KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Rusya
  4. »
  5. Mişari Zeydi: Savaş iradesine Ruslar mı sahip, Batı mı?

Mişari Zeydi: Savaş iradesine Ruslar mı sahip, Batı mı?

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 4 dk okuma süresi
294 0

Batı Avrupa ve belki de Demokrat yönetimi altındaki ABD, bir çözüm şekli olan savaş arzusunu siyaset sahnesinde zaman içerisinde yitirdi mi? Ya da eskiden söylendiği gibi savaş, diplomasinin yetersiz kaldığı yerleri tamamlar mı?

Bugün demir yürekli Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batı’nın Doğu Avrupa’daki ve Moskova’nın ön bahçelerindeki genişlemesi karşısında gösterdiği dayanıklılığın ardından, uzmanı olduğu bu Batı iradesini Ukrayna arenasında test etmeye kararlı.

Rusya, Donbas bölgesindeki destekçilerinden Ukrayna’nın batı cephesini desteklerken Washington ve diğer Batı Avrupa başkentleri ise Rusları batı cephesine katılan bir ülkeyi tehdit etmekle suçluyor.

Bu hararetli çatışmalardaki merkezi ülke ise birinci ve ikinci Nordstrom doğalgaz boru hatları güzergahında Rus gazına ‘bağımlı hale gelen’ Almanya. Ancak Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinin Avrupa gazına olan ihtiyacından daha önemlisi, bugün Almanya’nın savaş fikrine yönelik siyasi doktrini.

Liberal Olaf Scholz, Sosyal Demokratlar (SPD), Yeşiller ve FDP’nin teşkil ettiği bir koalisyon hükümetinin başında şansölyeliğe geçti. Savaş fikrine düşman bir ideolojik geçmişe sahip, ekolojik ve liberal gündemin savunucusu bir hükümet…

Yeşiller Partisi’nden Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Batı’nın Almanya’nın Kiev’e gerçek askeri destek sağlaması taleplerine yönelik açıklamasında, Almanya’nın Ukrayna’nın mali bağışçısı olduğunu, bunun silah göndermekten daha etkili olduğunu düşündüğünü söyledi!

Bazıları Almanya’nın temel derecedeki bu isteksizliğini Avrupalılarınkini başta İkinci Dünya Savaşı olmak üzere toplumsal hafızadaki önceki büyük savaşların derin yaralarına ve korkunç yankılarına bağlıyor.

Bugün bu hatıralar mevcut. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Ukrayna ile ilgili mevcut krizin Soğuk Savaş’tan bu yana en büyük sorun olduğunu söylüyor.

BBC’nin bir haberinde bu buhranlı hafızaya tanıklık eden, Berlin’in doğusunda kalan Seelow Tepeleri’nden bahsediliyor. Çiftçiler saban sürdükleri yerde, 2. Dünya Savaşı’nın en acımasız savaşlarından birinden kalan insan kemikleri ve silah kalıntılarına rastlıyor

1945 baharında Rus Kızıl Ordusu ile Nazi Alman kuvvetleri arasındaki acımasız savaşın ardından Üçüncü Reich can çekişirken başkent Berlin’in kapılarında çamurlu, kaotik bir kan gölü vardı. En az 30 bin erkek hayatını kaybetti.

Alman Marshall Fonu’ndan Thomas Kleine-Brockhoff, “Almanya’nın teşkilinde katkısı bulunduğu kan topraklarına silah ihracatı, Alman siyasi tartışmasında bir aforozdur” ifadelerine başvuruyor.

Ancak ters yönde bir aforoz da olabilir. Zirâ eylemsizlik, en az savaştaki kadar yıkım ve kaybı beraberinde getirir. Savaşta en azından, elbette ki kayıplar vererek, denklemden kâr elde etme ya da denklemi değiştirme seçeneğini elinizde tutmuş olursunuz.

Batı dünyası, elindeki tüm teçhizat ve askeri güce rağmen kararlılığını yitirmiş durumda mı?

Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir