KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Türkiye
  4. »
  5. Mehmet BOZKUŞ: KRİZ KAOS VE ÇEKİŞME ALANLARI 3

Mehmet BOZKUŞ: KRİZ KAOS VE ÇEKİŞME ALANLARI 3

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 16 dk okuma süresi
143 0

Batı, Ukrayna krizi ile ekonomik bir daralma ve üretim krizine doğru yol alırken dünya ekonomileri resesyon ile karşı karşıyadır. Batı ekonomik daralma ve durgunluktan çıkış yolunu savaşlar üzerinden aramaktadır.
Ukrayna Rusya savaşı ve Gazze İsrail savaşında yeni savaş unsurlarının bir bir denendiği bir dönemdir.
Bize ikinci dünya savaşı öncesi yaşanan 1936-1939 yılları arasında cereyan eden İspanya İç Savaşını hatırlatmaktadır. İkinci Dünya Savaşı’nı hazırlayan olaylardan biri olmuştur.
Revizyonist ve anti revizyonist olarak adlandırılan bazı devletler İspanya’da yaşananlara müdahale ederek, oluşmakta olan yeni dünya düzeninde kendi arzularının kabul görmesine çaba sarf etmişlerdir.
İç savaşta; Milliyetçiler ve Cumhuriyetçiler olarak iki grubun öne çıktığı görülmektedir.
Almanya ve İtalya Milliyetçilerin, Sovyetler Birliği ise Cumhuriyetçilerin yanında yer almıştır.
Dolayısıyla bugün ayrışmalar,ırkçı söylemler,milliyetçilik akımları siyasi parti yapıları bütün değişimler karşısında ayrışmaya doğru yönelmişlerdir.
Savunma harcamalarının artırılmasıyla ekonomik krizden çıkış için savunma ürünleri üretemeyen ülkeleri kendilerine bağlı bir ülke konumuna getiren ABD ve Batı karşısında değişen savaş teknolojileri ve savaş stratejileriyle orduların yeniden dizayn edilme süreci başlamıştır.
İnsansız yüksek nitelikli savaş teknolojilerinin savaş alanlarında cephe olmadan savaş alanları yaratması ve insansız kara ve deniz taşıtlarının

kullanıma başlanmasıyla büyük ölçekli savunma ürünlerinin yerini küçük ölçekli ancak faydalı yük etki alanı daha fazla olan teknolojik ürünlerin kullanılmaya başlanmasıyla kimin ne kadar güçlü olduğu soruları günümüzde tartışılmaya başlanmıştır.
Savaş alanlarında kullanılan ürünlerin Uzay uydu sistemleriyle beraber kullanılmaya başlanması güç konumunun yeni alanının Uzay üzerinden şekilleneceği sonucunu ortaya çıkarmıştır.
İki kutuplu dünya düzeni sonrası Uzay yarışlarında geri planda kalan Rusya’nın yeni uzay savunma füzeleri ve uydu linkleri ile ABD ve diğerlerinin önüne geçmesiyle ortaya yeniden Uzayın silahlandırılmasını gündeme getirmiştir.
Soğuk savaş sonrası yavaşlayan uzay yarışları yeni aktörlerin devreye girmesiyle yeniden dünya gündemine gelmeye başlamıştır.
ABD,Rusya,Çin,Hindistan,Türkiye vs ülkeler yeni uzay yarışında yerlerini almaya başlamışlardır.
Uzay rekabetinde belirleyici güç silahlanma olarak yerini almaktadır. 2040 yılında yaklaşık 1.5 trilyon dolarlık uzay ekonomisi oluşması beklenmektedir.
Devlerler arası güç mücadele merkezinin yeni alanıda Uzay olarak görülmektedir.
Ekonomik dev olarak ABD ekonomisini tehdit eden Çin ile IMEC projesinde Çin’in karşısına Batı ve ABD tarafından yeni üretim merkezi olarak çıkartılmak istenen Hindistan Uzay yarışlarında Batı ve ABD için tehdit olarak görülmektedirler.
ABD’nin ulusal çıkarları için 2018 yılında Trump tarafından oluşturulan Uzay Komutanlığı 800 milyon dolarlık bir bütçe ile yerini almış ilk etapta 600 daha sonra 1000 olmak üzere Uzay uzmanı asker yetiştirilmesi planlamıştır.
NATO içinde yeni düşmanlar olarak ilan edilen Rusya ve Çin’in olası bir savaşta, Rusya’nın Atmosfer dışından gelecek füzeleri, nükleer füzeleriyle kıtalararası füzeleri ABD için büyük tehditler oluşturmaktadır.

Sarmat’ın geçen yıl yapılan fırlatma denemesi de başarıyla sonuçlanmış ve hedefleri tam isabetle vurulmuştu.
Rusya’nın geçen yıl yaptığı bu denemelerde 18 bin kilometre menzile sahip olan Sarmatlar, Plesetsk Uzay Üssü’nde test edilmişti.
Ve Plesetsk’ten fırlatılan Sarmat füzeleri Rusya’nın Uzakdoğu bölgesindeki Kamçatka Yarımadası’nda bulunan hedefleri 12’den vurmuştu.
Böylece, bu tatbikatlar esnasında Sarmat füzesinin askeri kabiliyetlerini de biz ispatlandığını görmüştük.
ABD ise Uzaydaki uydularını hedefe alacak silahlara karşı mücadele ederek karşı koymayı planlandığıdır.
Ukrayna krizi ile Uzay yarışlarında geride kaldığı düşünülen Rusya Hipersonic füzelerin üretimi ile Uzay yarışlarından kopmadığını açıkça ifade etmiştir.
Son zamanlarda Çin ve Hindistan bu alanda hızlı bir şekilde çalıştıkları Çin’in ise 2024 yılı içinde Uzayda kendi üssünü kuracağının açıklaması ile yeni boyut kazanmıştır.
Avrupa hava güvenlik sistemleri oluşturma çerçevesinde Avrupa Gökyüzü Hava Savunma Sistemi GÖKYÜZÜ KALKANI adıyla 21 NATO ülkesinin katılımı ile Hava ve Füze savunma sistemi kurmak için anlaştıkları görülmektedir.
Nato’ya entegre bir biçimde planlanan yapılanma Rus tehditine karşı tedbir almayı birinci öncelik olarak değerlendirmektedir.
Gökyüzü Kalkanı hava savunma sistemleri olarak ;
-İsrail’in ARROW
-ABD MM/100 PATRIOT
-Almanya’nın IRIS T SLM sistemlerinin kullanılması ile oluşacaktır.
Gökyüzü Kalkanı sisteminde AB içinde nükleer güce sahip tek ülke olan Fransa katılmamıştır. Fransa AB’nin kendi güvenlik yapısının

oluşturmasını ve ekonomik güç ile beraber bir askeri güç olarak AB yerini almasını istemektedir.
Ukrayna savaşı sonrası ABD ve NATO tarafından açıklanan Rusya tehditine karşı Avrupa büyük bir silahlanma yarışına girmeye başlamıştır.
Küresel ölçekli savunmanın öneminin arttığı bir dönemden geçmekteyiz. Asya’dan Afrika’ya kadar bir coğrafi alanda tehditler,göçler,emperyal ülkeleri hedefine almaktadır.
Geçmişte yaptıklarının cevabını bugün ülkelerin benliklerine dönmeleri ve bilinçlenme ile arttığı bu nedenle emperyal ülkelere karşı yaptıklarının hesabının sorulma zamanının geldiğini göstermektedir.
Refah ve kalkınmış toplumların refah yaşamlarından tavizler vererek savunma bütçelerine pay aktarmaları bugün emperyal ülkeler için bir tehdit olarak kendi içlerinde bir toplumsal sorunların başlamasına neden olmaktadır.
Avrupa’nın kendine nasıl bir çıkış araması gerektiğini tartışmaya başladığı günümüzde ABD’nin koruma harcamlarını karşılamayan Avrupa’yı yalnız bırakacağı yönündeki tehdit açıklamaları ile ABD savunma sanayisine muhtaç hale gelmeleri ve tamamen kontrolün ABD ‘ye geçmesiyle savunma sanayisini güçlendirmekten çok daha bağımlı Avrupa haline getirecektir.
Keskin bir kılıcın varsa herkes seninle anlaşma imzalamak ve ticaret yapmak ister.
Barış,demokrasi, diplomasi,insan hakları,uluslararası örgütler ve ticaret, savaşın alternatifi değil savaşa hazır bir ordunun sayesinde elde ettiğin ürünlerdir.
Mehmet BOZKUŞ Stratejist-Algısal Siyaset KAFKASSAM
KRİZ KAOS VE ÇEKİŞME ALANLARI 3
Batı, Ukrayna krizi ile ekonomik bir daralma ve üretim krizine doğru yol alırken dünya ekonomileri resesyon ile karşı karşıyadır. Batı ekonomik daralma ve durgunluktan çıkış yolunu savaşlar üzerinden aramaktadır.
Ukrayna Rusya savaşı ve Gazze İsrail savaşında yeni savaş unsurlarının bir bir denendiği bir dönemdir.
Bize ikinci dünya savaşı öncesi yaşanan 1936-1939 yılları arasında cereyan eden İspanya İç Savaşını hatırlatmaktadır. İkinci Dünya Savaşı’nı hazırlayan olaylardan biri olmuştur.
Revizyonist ve anti revizyonist olarak adlandırılan bazı devletler İspanya’da yaşananlara müdahale ederek, oluşmakta olan yeni dünya düzeninde kendi arzularının kabul görmesine çaba sarf etmişlerdir.
İç savaşta; Milliyetçiler ve Cumhuriyetçiler olarak iki grubun öne çıktığı görülmektedir.
Almanya ve İtalya Milliyetçilerin, Sovyetler Birliği ise Cumhuriyetçilerin yanında yer almıştır.
Dolayısıyla bugün ayrışmalar,ırkçı söylemler,milliyetçilik akımları siyasi parti yapıları bütün değişimler karşısında ayrışmaya doğru yönelmişlerdir.
Savunma harcamalarının artırılmasıyla ekonomik krizden çıkış için savunma ürünleri üretemeyen ülkeleri kendilerine bağlı bir ülke konumuna getiren ABD ve Batı karşısında değişen savaş teknolojileri ve savaş stratejileriyle orduların yeniden dizayn edilme süreci başlamıştır.
İnsansız yüksek nitelikli savaş teknolojilerinin savaş alanlarında cephe olmadan savaş alanları yaratması ve insansız kara ve deniz taşıtlarının

kullanıma başlanmasıyla büyük ölçekli savunma ürünlerinin yerini küçük ölçekli ancak faydalı yük etki alanı daha fazla olan teknolojik ürünlerin kullanılmaya başlanmasıyla kimin ne kadar güçlü olduğu soruları günümüzde tartışılmaya başlanmıştır.
Savaş alanlarında kullanılan ürünlerin Uzay uydu sistemleriyle beraber kullanılmaya başlanması güç konumunun yeni alanının Uzay üzerinden şekilleneceği sonucunu ortaya çıkarmıştır.
İki kutuplu dünya düzeni sonrası Uzay yarışlarında geri planda kalan Rusya’nın yeni uzay savunma füzeleri ve uydu linkleri ile ABD ve diğerlerinin önüne geçmesiyle ortaya yeniden Uzayın silahlandırılmasını gündeme getirmiştir.
Soğuk savaş sonrası yavaşlayan uzay yarışları yeni aktörlerin devreye girmesiyle yeniden dünya gündemine gelmeye başlamıştır.
ABD,Rusya,Çin,Hindistan,Türkiye vs ülkeler yeni uzay yarışında yerlerini almaya başlamışlardır.
Uzay rekabetinde belirleyici güç silahlanma olarak yerini almaktadır. 2040 yılında yaklaşık 1.5 trilyon dolarlık uzay ekonomisi oluşması beklenmektedir.
Devlerler arası güç mücadele merkezinin yeni alanıda Uzay olarak görülmektedir.
Ekonomik dev olarak ABD ekonomisini tehdit eden Çin ile IMEC projesinde Çin’in karşısına Batı ve ABD tarafından yeni üretim merkezi olarak çıkartılmak istenen Hindistan Uzay yarışlarında Batı ve ABD için tehdit olarak görülmektedirler.
ABD’nin ulusal çıkarları için 2018 yılında Trump tarafından oluşturulan Uzay Komutanlığı 800 milyon dolarlık bir bütçe ile yerini almış ilk etapta 600 daha sonra 1000 olmak üzere Uzay uzmanı asker yetiştirilmesi planlamıştır.
NATO içinde yeni düşmanlar olarak ilan edilen Rusya ve Çin’in olası bir savaşta, Rusya’nın Atmosfer dışından gelecek füzeleri, nükleer füzeleriyle kıtalararası füzeleri ABD için büyük tehditler oluşturmaktadır.

Sarmat’ın geçen yıl yapılan fırlatma denemesi de başarıyla sonuçlanmış ve hedefleri tam isabetle vurulmuştu.
Rusya’nın geçen yıl yaptığı bu denemelerde 18 bin kilometre menzile sahip olan Sarmatlar, Plesetsk Uzay Üssü’nde test edilmişti.
Ve Plesetsk’ten fırlatılan Sarmat füzeleri Rusya’nın Uzakdoğu bölgesindeki Kamçatka Yarımadası’nda bulunan hedefleri 12’den vurmuştu.
Böylece, bu tatbikatlar esnasında Sarmat füzesinin askeri kabiliyetlerini de biz ispatlandığını görmüştük.
ABD ise Uzaydaki uydularını hedefe alacak silahlara karşı mücadele ederek karşı koymayı planlandığıdır.
Ukrayna krizi ile Uzay yarışlarında geride kaldığı düşünülen Rusya Hipersonic füzelerin üretimi ile Uzay yarışlarından kopmadığını açıkça ifade etmiştir.
Son zamanlarda Çin ve Hindistan bu alanda hızlı bir şekilde çalıştıkları Çin’in ise 2024 yılı içinde Uzayda kendi üssünü kuracağının açıklaması ile yeni boyut kazanmıştır.
Avrupa hava güvenlik sistemleri oluşturma çerçevesinde Avrupa Gökyüzü Hava Savunma Sistemi GÖKYÜZÜ KALKANI adıyla 21 NATO ülkesinin katılımı ile Hava ve Füze savunma sistemi kurmak için anlaştıkları görülmektedir.
Nato’ya entegre bir biçimde planlanan yapılanma Rus tehditine karşı tedbir almayı birinci öncelik olarak değerlendirmektedir.
Gökyüzü Kalkanı hava savunma sistemleri olarak ;
-İsrail’in ARROW
-ABD MM/100 PATRIOT
-Almanya’nın IRIS T SLM sistemlerinin kullanılması ile oluşacaktır.
Gökyüzü Kalkanı sisteminde AB içinde nükleer güce sahip tek ülke olan Fransa katılmamıştır. Fransa AB’nin kendi güvenlik yapısının

oluşturmasını ve ekonomik güç ile beraber bir askeri güç olarak AB yerini almasını istemektedir.
Ukrayna savaşı sonrası ABD ve NATO tarafından açıklanan Rusya tehditine karşı Avrupa büyük bir silahlanma yarışına girmeye başlamıştır.
Küresel ölçekli savunmanın öneminin arttığı bir dönemden geçmekteyiz. Asya’dan Afrika’ya kadar bir coğrafi alanda tehditler,göçler,emperyal ülkeleri hedefine almaktadır.
Geçmişte yaptıklarının cevabını bugün ülkelerin benliklerine dönmeleri ve bilinçlenme ile arttığı bu nedenle emperyal ülkelere karşı yaptıklarının hesabının sorulma zamanının geldiğini göstermektedir.
Refah ve kalkınmış toplumların refah yaşamlarından tavizler vererek savunma bütçelerine pay aktarmaları bugün emperyal ülkeler için bir tehdit olarak kendi içlerinde bir toplumsal sorunların başlamasına neden olmaktadır.
Avrupa’nın kendine nasıl bir çıkış araması gerektiğini tartışmaya başladığı günümüzde ABD’nin koruma harcamlarını karşılamayan Avrupa’yı yalnız bırakacağı yönündeki tehdit açıklamaları ile ABD savunma sanayisine muhtaç hale gelmeleri ve tamamen kontrolün ABD ‘ye geçmesiyle savunma sanayisini güçlendirmekten çok daha bağımlı Avrupa haline getirecektir.
Keskin bir kılıcın varsa herkes seninle anlaşma imzalamak ve ticaret yapmak ister.
Barış,demokrasi, diplomasi,insan hakları,uluslararası örgütler ve ticaret, savaşın alternatifi değil savaşa hazır bir ordunun sayesinde elde ettiğin ürünlerdir.
Mehmet BOZKUŞ Stratejist-Algısal Siyaset KAFKASSAM

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir