazlanmayı sevmeyen bir peridir. Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır..diyor büyük Atatürk.Tarihi doğru yazip,doğru anlatalim.
Nesrin Sipahi Kıratlı

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir