KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. İran
  4. »
  5. N. CEM TABANLI: İRAN’DAKİ SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ TÜRKİYE’YE NE SAĞLAR?

N. CEM TABANLI: İRAN’DAKİ SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ TÜRKİYE’YE NE SAĞLAR?

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 3 dk okuma süresi
18 0

8 Aralık’taki Suriye’deki değişim, Ortadoğu bölgesindeki son sistem değişikliği
olmayacaktır. İran’da da değişim olmalıdır. Ama Irak ve Suriye’dekilerden farklı
olarak İran’ın toprak bütünlüğü ve üniter yapısının tartışılmadığı bir sistem
değişikliğinin sağlanması da hem Türkiye hem de Ortadoğu bölgesi için gereklidir.
İran’da Cumhurbaşkanı Reisi’nin ölümü sadece bir Cumhurbaşkanının ölümü olarak
görülmemelidir. Çünkü Reisi, Dini lider Hamaney’in halefi olarak görülen ve molla
rejiminin devam etmesini sağlayacağı düşünülen önemli bir isimdi. Ancak
Cumhurbaşkanlığına Pezeşkiyan’ın seçilmesi ile birlikte İran’da sistem değişikliği
olması muhtemeldir. Örneğin, dini liderlik makamının Diyanet İşleri Başkanlığına
çevrilip Cumhurbaşkanlığı makamının ana aktör olacağı yönetimsel bir değişiklik.
1979 İslam devriminden sonra Kudüs Gücü aracılığıyla Ortadoğu’da vesayet savaşları
yürütüp Suriye’de Esad ailesini, Gazze’de Hamas’ı, Lübnan’da Hizbullah’ı,
Yemen’deki Husileri desteklemenin bedeli İran için ağır olmuştur. Bundan dolayı,
Ortadoğu’da bu örgüt veya liderlerin sistem dışına itilmesinde İran’daki değişimin
etkisi olduğu görülebilir. Yıllar boyunca buralara harcanan paraların İran içinde
kullanılmasıyla elde edilebilecek olanlar bu vesayet savaşlarına değermiydi sorusunu
da haklı olarak sordurmaktadır. Buradan yola çıkarak; İran, mevcut düzendeki
çıkarlarını korumak için kararlı olmalı ve bu nedenle de Pezeşkiyan için bir tehdit
olan Devrim muhafızlarını tasfiye edilmelidir. Ancak bu tasfiyenin nasıl olacağını
öngörmek ise zordur.
Bölgedeki terör örgütü uzantılarının İran, Suriye, Irak ve Türkiye ortak görev gücüyle
tasfiye edilerek güvenliksizlik algısının ortadan kaldırılması ve bölge ülkeleri
arasındaki ekonomik, sosyal ve kültürel işbirliğinin arttırılması gereklidir. Çünkü
ABD’nin Suriye’deki askerlerini çekecek olması durumunda Fırat’ın doğusuna
hapsolmuş olan terör örgütü uzantılarının yalnız kalacakları ortadadır. Suriye’deki
yeni yapıya dahil olmama yönündeki kararları da Suriye’nin üniter yapısı ve toprak
bütünlüğünü zedeleyen bir tehdittir. Bundan dolayı, bölge için bu problemin tam
anlamıyla çözümü yine bölge ülkeleri tarafından nihai olarak sağlanmalıdır.
Sonuç olarak, Suriye’deki 60 yıllık Baas iktidarının devrilmesini 1979’dan beri
İran’da devam eden molla rejimi izleyecektir. Irak ile Türkiye arasındaki Kalkınma
Yolu Projesi’nden yola çıkarak İran için de bir proje oluşturulmalıdır. Bu sayede hem
Türkiye üzerinden İran’ın dünyaya açılması sağlanacak hem de İran üzerinden de
Türkiye’nin Türk Dünyasına ulaşması sağlanacaktır. Bunun gerçekleşmesi de
İran’daki sistem değişikliği ile mümkün olacaktır. 1925’te Türklerin hakimiyetini
kaybettiği İran’da Türkler tekrardan egemen güç olacak ve Türk Dünyasına
ulaşılmada önemli bir bağlantı noktası olacaktır.
N. CEM TABANLI

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir