Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD’nin arabuluculuğunda Ukrayna’da 30 günlük ateşkes sağlanması önerisini kabul edip etmeyeceği konusunda belirsizliği sürdürdü .
Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ile 13 Mart’ta düzenlediği ortak basın toplantısında, Ukrayna’nın ateşkese katılma isteğini nasıl değerlendirdiği sorulduğunda, Kremlin lideri oldukça sınırlı bir yanıt verdi.
“Düşmanlıkların durdurulması yönündeki önerilere katılıyoruz, ancak bu durdurmanın uzun vadeli barışa yol açacak ve bu krizin orijinal nedenlerini ortadan kaldıracak şekilde olması gerektiği gerçeğinden hareket ediyoruz” dedi .
Putin daha sonra Ukrayna güçlerinin son günlerde önemli miktarda toprak kaybettiği Rusya’nın Kursk bölgesindeki askeri durum hakkında uzun bir açıklama yaptı .
Rusya Savunma Bakanlığı, Sudzha kasabasının kontrolünü ele geçirdiğini iddia etti ve Putin basın toplantısında Rus güçlerinin bölgedeki Ukrayna güçleri üzerinde “tam bir izolasyon ve tam ateş kontrolü” sağladığını övünerek belirtti.
Durum hala belirsizliğini koruyor, ancak Putin 12 Mart’ta bölgeye seyahat etme fırsatını değerlendirerek (dikkat çekici ve alışılmadık bir şekilde askeri kıyafetler giyerek) savaş zamanı lideri pozu verdi.
Bu ziyaret Washington’a savaşçı bir sinyal gönderdi. Ancak Putin 13 Mart’taki açıklamalarında biraz daha uzlaşmacıydı.
“Fikir [ateşkes] kendi başına doğrudur ve biz kesinlikle bunu destekliyoruz, ancak tartışmamız gereken konular var” dedi.
“Bence bu konuda Amerikalı meslektaşlarımız ve ortaklarımızla konuşmamız, belki Başkan [Donald] Trump’ı arayıp birlikte tartışmamız gerekiyor. Ancak bu çatışmayı barışçıl yollarla sonlandırma fikrinin kendisi tarafımızca destekleniyor.”
Putin’in Trump ile somut olarak hangi konuları gündeme getirmek istediği henüz belli değil. Putin, Rusya’nın “doğru şeyi yapmasını” ve anlaşmayı kabul etmesini umduğunu söylerken, Putin’in yorumlarını “umut verici” ancak eksik olarak nitelendirdi.
Analist ve R. Politik’in kurucusu/CEO’su Tatiana Stanovaya, “Putin’in bugünkü tutumu koşulsuz ateşkesi reddediyor. Bu, Trump’ı kızdırma ve ikili ilişkilerin normalleşmesi yönündeki umut verici beklentileri engelleme riski taşıyan rahatsız edici bir tutum” diye yazdı .
“Ancak bu ret mutlak değil; taleplerini ana hatlarıyla belirtiyor. Temel koşulu, ateşkesin çatışmanın temel nedenlerine ilişkin esaslı görüşmelere bir basamak taşı olarak hizmet etmesi gerektiğidir; Ukrayna, Rusya’nın Kiev’in teslimiyetine giden bir yol olarak gördüğü “İstanbul Plus” çerçevesini tartışmayı kabul etmelidir.
Putin ayrıca ABD’den askeri tedarikleri durdurma taahhüdü talep ediyor, Kiev ise savunma hatlarını güçlendirmeme veya duraksamayı yeniden silahlanma için kullanmama sözü vermeli. Zelenskyy’nin meşruiyeti de ele alınmalı.”
Rusya’nın önde gelen muhalefet lideri Vladimir Kara-Murza ise daha açık sözlüydü.
Kara-Murza, X sitesinde yaptığı paylaşımda, Putin’in istemeden temel bir gerçeği ağzından kaçırdığını öne sürdü.
Kara-Murza, “Asıl ‘kök neden’, Sovyet imparatorluğunun çöküşünü ’20. yüzyılın en büyük jeopolitik felaketi’ olarak gören, muhaliflerini ‘ulusal hainler’ ve Ukrayna’yı ‘yapay bir devlet’ olarak adlandıran, Stalin ve Andropov’u putlaştıran Kremlin’deki yaşlı, deli bir KGB subayıdır” diye yazdı.
“Bu ‘kök neden’ ortadan kaldırılmadığı sürece sadece Ukrayna’da değil, Avrupa’nın tamamında barış olmayacak.”
Sürecin bir sonraki adımı, Trump ve Putin’in görüşmeyi başlatmasıyla daha kişisel bir düzeyde gerçekleşebilir.
