KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Murteza HASANOĞLU: Türk Cumhuriyetlerinin Entegrasyonu: Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi Türkistan Zirvesi

Murteza HASANOĞLU: Türk Cumhuriyetlerinin Entegrasyonu: Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi Türkistan Zirvesi

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 23 dk okuma süresi
286 0

Sovyetler Birliği dünyada geniş bir coğrafi alanı kapsayan ve içerisinde pek çok topluluğu bir arada barındıran bir devlet olması nedeniyle burada oluşan değişimler tüm dünyayı yakından etkilemiştir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte bölgede yaşanmaya başlayan yeni süreçte diğer ülkelerle birlikte halkı Türk olan beş Türk Cumhuriyeti de bağımsızlığına kavuşmuştur. Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi), Sovyetler Birliği’nin dağılmasının yarattığı yeni jeopolitik koşulların bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin 1989’dan itibaren dağılmaya başlamasıyla birlikte 15 ülke bağımsızlığını ilan etmiştir. Bu 15 ülkenin içerisinde Türk Cumhuriyetleri ’de bulunmaktadır. Türk Cumhuriyetleri arasındaki çok taraflı işbirliğini geliştirmek amacıyla Türkiye’nin girişimiyle 1992 yılında Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirveler Süreci başlatılmıştır. Ortak tarih, kültür, kimlik ve dil birlikteliğinden kaynaklanan derin ve güçlü kardeşlik bağları çerçevesinde güçlü bir platform teşkil eden Zirveler Sürecinin kurumsallaşması yönünde ortaya çıkan irade neticesinde, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan tarafından, 2-3 Ekim 2009 tarihlerinde Nahçıvan’da düzenlenen 9. Zirve sırasında imzalanan Nahçıvan Anlaşması’yla, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin (Türk Konseyi) kurulması kararlaştırılmıştır. Türk Konseyi, 15-16 Eylül 2010 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilen 10. Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi’yle resmen hayata geçirilmiştir.
Türkistan’da yapılması planlanan zirve, pandemi koşulları sebebiyle (Kovid-19 ) , Türk Konseyi Devlet Başkanları zirvesi Kazakistan’ın ev sahipliğinde çevrimiçi olarak gerçekleşti. Konseye üye ülkeler Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan ile henüz üye olmamasına rağmen toplantıya katılan Türkmenistan, devlet başkanı düzeyinde temsil edildiler. Gözlemci üye statüsünde yer alan Macaristan’ı temsilen ise toplantıya Başbakan Viktor Urban katıldı. Tüm devlet başkanlarının kendi ülke bayraklarının yanında konseyin bayrağı ile birlikte konuşma yaptılar.Ezeli ve ebedi Azerbaycan toprağı Karabağ zaferinin ardından ilk kez bir araya gelen liderler, aynı zamanda Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarının 30. yılında yeni bir kurumsallaşmanın yol haritasını belirlediler.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türk Konseyi Devlet Başkanları Zirvesi’ne canlı bağlantıyla katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aziz kardeşim Sayın İlham Aliyev nezdinde tüm Azerbaycanlı kardeşlerimi Dağlık Karabağ’daki zaferleri için bir kez daha tebrik ediyorum.” dedi.
Zirvede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önemli açıklamalar.
“DAYANIŞMA İÇİNDEYİZ”
Dünyamızın karşı karşıya kaldığı değişimler, Türk Konseyi gibi iş birliği yapılarının önemini daha da arttırıyor. Bağımsızlığımızı, toprak bütünlüğümüzü ve egemenliğimizi ilgilendiren meselelerde de kardeşlik hukukuna uygun şekilde dayanışma içindeyiz.
İlham Aliyev nezdinde tüm Azerbaycanlı kardeşlerimi Dağlık Karabağ’daki zaferleri için bir kez daha şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum. 44 gün süren destansı bir mücadele sonrasında 30 yıllık işgal son bulmuş, Dağlık Karabağ anavatanla tekrar kucaklaşmıştır. Tabii kolay değil. Her şeyden önce Dağlık Karabağ bölgesinde 67 camiden, 63’ü yıkılmış, bunun yanında kiliseler de tarumar edilmiştir. Bütün bunlarla birlikte 1918 yılında Azerbaycanlı kardeşlerimizin uğradığı katliamın anıldığı gündür. Hiçbir zaman bizler Hocalı katliamını bir kenara koyamayız. Daha kısa zaman önce yıldönümü tekrar andık. Katledilen on binlerce kardeşimizi ben rahmetle yad ediyorum.
KIBRIS TÜRKLERİ AYRILMAZ PARÇAMIZ
Bir diğer konu da Türk dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türkleriyle dayanışma sergilememiz, kardeşliğimizin gereğidir. Yıllardır maruz kaldıkları haksızlıklar ve ambargoların kaldırılması için Kıbrıs Türklerine gereken yardımı esirgemeyeceğinize inancım tamdır. Kıbrıs Türk halkının Türk Konseyi’nin eğitim, kültür, bilim ve spor gibi faaliyetlerine katılımı, tecridin etkilerinin hafifletilmesine yardımcı olacaktır. Güç birliği yaparak, Kıbrıs Türklerini de hak ettiği konuma getireceğimize inanıyorum.
MÜZAKERELERİ HIZLANDIRALIM
Türk dünyası içinde kombine, ulaştırma ve taşımacılık imkânlarını geliştirmemiz büyük önem arz ediyor. Hazar geçişle, doğu-batı-orta koridor üzerinden Avrupa’ya engelsiz bağlantıyı temin etmemiz ülkelerimizin stratejik değerini ve refahını da arttıracaktır. Konsey bünyesinde bu alanda yürütülen çalışmalara ivme kazandırmalıyız. Uluslararası kombine yük taşımacılığı anlaşmasını sonuçlandırmak için müzakereleri hızlandırmakta fayda görüyorum.”
TÜRK KONSEYİ BAYRAĞI AB’DE DALGALANIYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıymetli dostum Başbakan Orban’ın cömert ev sahipliğinde Budapeşte’de açılan Avrupa temsilcilik ofisi, Türk konseyinin bayrağının Avrupa’da dalgalanmasını sağlayarak görünürlüğünü arttırdı. Başka ülkelerde konseyimizle işbirliği yapmak ve konseyimize gözlemci olmak isteğini dile getiriyor. Üçüncü ülkelerle işbirliği formatlarına dair kategorileri ve kriterleri belirlemek için yapılan çalışmanın bir an evvel tamamlanması gerekiyor” dedi.
Toplantıda konuşan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Dağlık Karabağ’da yaşanan savaşla ilgili bilgi verdi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan’ın uluslararası toplum tarafından tanınan topraklarının yaklaşık 30 yıl Ermenistan tarafından işgal altında tutulduğunu, 1 milyondan fazla Azerbaycanlının anavatanlarından çıkarılarak mülteci durumuna düştüğünü hatırlattı. Uluslararası kuruluşların Azerbaycan’ın tutumunu desteklediğini fakat bu desteğin pratik hayatta o kadar da büyük önem taşımadığını belirten Aliyev, çözüm için kurulan Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu’nun faaliyetinin de sonuç doğurmadığını kaydetti.
İlham Aliyev, “Minsk Grubu’nun elde ettiği sonuç sıfıra eşitti. Minsk Grubu eş başkanları dünyanın önde gelen ülkeleri, nükleer devletleri ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleridir. Elbette, Ermenistan’a işgal nedeniyle üzerine ciddi bir baskı yapılsaydı ve Azerbaycan’ın talepleri dikkate alınarak yaptırımlar uygulansaydı, mesele barışçıl şekilde uzun zaman önce çözülebilirdi fakat maalesef bu olmadı. Tam aksine sorunun dondurulması yönünde adımlar atıldı. Ermenistan müzakerelerden imtina etti.” diye konuşma yaptı.
Ermenistan’ın provokasyonları üzerine operasyon başlatarak yürüttükleri 44 günlük savaşın Azerbaycan’ın tam zaferi ile sonuçlandığını vurgulayan Aliyev, Ermenistan’ın yenilgisini kabul eden belgeyi imzalamak zorunda kaldığını hatırlattı.
Aliyev, 10 Kasım 2020’de Azerbaycan, Rusya ve Ermenistan olarak üçlü bildiriye imza attıklarını belirterek, “Böylece sorun askeri ve politik yollarla çözüldü. Dağlık Karabağ sorununun çözüldüğünü artık eminlikle söyleyebiliriz. Şu anda Dağlık Karabağ adında herhangi bir bölgesel birim bulunmamaktadır. Azerbaycan bu sorunu çözdü, tarihi bir zafer kazandı ve tahrip olmuş bölgelerde yeniden imar çalışmalarına başladı.” ifadelerini kullandı.
Savaş döneminde kendilerine Türkiye’den verilen desteklerden de bahseden Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev aşıklamaları:
“Sevgili kardeşim (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan savaşın başladığı 27 Eylül günü Azerbaycan’a desteğini açıkça ifade etti. Bu siyasi ve manevi destek çok önemliydi. Sevgili kardeşim Azerbaycan’ın yalnız olmadığını, Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında olduğunu söyledi. Bu çok ciddi bir mesajdı. Bu, başarılı bir karşı saldırı gerçekleştirmemizi sağladı, herhangi bir dış gücün bize müdahale etmesini önledi. Herhangi bir dış müdahale olmazsa Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ sorununu kısa sürede çözülebileceğini söylüyordum, öyle de oldu. Kardeş Türkiye’ye ve değerli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a derin şükranlarımı sunuyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer Türk yetkililerin savaş sırasında ve çeşitli zamanlarda yaptığı çok sayıda açıklama, sorunun çözümünde önemli rol oynadı. Şuşa’nın kurtuluşu için beni ve Azerbaycan halkını ilk tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu.”
Aliyev, Türk Konseyi’nin de savaşın başlamasından bir gün sonra Azerbaycan’ı destekleyen bildiri yayımladığını hatırlatarak teşekkür etti.
Savaşın bittiğini, sorunun tarihte kaldığını söyleyen Aliyev, şöyle konuştu:
“Yeni fırsatlar oluştu. Bunların arasında en önemli ulaştırma fırsatlarıdır. Bugün Zengezur koridoru üzerinde aktif şekilde çalışıyoruz. Bir zamanlar Zengezur’un Azerbaycan’dan koparılarak Ermenistan’a birleştirilmesi Türk dünyasını coğrafi olarak parçalamıştı. Haritaya bakarsak, sanki vücudumuza hançer saplanmış, Türk dünyası parçalanmıştır. Tarihi Azerbaycan toprağı olan Zengezur şimdi Türk dünyasının birleştiricisi rolünü oynayacak. Çünkü Zengezur’dan geçen ulaşım, iletişim ve altyapı projeleri tüm Türk dünyasını birleştirecek ve Ermenistan dahil diğer ülkeler için ek fırsatlar yaratacaktır. Ermenistan’ın şu anda müttefiki Rusya ile demiryolu bağlantısı bulunmamaktadır. Bu demir yolu bağlantısı Azerbaycan topraklarından kurulabilir. Ermenistan’ın komşusu İran ile demir yolu bağlantısı yoktur. Bu demir yolu Nahçıvan üzerinden sağlanabilir. Azerbaycan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti üzerinden Türkiye’ye bağlanıyor, Orta Asya Avrupa ile bağlanıyor. Yani yeni bir ulaşım koridoru oluşuyor. Azerbaycan bu işe çoktan başladı. Ortak ülkelerin de bu fırsatları kullanacağına eminim.”
Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi Türkistan Gayriresmi Zirvesi Bildirisi
Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin (bundan böyle Türk Konseyi olarak anılacaktır) Gayriresmi Zirvesi “Türkistan: Türk Dünyasının Manevi Başkentlerinden Biri” temasıyla çevrimiçi olarak 31 Mart 2021 tarihinde düzenlenmiştir.
Toplantı, Kazakistan Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Sayın Kasım-Comart Tokayev başkanlığında, Kazakistan Cumhuriyeti’nin Birinci Cumhurbaşkanı, Elbaşı ve Türk Konseyi’nin Onursal Başkanı Sayın Nursultan Nazarbayev, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev, Kırgız Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Sayın Sadır Japarov, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Sayın Şevket Mirziyoyev, Türkmenistan Devlet Başkanı Sayın Gurbangulu Berdimuhammedov, Macaristan Başbakanı Sayın Viktor Orban’ın yanısıra Türk Konseyi Genel Sekreteri Sayın Baghdad Amreyev’in katılımlarıyla gerçekleştirilmiştir.
Türk Konseyi Devlet Başkanları,
İlkbahar ekinoksunu müjdeleyen, doğanın yenilenmesini ve yeni bir hayatın başlangıcını simgeleyen Nevruz Bayramını kutlayarak;
Azerbaycan Cumhuriyeti, Kazakistan Cumhuriyeti, Kırgız Cumhuriyeti, Özbekistan Cumhuriyeti ve Türkmenistan’ın bağımsızlıklarını yeniden kazanmalarının yaklaşan 30. Yıldönümü dolayısıyla tebriklerini ve 1991 yılında Türk Dili Konuşan Devletlerin bağımsızlığını hemen tanıdığı için Türkiye Cumhuriyeti’ne şükranlarını ifade ederek;
Türk Dili Konuşan Devletlerin son yıllarda elde ettiği kayda değer siyasi ve sosyoekonomik ilerlemeyi vurgulayarak ve Türk Dünyası’nda çok taraflı ilişkilerin gelişimine yüksek değer atfederek ve Türk Devletleri arasındaki işbirliğini daha da derinleştirmeye yönelik güçlü taahhütlerini ifade ederek;

Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarının askeri işgalden kurtarılmasını övgüyle anarak ve Ermenistan-Azerbaycan çatışmasının sona ermesinden memnuniyet duyarak;
Türk Dünyasında daha yakın işbirliği ve daha ileri dayanışma için uzun vadeli vizyon ve hedefleri belirleme ve stratejik yönelimi şekillendirme kararlılıklarını yineleyerek;
Başlangıcından bu yana Türk Konseyi’nin elde ettiği değerli kazanımları vurgulayarak, Türk Konseyinin, Türk Dünyasında işbirliğinin ve eşgüdümlü faaliyetlerin sağlanmasındaki, Türk Dünyası’nın değerlerinin ve çıkarlarının bölgesel ve uluslararası arenada daha fazla tanıtılmasındaki ve desteklenmesindeki rolünü artırma niyetlerini teyit ederek;
Halklarının yararına barış, istikrar, güvenlik ve refaha katkı sağlayan bir araç olarak çok taraflı ekonomik işbirliğinin öneminin altını çizerek;
Türkistan şehrinin geniş Türk Dünyasından halkları bir araya getirmedeki manevi önemini kabul ederek;
İslam ahlakının Türk ekolünü kuran ve Türk Dünyasında felsefenin gelişiminde güçlü bir etkide bulunan ilham kaynağı büyük bir şahsiyet olarak Hoca Ahmet Yesevi’nin mirasını överek;
Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin Kurulmasına Dair Nahçıvan Anlaşması doğrultusunda, Örgüte Üye Devletlerin ortak tutum geliştirmelerini teminen, Türk Dünyasının çıkarlarını etkileyen bölgesel ve uluslararası konularda istişarelerde bulunmaya devam etmenin önemini ifade ederek;
1. Türkistan şehrini Türk Dünyasının Manevi Başkentlerinden biri olarak ilan ederler. Türk Dünyasının diğer seçkin kadim şehirlerine gelecekte rotasyon usulü temelinde benzer statünün verilebileceği konusunda mutabık kaldıklarını ve Sekretarya’ya, Türkiye’de yapılacak 8. Türk Konseyi Zirvesi öncesinde Dışişleri Bakanları Konseyinde (DBK) kabul edilmek üzere, Üye Ülkelerle birlikte bu konuda bir yönetmelik hazırlama talimatı verdiklerini;
2. Kazakistan Cumhuriyeti’nin Birinci Cumhurbaşkanı, Elbaşı ve Türk Konseyi’nin Onursal Başkanı Ekselansları Sayın Nursultan Nazarbayev’in Türk Konseyi’nin isminin değiştirilmesi girişimini destekleyerek, Dışişleri Bakanlarına ve Sekretarya’ya, 2021 sonbaharında Türkiye Cumhuriyeti’nde düzenlenmesi öngörülen 8. Zirvede alınabilecek bu karara temel teşkil edecek belgeleri hazırlama talimatı verdiklerini;
3. “Türk Dünyası Vizyonu-2040″ ve “Türk Konseyi 2020-2025 Stratejisi” belgelerinin ilk taslaklarını hazırlamasından dolayı Sekretaryayı takdir ederek, Üye Devletlerin ilgili makamlarına, Türkiye’de yapılacak müteakip Zirve’de, ulusal uygulamalarına uygun olarak muhtemelen onaylanmak üzere, Sekretarya ile birlikte çalışarak anılan belgeleri hazırlama talimatını verdiklerini;
4. Çatışmalardan etkilenen bölgelerin yeniden ihyası, inşası ve entegrasyonu çabalarında Azerbaycan Hükümeti’yle ve halkıyla dayanışmalarını ifade ettiklerini ve birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve uluslararası kabul görmüş sınırlarının değişmezliğini karşılıklı olarak tanıma ve saygı gösterme temelinde Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin normalleşmesini desteklediklerini;
5. Türk Konseyi’nin, daha iddialı ve ulaşılabilir hedefler belirlemesine, özellikle ulaştırma, gümrük, enerji ve altyapı alanlarında stratejik öneme sahip bölgesel projeler gerçekleştirmesine ve bunları etkin şekilde uygulamasına olanak sağlamak için ekonomik şartların önemini vurguladıklarını;
6. Türk Dünyasının edebiyat, sanat, sosyo-ekonomik, ilim ve kültürel hayatının gelişmesine büyük katkı sağlayan ünlü şair ve devlet adamı Ali Şir Nevai’nin Türk halkları nazarındaki büyük değerine işaretle ve doğumunun 580. yıldönümünün bu yıl kutlanması münasebetiyle Türk Konseyi Uluslararası Ali Şir Nevai Ödülü tesis edilmesinde mutabık kaldılarını;
7. Üye Devletlerin ilgili kurumlarına, Türk Dünyasının edebiyat, sanat, bilim ve kültürünün gelişimine önemli katkılar yapmış olan seçkin şair, filozof ve devlet adamlarından Yusuf Has Hacip’in doğumunun 1005. yıldönümünü, Nizami Gencevi’nin doğumunun 880. yıldönümünü, Yunus Emre ve Türkçe yılını, Ali Şir Nevai’nin doğumunun 580. yıldönümünü, Cambıl Cabayev’in doğumunun 175. yıldönümünü ve Alihan Bökeyhan’ın doğumunun 155. Yıldönümünü ve Hüseyin Karasayev’in doğumunun 120. yıldönümünü kutlama faaliyetlerinin Türk İşbirliği Örgütleriyle eşgüdüm içinde düzenlenmesi talimatını verdiklerini;
8. Son Zirveden bu yana Türk Konseyi Sekretaryası’nın faaliyetlerinde elde edilen önemli başarıları takdir ettiklerini;beyan ederler.
Devlet Başkanları, Kazakistan Cumhuriyeti’nin Birinci Cumhurbaşkanı, Elbaşı ve Türk Konseyi’nin Onursal Başkanı Sayın Nursultan Nazarbayev’e Gayrıresmi Türkistan Zirvesi’ne öncülük ettiği için ve Kazakistan Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Sayın Kasım-Comart Tokayev’e toplantıdaki görüşmeleri yöneterek başarılı bir şekilde sonuçlandırdığı için içten teşekkürlerini ifade ederler.
İkinci Karabağ savaşından Azerbaycan`ın zaferle ayrılması Güney Kafkasya`da kalıcı barışın tesis edilmesi için çok önemlidir. 27 Eylül- 9 Kasım 2020 tarihleri arasında Azerbaycan Cumhuriyeti’nin 30 yıldır Ermeni işgalinde olan topraklarını geri almak için başlattığı savaş, zafer ile sonuçlandı. Bu durum Türkiye açısından da yeni fırsatlar doğurmuştur, Güney Kafkasya`da konumunu daha da güçlendirecektir. 2020 yılının en önemli gelişmelərindən biri , Azerbaycan’ın işgal edilmiş topraklarını kurtarmasıydı. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin 44 gün süren operasyonla Ermenistan’ı topraklarından çıkardığı ikinci Karabağ savaşı, sadece iki devlet arasında yaşanan bir savaş değil, Kafkasya’nın yeni jeopolitik durumunun başlangıcı oldu. Güney Kafkasya’nın geleceği bakımından köklü bir değişim yaşanmıştır. Azerbaycan ile Ermenistan arasında 44 gün süren İkinci Dağlık Karabağ Savaşı 10 Kasım 2020’de sona erdi . Nahçivan ile Azerbaycan arasında koridorun açılması Türkiye`yi doğrudan Azerbaycan ve Hazar Denizi üzerinden Orta Asya`ya birleştirecektir. Bunun sonucunda Türkiye,siyasi, ekonomik ve askeri açıdan daha etkin aktöre dönüşecektir. 1991 yılında bağımsızlığına kavuşan Azerbaycan Cumhuriyeti`nin en büyük destekçisi, kardeş Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Türkiye, Azerbaycan`ın bağımsızlığını ilk tanıyan devlettir. Bağımsızlığını kazandığı ilk günden itibaren Ermenistan`ın işgalci siyaseti sonucunda Dağlık Karabağ`ı ve yedi rayonu kaybeden Azerbaycan, 27 Eylülde başlattığı karşı saldırı sonucunda topraklarını işgalden kurtarmayı başardı. 10 Kasım 2020`de imzalanan bildiri ile Ermenistan savaşı kaybeden taraf olarak Azerbaycan`ın koşullarını kabul etmek zorunda kaldı ve işgal ettiği topraklarından askeri gücünü çekmeyi kabul etti. 27 Eylül’de Ermenistan saldırıları ile başlayan ve 44 gün süren 2. Karabağ Savaşı, Azerbaycan ordusunun büyük başarısı ile sonuçlandı.

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir