Meslektaşım Hasan el-Mustafa alarabiya.net’te, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) ve Lübnan Hizbullahının Şii Suudilerden terör gruplarının kurulmasına, onların eğitilmesine ve yönlendirilmesine katkısı hakkında çarpıcı bir yazı yazdı.
Hasan, Şii siyasal İslam grupları konusunda uzman ve saygın bir gazeteci olarak bir dizi hassas iç bilgiyi inceledi.
Bu bilgiler Batı medyası ve terör örgütü Lübnan Hizbullahının lideri Hasan Nasrallah tarafından kandırılanlar tarafından çiziliyor. Nasrallah yaptığı son konuşmasında çıkıp İran terörizminin gezgin generali Kasım Süleymani ve Iraklı öğrencisi Ebu Mehdi el-Mühendis’i barış elçileri ve insanlık medeniyetinin kurucuları olarak tanıttı!
Söz konusu yazıda Hasan el-Mustafa, Hizbullah ajanlarının Şii Suudi gençler arasında izlediği silah altına alma yöntemlerinden ve propagandalarından bahsediyor. Hizbullah’ın Lübnan’daki kamplarında cihat eğitiminin amacının sadece beklenen Mehdi’nin ortaya çıkışına hazırlanmak olduğu gibi sözlerle saf insanları kendilerine çekiyorlar!
Hizbullah kampları birkaç kişiyle koordine kurarak Suudi gençleri alıyordu. Yazıda ifade edildiği gibi bu kişilerden en önce çıkanı Ahmed el-Mugassil idi. 2015 yılının Ağustos ayında Suudi yetkililer tarafından yakalanan Mugassil ‘el-Huber saldırısının elebaşı’ olarak biliniyor.
Daha çok ‘Ebu İmran’ olarak bilinen Ahmed el-Mugassil, Hicaz Hizbullahı’nın ‘askeri kanadındaki’ en önde geleni olduğu için askeri eğitim alan gençlerin çoğu ile DMO ve Lübnan Hizbullahı’nın koordinatörü arasında bağlantı kuran kişiydi.
Bugün Suudi Arabistan’da tutuklu bulunan Ebu İmran, Suriye’nin es-Seyyide Zeynep kasabasında ikamet ediyordu ve çeşitli bahanelerle gençleri silah altına alıyordu.
Mugassil aynı zamanda Beyrut’un güney banliyölerinde, özellikle de Hayy es-Selam’da ikamet ediyordu ve Suudi Arabistan’a özellikle Hac mevsiminde kılık değiştirip bazıları İran olmak üzere farklı ülkelerin pasaportları ile Suudi Arabistan’a gelip gidiyordu.
Hasan el-Mustafa’nın bize söylediği gibi bir defasında Suudi Arabistan, İranlı yetkililere el-Mugassil’in ikamet ettiği yer hakkında şehir, mahalle, sokak ve ev olarak açık adres şeklinde doğru ve güvenilir bilgiler verdi. Tahran el-Mugassil’in orada olmadığını söyledi. Zira el-Mugassil Lübnan’da olduğu sırada Hizbullah’ın himayesindeyken, DMO da kendisine koruma sağlıyordu.
Lübnan Hizbullahı Suudi toplumu içindeki bu habis eyleminin nasıl propagandasını yaptı?
Humeynist parti ‘mazlumları desteklemek’ ve ‘devrimci hareketler’ başlıkları altında eylemlerini yapıyor.
Söz konusu yazıyı özetlemeye çalıştım ancak tamamının dikkatlice okunması gerekiyor. Meslektaşım Hasan el-Mustafa’nın bu konuyu daha da genişletmesini ve bir kitap veya dört başı mamur bir araştırma haline getirmesini temenni ediyorum. Zira nadir bir şekilde kamuoyuna açıklanan içeriden bilgilerle karşı karşıyayız.
Keşke Hassan Nasrallah ve arkadaşı Cibran Basil, Hasan’ın yazısını okumak için zaman ve açık yüreklilik bulsalar.
Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
Şarkulavsat
