Bulgaristan Türk gençliği, memnunlukla, memnuniyetle, isteye isteye, seve seve, içten gelerek, zorla değil, gönüllü olarak asimile oluyor ve Bulgarlaşıyor.
Her siyasi süreçte inişler ve çıkışlar yaşayan anadilimiz, komünizm dahil, hiç bir dönemde günümüzde kadar önemsizleştirilmemiştir.
Türk aydınları, gençlerimizi 199-1995 yılından sonra milli şuûrdan yoksun bırakmışlardır. Sadece Anavatan Türkiye ile iletişim bağlarında değil, genel anlamda gençlerin önüne set çekmişler, gençlerin yetişmesi ve kültürel anlamda ilerlemesi için ön ayak olmamışlardır.
Bu hususta bazı Türkiye temsilcileri, “eğitim sorumluları” da gereken özeni göstermedikleri bilinen bir gerçektir.
Gençlerin, ruh ve milli şuurlarını kendi öz ve temel kültürüyle beslemeyen milletler, ayakta duramazlar.
Türk çocukları ve Türk gençleri Türklük ülküsünden uzaklaşmaktadır.
Bulgaristan’da Türklük meşalesinin yanması ve sönmemesi için Türkiye’nin siyasî değil, kültürel desteği büyük Atatürk’ün de arzusuydu.
Bu hususu, ilk kurulduğu anda ilettiğim YTB, konunun ciddiyetine önem vermemiş ve bugün çok geç kalmıştır.
Maalesef bugün Türk gençlerinin çoğunu kaybettik.
Türk gençlerine esasen, Bulgaristan’da eğitim verilmesi, Türkiye’de verilmesinden çok ama çok daha isabetli olacaktır. Hiç olmazsa alkollü içkilerini de Türkiye’de değil, Bulgaristan’da içmiş olacaklardır.
Yazdığım her sözüme mühür basıyorum!
Nesrin Sipahi Kıratlı