Dünyanın yeniden şekillenmeye ve paylaşım planlarının yeniden dizayn edildiği salgın krizi sonrası ülkelerin nasıl bir etki ile yönetimsel ele geçirme stratejilerinin ve politikalarının emperyal yapılanmalar üzerinden siber saldırılar ile etki altına alınmak istendiği bir süreç içerisinde bulunmaktayız.
Salgın krizi ile ülkelerin ekonomik bir çöküş yaşadığı bu süreçte ülkelerin yürüttüğü diplomasinin yeni kullanım stratejileri olan güç göstergesinin yeni kalemleri siber saldırılar ile hayatın her alanına saldırı düzenledikleri gerçeğinin görülmesi gerekir.
Siber Tarım Siber Gıda Siber Finans Siber Savunma Siber Veri Siber İlaç
Siber Sağlık
Siber Eğitim
Siber Kültürel yaşam
SiberTeknoloji
Siber Yönetim sistemleri
Siber Tehdit istihbaratı
Siber İstihbarat
Siber Algı
Siber Sosyal medya
Siber Algoritmalar ile sosyal yapıların analizlerinin tespit edilmesi ile toplumların tercih ve yaşamasal alanlarının yeniden dizayn edilme ve yönetme süreçlerinin veriler üzerinden ele geçirenlerin
önümüzdeki dünya düzeninde ülkeleri her alanda istedikleri şekilde yönlendirebilecekleri bir süreçle karşı karşıya bulunmaktayız.
Dünya’da istenmeyen liderler neden istenmedikleri batı tarafından yönlendirilen sosyal medya ve diğer araçlar vasıtasıyla kendi toplumlarına aktarılmaya çalışıldığı ve kısmen bunda başarılı oldukları süreçte;
Rusya -Ukrayna ile karşı karşıya getirilmesi ile elde edilen kazançlar,
Çin-Tayvan karşı karşıya getirme çabaları ile oluşturdukları yeni ittifakların yapısı ile alternatif yol aramalar,
Türkiye, Suriye’nin kuzeyi-Yunanistan ile tehdit edilerek dünya kalpgahı konumundaki ülkemizi istedikleri rotaya sokma gayreti ile bu gün batı yeniden güçlenmeye çalışmaktadır.
Salgın krizi sonrası ortaya çıkan lojistik krizi ile Çin sorumlu tutulurken artan enerji maliyetleri nedeniylede Rusya suçlanmaya Türkiye ise yeni dünya düzeninin şekillenme merkezi konumundaki yakın coğrafyasında kendisine karşı tehdit oluşturan unsurlar ile batının planları bozmak ve kendi bekası için strateji değişimine gitmesi ile batının çıkarlarına karşı gelmekle suçlanmaktadır.
Ülkeler arasındaki çekişmelerin, devlet başkanları arasındaki bireysel çekişmeleride beraberinde getirdiği, yeni yapılanmanın şekillenmesinde dünya ülkelerinin yönetimsel devlet politikalarının dışına çıkarak yeni politikaları kendi düşünce yapılarıyla vermeye çalıştıkları gerçeğini, AB’nin güçlü ülkelerinin (Almanya,Fransa ve İtalya) Ukrayna görüşmelerinde ortaya koydukları bunun cevabını ise Avrupa’da kendine yeni birliktelik arayan İngiltere cevap vererek gerçekleştirmiştir.
Ukrayna’da açıktan yaşanan bu politik istekler batının gerçek yüzünü Ukrayna yönetimine ve halkına göstermekle beraber Ukrayna halkı savaş sonrası geleceklerinin borç ödemekle gececeği gerçeklerinin görmelerinin zamanı gelmiş ve geçmektedir.
Batı, Ukrayna savaşı ile kendilerine rakip olacak SSCB’nin teknolojik üretim merkezi Ukrayna’yı hemde tarımsal alanda hemde teknolojik üretim merkezi olma konumundan çıkarmışlar ve kendilerine rakip olabilecek bir Ukrayna devletinin parçalanmasını sağlayarak dünya devletlerine kendilerinin izni olmadan hiç bir devletin gelişemeyeceğini göstermek istemişlerdir.
ABD’nin Avrupa kıtasındaki devleti Almanya ve eyaleti Yunanistan ile ve ortağı İngiltere ile Avrupa’nın yeniden şekillenmesini planlarken Kafkasya, Balkanlar ve Afrika ile hem kriz senaryolarını hemde ittifak yapılarının yeniden şekillenmesi için zaman kazanmaya çalışmaktadır.
Terör örgütlerine destek veren ülkelerden İsveç ve Finlandiya nın Nato’ya başvuruları ABD istediği içindir.
Yeni güvenlik yapıları oluşturmak isteyen ülkelerin, dünyanın yeniden şekillenmesinde güç merkezleri olarak görecekleri güvenlik ittifaklarının dünyanın uzak yakın gözetmeksizin her noktasında geçerli olduğu dünya gerçeği ile bugün ülkeler karşı karşıya bulunmaktadır.
Yüksek teknolojik güç, tarımsal güç ile su gücüne sahip olan ülkelerin nükleer ile birleştiklerinde tehdit unsurlarının karşısında gerekli tehdit ile cevap verme yetilerine kavuşacakları yeni dünya yapılanmasında, zayıflayan batı kriz ve kaos düzeni üzerinden zaman kazanarak yeniden güç merkezi olma adımlarını atmaktadır.
Irak devletinde kurdukları düzen ile ABD, Irak üzerinde istikrarın oluşmasını ve hükümet kurulmasını engellerken yeraltı zenginliklerinin kendisinin kontrolünde istediği gibi kullanmaktadır.
Ülkelerin siber ürünler aracılığıyla baskı altına alma ve kontrol etme isteklerinin cevabını ülkeler kendi güvenlik anlayışları ve ittifakları ile cevap verecekler ve bir çok alanda çekişme türlerinin artacağı yeni bir dönemden geçmekteyiz.
Kuşak yol güzergahında bulunan bütün ülkelerin kriz ve kaos ortamına itildiği ve yeni arayışların başladığı gerçeği aslında batının Afganistan sonrası Ukrayna ile devam eden güvensiz coğrafya yaratma politikaları hızla devam etmektedir.
Batının sömürge düzeni üzerine kurulu düzeninin sonunun gelmekte olduğu, uyanan milletlerin ve ülkelerin itibarlarının sözde iade edildiği, görsel törenlerin çoğalacağı batının yalan dünya politikalarını içerideki taşıyıcı misyonları üzerinden sahada daha çok göreceğimiz bir döneme girmekteyiz
Mehmet BOZKUŞ
