KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. İran
  4. »
  5. Mişari Zeydi: Lübnan’ın İran ile kurtuluş mücadelesi

Mişari Zeydi: Lübnan’ın İran ile kurtuluş mücadelesi

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 4 dk okuma süresi
259 0

Bazı Lübnanlıların ve Arapların anlayamadığı veya anlamak istemediği şey, Suudi Arabistan’ın ve peşinden Körfez ülkelerinin Lübnan devletine gösterdiği tavrın Suudilerin oldukça fazla kınandığı, uzun bir sabrın ardından geldiğidir.

Körfez ve onlarla birlikte Suudilerin yanı sıra Yemen halkının, Lübnan’daki Hizbullah olarak bilinen İranlı milisler tarafından gördükleri yıkıcı zararın hızlıca bir envanterini çıkarsaydık, elimizde bakanların içine kasvet çöktürecek karanlık bir liste olurdu.

Kuveyt’te güvenliğe yönelik en büyük tehlikelerden biri 2015 yılının ağustos ayında ortaya açığa çıkarılmıştı. ‘El-Abdali Hücresi’ adı verilen, silahların ve planların dahil olduğu korkunç bir hücre ortaya çıkarılmıştı. Hücre özetle Kuveyt devletinin altını oymak için inşa edilmişti. Bunu inşa eden de her zaman olduğu gibi Lübnan Hizbullahı’ydı. Hücreye bu ismin verilmesinin sebebi, el-Abdali mezrasında bulunmuş olmasıydı.

Bundan önce de 1980’lerde, Kuveyt’te kafeler ve merhum Kuveyt Emiri Şeyh Cabir el-Ahmed’in konvoyu bombalanmıştı. Tüm bunların arkasında İmad Muğniye vardı. İmad Muğniye’nin kim olduğunu nereden bileceksiniz!

Bahreyn’de İran’ın kötülüğü, ‘el-Eşter hücreleri’ ve Lübnan Hizbullahı’nın onları terörizm konusunda eğitmesiyle durmadı. Hizbullah’ın silahları, eğitimi ve koruması olmasaydı Yemen’deki Husilere ne olurdu?

Suudi Arabistan’a gelince; Beyrut yönetimini cezalandırmanın gerekli olduğunu anlamak için Lübnan hükümetini kontrol eden tarafın Husileri Suudi Arabistan şehirlerine füze fırlatmak için eğiten ve oraya buraya casuslar yerleştiren Hizbullah olduğunu hatırlatmak yeterli olacaktır. Hicaz Hizbullahı’nın (Hizbullah’ın Suudi Arabistan kolu) tarihi, 1996 yılındaki Huber Kuleleri saldırısı ve Avamiye’nin kara sayfaları da dahil olmak üzere doğu Suudi Arabistan’da işlediği suçlardan bahsetmemize gerek bile yok.

Henüz uyuşturucu belasından, bunları şeytani yöntemlerle tarım ürünleri arasında ustaca kaçırmaktan ve bunun Suudilere, Körfez vatandaşlarına ve Lübnanlı çiftçilere iki misli zarar getirdiğinden bahsetmedik.

Suudi yazar Abdurrahman er-Raşid bu gazetede yayınladığı son yazısında Suudi Arabistan’ın tutumunun esas sebebini açıklarken doğru noktalara değindi. Yazısında şu ifadelere yer verdi:

“İran’ın Lübnan’ı Hizbullah milislerinin bölgede kendi adına savaşıp askeri ve istihbarat operasyonları yürüttüğü bir çatışma devletine dönüştürmesinden dolayı Beyrut’un üzerindeki tehlikeler artıyor. İran, Lübnan’ı bölgesel ve uluslararası savaşlarını yönetmek için bir üsse dönüştürdü. Hizbullah’a Tahran’a bağlı Irak güçlerine hizmet etmesi ve Beyrut’un güney banliyölerinden El-Mesire gibi kanallar aracılığıyla darbeci Husilerin medya savaşını yönetmesi için bir dizi görev verdi.”

Kıssadan hisse: Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan’ın yaptığı eksiksiz tanıma göre Lübnan, Suudi Arabistan veya Körfez ülkeleri ile değil, kendisiyle sorunu olan bir ülke.

Mişari Zeydi

şarkulavsat

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir