KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Mehmet BOZKUŞ: Zaferi Mağlubiyet olan Biden

Mehmet BOZKUŞ: Zaferi Mağlubiyet olan Biden

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 7 dk okuma süresi
276 0

ABD’nin 46. Başkanı olarak seçilen Biden ABD tarihinde yeni gelişmeler ile dünya ülkeleri ve ABD’de içsel yapılanmalarının ortaya çıkmasına sebep olan başkanlar olarak Trump ve Biden’ı unutmayacaklardır.
ABD’de küresel güçleri tarafından pandemi nedeniyle desteklenen posta yolu ile oy kullanma süreci Biden ‘ın başkanlığı kazanmasında önemli rol oynayan bu sistem, Trump tarafından seçimi kayıp etme ve seçimlerde en büyük hile olarak görülürken, Biden tarafından kabul edilmemekte ancak Trump’ın yaptığı bütün hukuksal itirazlara rağmen red edilmesi ile sonuçlanmıştır.
Trump döneminde ekonomi,üretim,askeri güçlerini geri çekme,istihdam alanlarındaki kararları ile tekrar seçilme ile oylarını artıran Trump’ın pandemi sürecinde yeterli tedbirleri almakta geç kalması ile başlayan ,İsrail ile izlediği politika,posta ile kullanılan oyların etkisi ve seçim sonrası kongre binasına yapılan saldırılar ile Trump’ın seçimleri kayıp etmesinin başlıca nedenleri olarak sayılabilir.
ABD seçimlerini kazanmasının sevincini yaşamaktan çekinen,Trump’ın nereden hangi hamleleri yapacağını kestiremeyen Biden binlerce ulusal güvenlik muhafızlarının korumasında halktan uzak bir başkanlık töreni ile Trump’sız devir teslim ile başkanlık görevini teslim almıştır.
ABD’nin nüfusu 330 milyon, işsiz sayısı 45-50 milyon, ekonomik büyüklüğü 20 trilyon dolar üzerinde olduğu, federal borcu yaklaşık 30 trilyon dolar olan ABD’nin emperyalist politikalarının öncelikleri, kongre binasının basılması ile demokrasi adına aldığı yaralar ile imajını düzeltmek için yeniden çalışmalar yapması ile kayıp etmeye başladığı inandırıcılık yapısını tekrar kazanmak üzerine olacağı görülmektedir.
Biden başkan olarak göreve başlaması ile bölünmüş ABD görüntüsünü ortadan kaldırmak için önceliği iç siyaset ve halkının huzurunu tekrar sağlamaya çalışacaktır.
ABD’nin dünya ekonomik sisteminin yöneticileri olarak dünya teknolojik finans sistemini ele geçirmek isteyenlere karşı yeniden mücadele etmeye başlayacaktır.

Paranın gücü ile Çin, Asya’dan Afrika’ya kadar olan ülkelerle yatırım ortaklıkları yaparak ABD’nin yerine bir çok ülkede Çin’in ,ABD’nin önüne geçmesiyle ekonomik güç merkezi konumuna gelirken ,Rusya bu ülkeler ile savunma sistemleri üzerinden anlaşmalar yaparak silahlı savunma gücü merkezi konumuna gelmekte, ABD ise kendi iç çekişmeleri neticesinde gelişmekte olan bir çok ülkede kontrol ve konumunu kayıp etme durumuna gelecektir.
ABD yeniden dünya küresel güç olma yolunda atacağı adımlar kendi ürettiği politikalar üzerinden hakim güç olacağı,yaptırım güçleri ile ülkeleri köşeye sıkıştırma ve zayıflatma döneminin bittiğini veya sonuna geldiğini görmelidir.
ABD kendi içinde yapılan eylemleri demokrasiye karşı değil aslında ekonomik güç merkezlerine karşı unutulan ABD halkının yaptığı eylemler olarak görmelidir.
Adı demokrasi beşiği olan,uygulayıcı sitemi ise totaliter yapı olan,güç ise parayı yönetenlerin kullandığı, medya,üretim,para,toplumsal eylemler,ekonomi sistemlerini yönetme olan,demokrasi söylemlerini ön plana çıkarttıkları bir süreç içindedir
Bütün bu yapılanmalar aslında yeni dünya düzeninde ülkelerin yönetimsel sistemlerinin yeniden yapılanmasının önünü açacak ve bu sistem içerisinde yerlerini almalarını sağlayacaktır.
ABD’nin yeniden küresel aktör olma yönünde adımlar atacağı, ABD’nin yeniden savaşlar ortamında bir dünya oluşturma içinde bulunacağı ,dış işleri sekreteryası Blinken ile açıklayan ve dünyanın güç olma merkezlerindeki yeni güç odaklarını hedefe alarak dünya için büyük bir krizler ve kaoslar döneminin adımlarının atılmaya başlandığı bir dönem olarak karşımıza çıkacağı bilinmelidir.
Hedefe aldıkları Çin,Rusya,Türkiye ve S400 almak için görüşmeler yürüten Hindistan önümüzdeki dönemde en çok konuşulan ülkeler olarak ortaya çıkacaktır.
Diğer yandan Çin ‘in karşısına Hindistan’ı çıkartarak hedef alan ABD bunu teknolojik alan üstünlüğünü Hindistandaki teknoloji devleri üzerinden oluşturmak istemekte,ekonomi savaş alanlarını da Çin ve Hindistan üzerinden dünya üretim merkezlerine yeniden göndermek istemektedir.
Güney Çin Denizi; ticaret yolları,yeraltı enerji zenginlikleri ile Çin komşusu devletler arasında sorunların baş gösterdiği alan olarak yeni dönemde ortaya çıkacak bir bölgedir.Çin Devletinin bölgede oluşturduğu yapay adacıkları silahlandırması ile ABD‘nin bölgede askeri faaliyetlerini daha çok artıracağı bir bölge olarak Çin ile en büyük coğrafi çekişme alanı olacağı beklemektedir.

Güney Çin Denizine komşu olan ülkeleri kendi hinterlandında görerek destek veren ABD, Çin’in karşısında daha çok bu ülkeler üzerinden baskı oluşturmayı planlamaktadır.
Göçmenlerden oluşan toplumsal yapısı ile insanların hayallerindeki Amerikan rüyasının sonunun, başat güç olarak dünyanın her yerinde etkili olan yapılanmasının zayıflaması ile ortaya çıkacak olan yeni krizlerin ülkesi olarak ABD’nin yerini kim doldurabilecek yeni dünya düzeninde .
ABD’nin dünyanın her noktasına giriş vizesi olarak kullandığı süslü sözler ile demokrasi getireceğim hayallerinin bittiği, Bush’’ Dünyanın her tarafına müdahale ederiz; kimse bize hesap soramaz’’ döneminin ve egoizminin bittiğidir.
Radikal Hristiyanların yeni ABD’de yönetiminde ve dünya sisteminde ABD’nin geleceği için hangi adımları atacağını göreceğiz.
Mehmet BOZKUŞ

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir