KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Rusya
  4. »
  5. Mikhail Shishkin: Putin’in Ukrayna işgalinin çağrıştırdıkları

Mikhail Shishkin: Putin’in Ukrayna işgalinin çağrıştırdıkları

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 5 dk okuma süresi
348 0

Ben bir Rus’um. Vlademir Putin, benim halkım, benim ülkem ve benim adıma iğrenç cürümler işliyor. Putin Rus değildir. Rusya incinmiş ve utanç doludur. Benim Rusya’m ve benim halkım adına Ukraynalıların bizi affetmesi için yalvarıyorum. Fakat bağışlanabilmek için hiçbir şeyin yapılmadığının farkındayım.
Bu savaş şimdi başlamadı fakat 2014’de Putin’in Kırımı ilhakıyla başladı. Batı dünyası bunun vahametini anlamayı reddetti ve kötü bir şeyin olmayacağı gibi davrandı. Bu yıllarda ben açıklamalarımla ve yayınlarımla insanlara Putin’in kim olduğunu izah etmeye çalışıyordum. Bu çabam anlaşılmadı. Ve şimdi Putin’in kendisi kim olduğunu herkese açıkladı.
Şu an yaşadığım ülke olan İsviçre’de her ne zaman basında makalelerimden biri yayınlansa editörler Bern Rus elçiliğindeki insanlardan hakaret mektupları alıyorlardı. Şimdi onlar sessizliğe gümüldüler. Belki de valizlerini hazırlıyorlar ve siyasi sığınma talebinde bulunacaklar.
Rusya’ya dönmek istiyorum. Fakat hangi Rusya’ya? Putin’in Rusya’sında nefes almak imkânsız. Polislerin botlarından gelen leş kokusu çok ağır. Ben kendi ülkeme döneceğim. 2013’e geri bakınca, Kırım ilhak edilmeden önce uluslararası bir etkinlikte Putin’in Rusya’sını temsil etmeyi reddettiğimde açık mektuptaki yazdığım gibi: Ben başka bir Rusya istiyorum ve benim Rusya’ma döneceğim; sahtekarlıktan arınmış, yozlaşmayı savunan kanunu koruyan bir devlete değil, fakat özgür medya, özgür seçim ve özgür insanlarla bireysel hakları savunan bir ülkeye, benim ülkeme dönmek istiyorum.
Rusya’da ifade özgürlüğü çok önceleri internet üzerinden sınırlandırılmıştı, fakat şimdi orada askeri bir sansür görmekteyiz. Yetkililer, Rusya ve onun savaşıyla ilgili bütün eleştirel ifadelerin vatan hainliği olarak değerlendirileceğini ve olağanüstü hal yasasına göre cezalandırılacaklarını ilan ettiler.
Bir yazar ne yapabilir? Yapabileceği tek şey açıkça haykırmak olabilir. Sessizlik mütecavizleri desteklemek demektir. 19. yüzyılda isyancı Polonyalılar, “sizin ve bizim özgürlüğümüz için” Rusya Çarlığına karşı savaştılar. Şimdi Ukraynalılar, Putin’in ordusuna karşı onların ve bizim özgürlüğümüz için savaşıyorlar. Onlar sadece kendilerinin şerefini korumuyorlar fakat bütün insanlığın şerefini koruyorlar. Yapabildiğimiz her yolla yardımcı olmalıyız.
Rejimin bu caniliği aynı zamanda bütün ülkenin suratına çalınan bir kara lekedir. Şimdi Rusya edebiyatı ve müziği ile ilişkilendirilmiyor fakat bombardıman altındaki çocuklarla anılıyor. Putin’in ceremesi nefretle zehirlemiş olduğu halktır. Putin çekip gidecek fakat acı ve nefret uzun zaman insanların ruhunda devam edecek. Sadece sanat, edebiyat ve kültür bu travmanın son bulmasına yardım edebilir.
Er ya da geç diktatörün iğrençliği, heba edilmiş hayatı sona erecek, fakat kültür her zaman olduğu gibi ve Putin’den sonra da devam edecek. Edebiyat, Putin hakkında olmak zorunda değil. Edebi eserler savaşı izah etmek zorunda değil. Savaş izah edilemez. İnsanlar neden askerlerine bir diğer ulusun insanlarını öldürmelerini emrediyor? Edebiyat savaşa karşı olmak demektir. Gerçek edebiyat her zaman insanlar için sevgiyi tesis etme ihtiyacına dairdir, nefrete değil.
Sonra ne olacak? En iyisi bir nükleer savaşın olmaması. Ben içtenlikle umuyorum ki deli adam kırmızı düğmeye basılmasına izin vermeyecek ya da onun dalkavukları son emri uygulamayı reddedecekler. Ufukta görünen tek güzel şey bu. Putin’den sonra Rusya Federasyonu bir ülke olarak haritada varolmaya devam etmeyecek. İmparatorluğun çöküş süreci devam edecek. Çeçenlerin bağımsızlığını diğer milletlerin ve bölgelerin bağımsızlığı takip edecek.
Güç mücadelesi devam edecek. Kaosta yaşamak için halkın hiçbir isteği olamaz, güçlü bir ele tutunma talebi ise tekrar güçlenecek. Yapılabilmesi halinde en özgür seçimlerde bile, yeni bir diktatör güç sahibi olabilir. Batılılar ise onu destekleyecek, çünkü kırmızı düğmeyi koruyacağına söz verecek. Kim bilir? Bir gün bu her yerde tekrarlanabilir.

Mikhail Shishkin

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir