KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Azerbaycan
  4. »
  5. Memmed İsmayılov: Azerbaycan Büyükelçisinin Türk Dünyası Perspektifi

Memmed İsmayılov: Azerbaycan Büyükelçisinin Türk Dünyası Perspektifi

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 4 dk okuma süresi
326 0

Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Mammadov’un dün Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün (SDE) daveti üzerine gerçekleştirdiği söyleşi başta Türk dünyası ve bölge ülkeleri olmak üzere son derece önemliydi. Konuşmasında Büyükelçi Azerbaycan ve Türkiye arasındaki ilişkilere vurgu yaparak iki ülkenin hem ekonomik hem de güvenlik alanında birbirilerinin kalkınmasında hayati öneme sahip olduğuna ve bunun sonucu olarak İkinci Karabağ Savaş’ının 44 gün gibi kısa bir sürede zaferle sonuçlanması vurgu yaptı. Büyükelçi Azerbaycan ve Türkiye arasındaki ilişkilerden yola çıkarak iki ülke arasındaki ilişkilerin sahaya yansımasının sonucu olarak diğer Türk devletlerinin daha cesaretli adımlar atmaya çalıştığını vurgu yapması da son zamanlarda yaşanan olayları değerlendirebilmemiz açısından de ipucu mahiyetindeydi. Büyükelçi konuşmasında Türk Devletler Teşkilatı’nın bugünkü pozisyona gelmesinde yine Azerbaycan ve Türkiye’nin diğer Türk devletlerini cesaretlendirme konusunda bir lokomotif işlevi gördüğünü belirtti.
1918 yılında kurulan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin iki yıl gibi kısa bir süre içerisinde dağılmasının nedeni olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı’ndan yeni çıktığı ve dolayısıyla yeterli derece gücü olmadığı için Azerbaycan’a yeterli desteği sağlayamadığını ve o zaman Azerbaycan’ında yeterli gücü olmadığına vurgu yaparak Türk devletlerinin güçlü ve bir olmaları gerektiğine işaret etti.
Kazakistan’daki olayları değerlendiren Büyükelçi, Kazakistan’daki olayların gerçek nedeni ne olursa olsun Kazakistan’ın ve Kazak Türklerinin Türk Dünyası’nın bir parçası olarak görmemiz gerektiğine vurgu yapması da dikkate değerdi.
Büyükelçinin İkinci Karabağ Savaşı’ndan sonra Türk dünyasının artık çehresinin değiştiğini ve hiç olmadığı kadar birbirilerine yakın olduğunu vurgulaması ve Zengezur Koridoru’nun açılmasıyla birlikte Türk devletleri arasındaki ilişkilerin yeni boyutlara ulaşacağına vurgu yapması da bir diğer önemli husustu. Bunlara ek olarak Büyükelçi Türk dünyasını sadece Türk devletlerinden ibaret olmadığını, başka devletlerin egemenliği altında yaşayan Türklerin Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olarak görmesi de Azerbaycan’ın Türk dünyasına yönelik pozisyonunu gösterir nitelikteydi. Buradan hareketle Türk dillerinin ve kültürlerinin bir bütünün parçası olduğuna, Türk Dünyasını yıllardır bu değerlerden yoksun bırakmaya çalışsalar da genetik kodlarımızın buna imkan verdiğine açık bir şekilde belirtmesi de önemliydi.
Son olarak Büyükelçi Azerbaycan-Ermenistan ve Ermenistan- Türkiye arasındaki barış sürecini değerlendirdi. Büyükelçi Azerbaycan’ın her zaman olduğu gibi bugün de barıştan yana olduğunu ifade etti. Ayrıca Azerbaycan ile iyi ilişkilerin Ermenistan’ın bölgedeki kalkınmasına da önemli derece katkı sağlayacağına ve bunu ermeni halkının da açık bir şekilde görebildiğine vurgu yaptı. Türkiye-Ermenistan arasındaki normalleşme sürecini değerlendiren Büyükelçi, artık işgal faktörü bittiği için Azerbaycan’ın bu sürece olumlu baktığını ifade etti.

Memmed İsmayılovKafkassam

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir