KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. İran
  4. »
  5. Mustafa Fahs: İran… Rejimin doğal düzeni

Mustafa Fahs: İran… Rejimin doğal düzeni

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 6 dk okuma süresi
285 0

İran rejimi, devlet kurumlarının doğasını değiştirip rejimin doğasıyla tamamen uyumlu hale getirme yolunda ilerliyor. Bununla, daha önce İran diplomasisine siyasi manevra ile yardımcı olan bir alan oluşturan devrimin aparatı ile devlet kurumları arasındaki marjı azaltmayı hedefliyor. Ancak çoğunluğu askeri bir geçmişe (Devrim Muhafızları Ordusu) ve muhafazakarlardan oluşan üyelere sahip olan radikal bir Şura Konseyi’nin kurulmasıyla sonuçlanan son yasama seçimleri, öncesinde de daha az radikal olan Sadık Laricani’nin yerine radikal bir muhafazakar olan İbrahim Reisi’nin Yüksek Yargı Konseyi Başkanı olarak atanmasının ardından yargıda yapılan değişiklikler; yeni cumhurbaşkanlığı görevinin bu değişikliklerin devamı olacağını gösteren dönüşümler… Bu bağlamda yeni cumhurbaşkanının askeri bir geçmişi olması muhtemeldir.

Nükleer fizik bilimcisi Muhsin Fahrizade’nin suikasta uğraması, İran devlet kurumlarının militarizasyon hızını arttırdı. Ayrıca kurumlar içinde ve rejimin kanatları arasında bir erken hesaplaşma savaşı başlattı. Son olarak, hükümet nükleer dosyayı Şura Konseyi’nin değil Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’nin yetkisi olarak gördüğü için, Şura Konseyi ve Anayasa Koruma Konseyi’nin İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve hükümetiyle nasıl ilgilendiğini ortaya koydu. Ruhani, parlamentonun nükleer anlaşmanın şartlarını terk etme kararlarına yönelik sert eleştirisini dile getirdi. Bunun büyük olasılıkla diplomatik çabalara zarar vereceğine işaret etti. Hükümete yönelik bu keskin ‘öfke’ Ruhani’yi engellemeyi ve onun yeni Amerikan başkanı Joe Biden yönetimiyle bir müzakere yolu açmasını engellemeyi amaçlıyor.

Şura Konseyi, İran Dini Lideri’nden bir yeşil ışık almadan bu kararları alamaz. Anayasa Koruma Konseyi’nin de desteğini göremez. Konsey, 2015 yılında Dini Lider’in Ruhani hükümetine nükleer başarısı nedeniyle verdiği onayın ardından nükleer anlaşmayı 20 dakika içinde ayrıntıları tartışmadan onaylamıştı. Yol artık sadece Ruhani’nin siyasi hayatına son vermekle kalmıyor, hatta siyasi mirasını silmeye ve tavizler temelinde Batı ile müzakereler sayfasını da kapatmaya hazırlanıyor.

Fahrizade suikastından üç gün sonra Şura Konseyi tarafından onaylanan tartışmalı yasa, Ruhani hükümetini kızdırdı. İran Cumhurbaşkanı ve müzakere ekibi, Joe Biden yönetimi ile İran’a yönelik ABD yaptırımlarının kaldırılması için müzakere etmek üzere 20 Ocak ile 1 Şubat arasında 10 günlük bir süre tanıyor. Aksi bir durumda, hükümetten zenginleştirmenin kaldırılmasına, Arak fabrikasının işletilmesine ve ek denetim protokollerinin askıya alınmasına yol açan kararlarının uygulanmasını talep edecek. Diğer yandan; Şura Konseyi’nin oluşturduğu tırmanış, Ruhani hükümetinin hızlı ve sert bir yanıt vermesini gerektirdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mahmud Vaizi, yasanın, İran’ın 2015’te dünya güçleriyle imzaladığı tarihi nükleer anlaşmanın başına bela olan sorunlar konusunda hükümetin bir atılım gerçekleştirmesini engellemeyi amaçladığını ifade etti.

Şura Konseyi’ndeki muhafazakarları suçlayan Vaizi, 2021 yılının Haziran ayında yapılması beklenen cumhurbaşkanlığı seçimlerine atıfta bulunarak “Önümüzdeki Haziran ayında gerçekleştirilecek seçimleri kazanabilmek için bize sürekli saldırıyorlar” ifadelerini kullandı.

Seçilen ABD Başkanı’nın görevi teslim alacağı tarih olan 20 Ocak ile önümüzdeki yıl gerçekleştirilecek olan İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tarihi 18 Haziran arasında, İran rejimi, bir iç dizayn savaşına girecek. Herhangi bir müzakere sürecine başlamadan önce, üst sınırlarını belirleyen İran rejimi nükleer dosyanın ötesine geçmek istemiyor. Stratejik projelerine veya bölgesel etkisine değinmiyor ve müzakere masasına yeni tarafları dahil etmek istemiyor. Bu nedenle, Washington’un esnek bir İran liderliğiyle iletişim kurması için son fırsat olduğundan Hasan Ruhani ve müzakere ekibine baskı yaparak uluslararası toplum üzerinde baskıya başvurdu. ABD yaptırımlarının kaldırılması karşılığında İran’ın nükleer taahhütlerine geri dönmesi konusunda bir ön pazarlık üzerinde anlaşmak mümkündür.

Hassan Ruhani, en zayıf halka haline geldi. Biden yönetimi yabancı dosyalarını işleme kararı alana kadar bekleme lüksüne sahip değil. Rejimi, kendisiyle Washington arasında nabza göre şerbet vermeyi sağlayan bir doz esneklik konusunda ona yardımcı olmadı. Ve sanki iki taraf, bir sonraki aşamanın, temsilci gidip yerine asil geldikten sonra doğrudan müzakereye veya doğrudan bir yüzleşmeye ihtiyaç duyduğuna ikna olmuşlar gibi.

Mustafa Fahs Şarkulavsat

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir