Brzezinski’nin Stratejik Vizyon adlı kitabında ABD ve gelecekteki dünyanın
konumun nasıl şekilleneceği hususunda yapmış olduğu değerlendirmesinde 21. yüzyılın
ABD yüzyılı olabilmesi için en önemli bölgelerinin başında Güney Kafkasya’yı ve Orta
Asya’yı içine alan coğrafyayı işaret etmektedir.
ABD kendi güvenliği ve küresel liderliğinin devamına karşı tehdit olarak
Ermenistan’ın da içine bulunduğu bölge ile birlikte Gürcistan’ı ve kendisine yakın ülkeleri
beraber olarak görmektedir. Yönetimlerine kendilerine yakın yöneticileri getirerek bölgede
etkin olmayı hedefledikleri bir süreç içerisindeyiz.
Ermenistan’da yaşanan olayların bölgemiz ve yeni dünya düzenindeki oluşumun
kilit coğrafyasında yaratacağı etkiler ile yeni dünya düzenin oluşmasını ve geleceğin nasıl
şekilleneceğini gösterecektir.
Ermenistan denize kıyısı olmayan SSCB bağlı bir cumhuriyet iken 1991 yılında
bağımsızlığını ilan etmiş 2001 yılında nüfusu 3.300.000 civarında iken 2020 yılında nüfusu
2.960.000 gerilemiştir.
İç çekişmelerin devamlı olarak ülkeye enerji kayıp ettirdiği bir konuma getirerek
ülkeden önemli ölçüde nüfus çıkışlarının olmasını sağlamış ve ekonomik olarak zayıflamış
bir ülke konumuna getirilmiştir.
Ermenistan; Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Bağımsız Devletler Topluluğu,
Karadeniz Ekonomik İşbirliği, Dünya Ticaret Örgütü ile birlikte diğer örgütlerin üyesidir.
Ermenistan devletine daha önce Azerbaycan topraklarını işgal ettiren, kendine
destek bularak bölgede Türkiye’ye karşı olan terör örgütleri ile beraber hareket eden ve
destekleyen ülkeler tarafından kullanılan ülke olarak Türkiye’yi kendine devamlı tehdit
olarak görmüştür.
Bu durumu kendi halklarının nezdinde algısal oyunlarla devamlı olarak kullanan
yönetimler, kendi iç siyasetlerine hakim olmayı hedeflemekte, dış politikada ise kendisine
söyleneni yapan ülke konumu ile bölgede kendine yer bulmaya çalışmaktadır.
Ancak daha önce işgal ettiği Azerbaycan topraklarından kovulması ile siyasi iç
dinamikleri yeniden hareketlenmiş ve iki küresel güç merkezlerinin kontrol ve çekişme
alanı olarak tekrar gündeme gelmiştir.
Ermenistan’ı; Rusya, AB ve ABD destekli Ermenistan olarak değerlendirilmesi
gerekmektedir.
Ermenistan’ın ülke ekonomisi zor bir süreçten geçerken Azerbaycan ile savaşa
girmeleri sonucunda daha da zor bir duruma düşmüş ancak içerideki siyasi yapılanma
diaspora destekli batıya yakın kesimler ile Rusya destekli siyasi yapısı ile iki küresel güçün
kontrol etmek istediği ülke olmuştur.
Yaşanan olaylar aslında, AB ve ABD destekli olarak iktidara gelen Paşinyan
yönetiminin içine düştüğü durum olarak değil, yeni dünya düzeninin çekişme alanı olarak
gücünü kayıp etmek istemeyenler ile gücünü vermek istemeyenlerin çekişme alanı ile
kendilerine tehdit olarak gördükleri Türkiye’ye karşı kullanmak istedikleri Ermenistan’dır.
Ermenistan’daki gelişmeler terör örgütlerine destekleri ile İran üzerinden geçiş
sağlayan İran’ı yakından ilgilendirmekte bölgede istediği yönetimlerin iktidara gelmesini
desteklemekte ve Azerbaycan’ın, Türkiye’nin karşısında kapalı kapılar arkasından destek
vererek bölgede kaos ve krizler çıkarmasını sağlamakta,bu durum kendi iç hassas
dinamiklerinin etkileşim alanlarına girmesini engelemektedir.
Türkiye, Ermenistan’daki olayları askeri darbe girişimi olarak değerlendirdiğinde
bütün askeri darbelere demokrasi adına karşı olduğunu beyan ederek demokrasiyi
dünyaya vaat ederek, yönetimleri ellerine geçirenlere karşı demokrasi dersi vermiş ve
askeri darbeye karşı olduğunu ilan etmiştir. Ermenistandaki olayların demokrasi içinde
çözülmesi gerektiği gerçeğini göstermiştir.
ABD’nin Karadeniz ve Kafkasya bölgesindeki gelişmelere karşı elde etmek istediği
Çin’in ekonomik ulaşım noktalarının önüne geçmek, deniz yollarındaki ticaret trafiğinin
kontrolu dışına çıkmasına engel olmak ve yeni dünya düzeninin kapısı olan Kafkasya ‘da
kendi kontrol merkezlerini tekrar kendi hakimiyet alanları içine katarak Rusya dahil bölge
ülkelerini çevreleyerek hareket kabiliyetlerini sınırlandırmaktır.
Mehmet Bozkuş
Mehmet Bozkuş: Çekişme Alanı Ermenistan
405 0
Kafkassam Editör
Yeni bir dünyaya uyanmak, dünyayı yeniden okumak isteyenler için, söylenecek sözü olanlar için merkezi Ankara’da olan KAFKASSAM’ı kurduk. Erivan, Bakü, Tiflis, Tebriz, Grozni, Moskova, Mahaçkale, Nazrin, Nalçik, Saratov, Ufa ve Sochi’de ofislerimiz temsilcilerimiz var. Kafkassam genelde kafkasya çalışmak için kuruldu Kafkasya genelinde çalışır. Ermenice Rusça Gürcüce İngilizce dillerinde yayın yapan kafkassam genç akademisyen ve stratejistlerle çalışmaya özen gösterir. KAFKASSAM’ın internet sitesi 2 Ocak 2010’da yayına girdi. İnternet sitesinde Kafkasya’daki ülkeler ve Türkiye ile ilişkileri hakkında makaleler, ropörtajlar, analizler ve yorumlara yer verilmektedir.