Şimdi yükleniyor

Nesrin Sipahi Kıratlı: BULGARISTAN’da Türk aydını kalmayacak mı?

Babamın “Kısa süreli hedeflerin olsun, ancak 10 yıl sonrasını görmelisin kızım” öğütleri doğrultusunda aryaşamımı şekillendirdim.
35 yıl sonra memleketime, köyüme döndüğümde anadilimizin konuşulmadığını ve okulda da okunmadığını gördüm. Oysa biz evimizde başka dil konuşmuyorduk. Ne olmuştu, bu durum sadece benim köyümde mi, yoksa bütün ülkede mi böyle diye sorguladım. Maalesef, sadece benim köyümde olmadığını anladım ve 10 yıl sonra anadilimizin bugünkü çöküşünü hissettim. Bu nedenle olgu bilimi kapsamında, tamamen kendi katkılarımla köy köy, okul okul ziyaretler yaparak 15 binin üzerinde kitaplar hediye ettim. Bir uyanış gerçekleştirsem de, ektiğim tohumları sulayan olmadı…
Anadilim çöküşte. Bu böyle biline!
Bugün yine aynı yaklaşımla 10 yıl sonra Bulgaristan’da Türk aydını da göremeyeceğimizi hissediyorum. Neden mi?
Aydınları: şair ve yazarları, üniversite hocalarını, gazetecileri, kültür-sanat aktivistlerini ve siyasetçileri incelediğimizde; yine fenomenolojik yaklaşımımla, bizzat sahada gördüğüm gerçeklere istinaden, Türk aydınlarının da anadilimizin çöküşü gibi çöküşünü öngörmekteyim.
Bulgaristan’da kalan Türk aydınları yok olmaya yüz tutmuştur.
Neden mi?
Yaş ortalamalarına baktığımızda 10 yıl sonra 3-5 aydından başka aydın görmek mümkün olmayacaktır.
Bulgaristan’da Türk edebiyatı ölüm döşeğindedir. Son temsilcileri ileri yaştadır ve gençleri yetiştirme çabaları değil, düşünceleri bile olmamış.
Saymış olduğum alanlarda 2-3 gençten fazlasını bulmak maalesef mümkün değil.
Özetle, Bulgaristan’da Türklük şuuru çöküşte.

Share this content:

Yorum gönder