KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Mehmet BOZKUŞ: Afganistan Sonrası Yeniden Şekillenen Dünya ve Oluşacak İttifaklar 3

Mehmet BOZKUŞ: Afganistan Sonrası Yeniden Şekillenen Dünya ve Oluşacak İttifaklar 3

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 5 dk okuma süresi
342 0

ABD’nin Türkiye hamleleri, Türkiye’nin bölgede ve küresel ölçekte nasıl bir güç haline geldiğini, kendisi ve destek verdiği bütün yapılar için nasıl bir tehdit olarak gördüğünü,Türkiye karşıtı bütün yapılara verdiği desteklerle ortaya koymaktadır.
Afganistan sonrası, ABD Çin ve Rusya’yı düşman ilan ederken aslında Türkiye’yi hedefine yerleştirerek Çin ve Rusya için Türkiye’nin neler ifade ettiğini de göstermiş olmaktadır.
Vekil savaşçılar tarafından devamlı olarak yıpratılmaya çalışılan ,bütün karşı hamlelere sesli veya sessiz olarak cevap veren ülkemiz,Yunanistan üzerinden yeni planların sahneye konulduğu bir sürecin içindedir.
AB ve ABD’nin her alanda çekişme yaşadıkları bir dönemde konu Türkiye olunca Fransa ve ABD bütün adımları birlikte attıkları görülmektedir. NATO içindeki dost ve müttefiklik yapısını ortaya çıkaran bu yapılanma aslında Türkiye içindeki Nato yanlıları içinde iyi bir ders niteliğindedir.
ABD ve AB’nin Türkiye’yi kuşatma doktrinini Kafkasya cephesinde Ermenistan üzerinden, doğuda terör örgütleri, kürenin etrafındaki devletler ile İran’ın desteklediği stratejileri ile, güneyde Doğu Akdeniz’de oluşturdukları GKRK, Mısır, İsrail, ve Yunanistan üzerinden Türkiye yi dar bir alanda tutma hedeflerini başarmadıklarını anladıkça ABD ve Fransa aktör olarak kendilerini daha çok sahanın içinde göstermeye başlamalarına neden olmuştur.

Türkiye bütün cepheleri İnsani diplomasi yapısıyla kendi çıkış yollarını aşarak 21 YY ‘da emperyal sistemin çöküşünü hızlandıran, ortaya koyduğu politikalar ve birlikteliklerle emperyal sisteme karşı mücadelesiniden vazgeçmediğini BM Genel Kurulunda en yüksek ses tonundan gündeme getirerek ülkelerin güç kazanmasını ve cesaretlenmesi sağlamış sömürülen ülkelerin direnç kazanmasını sağlamıştır.
ABD’nin Türkiye karşıtı politikalarının Yunanistan üzerinden baktığımızda;
Adalar Denizinde üslerinin sayısını artırma,
Yunanistan’ı yönetme,
Bulgaristan ve Romanya üzerinden Tuna nehiri vasıtasıyla Karadeniz’e ulaşma planları ile Rusya’yı kontrol etme, Ukrayna’yı Rusya’ya karşı istediği gibi yönlendirme,
Türkiye’nin bölgesel etkinliğini kırma,
Türkiye’ye ihtiyaç duymadan istedikleri Coğrafi üstünlüğü Yunanistan’a kazandırma gayretleridir.
Nato içerisinde yer alan ülkelerin, bir diğer Nato ülkesi olan Türkiye’ye karşı güvenlik anlaşmaları imzalanması aslında Nato’nun kendi kendini bitirme anlaşmaları olarak görülmesi gerekir.
Fetö darbe girişimi sonrası Türkiye’nin kendi güvenlik alanlarını dışarıda oluşturma politikalarına karşı, ABD’nin Türkiye’yi yaptırımlar ve çevreleme doktrini stratejilerini uygulaması ile;
ABD çıkarları ile çatışan Mavi Vatan ile başlayan, güneyde denize çıkışı olan sözde bir terör devleti kurma çabaları,
Kıbrıs ve KKTC’nin varlığı için oluşturduğu politikalar,
Doğu Akdeniz’den Libya’ya dahil bir çok alanda karşı karşıya gelmeleri Karadeniz’de Türkiye’nin kendi politikaları huzursuzluğa ve ABD isteklerine cevap vermemesidir.

Türkiye’ye karşı yapılan bu anlaşmaların içeriklerine baktığımızda yeni ittifakların nasıl şekillendiğinin iyi görülmesi gerekir.
Yunanistan’a müdahale eden ülkelere karşı imzalanan bu anlaşmalar aslında Türkiye’ye karşı yapılan ittifaklar olarak görülmelidir.
Türkiye’nin etrafına baktığımızda emperyal devletler tarafından yönetimleri esir alınmış, yönetimlerin kendilerini emperyal devletlere nasıl teslim ettiklerinin iyi görülmesi gerekir.
Yunanistan, Ermenistan, Irak, Suriye, GKRY, Mısır ve Kürenin etrafında birleşen ülkelerin Türkiye ile yaşadıkları sorunların çözümünde biz karşımızda emperyal devletlerin politikaları dahilinde yürütme yapan ülkeleri görmemiz gerekir.
Türkiye bütün hamleleri ile emperyal sistemin dünya üzerindeki sömürgeci düzenin önüne geçmesi daha adil bir yönetim ve paylaşım yapısının oluşturulması, kimlik kazanımlarının sağlama çabaları ile Afrika’dan Asya’ya kadar bütün ülkeleri bilinçlendirme politikalarının ve kazanımlarının fark edilmesi ile mümkün olmaktadır.
Türkiyenin Suriye, Libya, Irak, Kafkasya, Azerbaycan, Ukrayna, Balkanlar, Afrika, Asya ve Karadeniz’de izlediği politikalar ve stratejiler ile kendi milli politikaları ve çıkarları için mücadele ederken, ekonomik gelişme politikaları dahil olmak üzere bir çok stratejileri ve politikaları birlikte yürüterek bölgesel ve küresel güç yapısını oluşturmaya devam etmesi gerekmektedir.
Mehmet BOZKUŞ

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir