KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Mahmut Sami Mallı: ÜLKEMİZDE KAOS TEORİSİ İÇİN ADIM ATANLARA KARŞI GÜÇLÜ BİR MÜCADELE STRATEJİSİ İLE KARŞI KOYABİLİRİZ

Mahmut Sami Mallı: ÜLKEMİZDE KAOS TEORİSİ İÇİN ADIM ATANLARA KARŞI GÜÇLÜ BİR MÜCADELE STRATEJİSİ İLE KARŞI KOYABİLİRİZ

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 10 dk okuma süresi
229 0

Türkiye Cumhuriyeti Devleti kadim bir kültür ve devlet geleneğine sahiptir. Her asırda kendinden emin bir şekilde iç dinamiklerini dizayn ederek iç ve dış politikasına hakim olmuş ve büyük başarılar elde etmiştir.

Tarihin teferruatından yola çıkarak doğru adımlar ve doğru istikamet üzere yol almalıyız.

Savunduğumuz bir tez varsa ve bu tezin planlama aşamasında gözden kaçan hususlar hedeflenen program uygulamaya alınmadan anti tezler ile karşı karşıya getirilip sentezin kazanımı için güçlü bir analize ihtiyaç duyulmaktadır.

Bugün ortaya koyduğumuz uygulamalar ülke genelini kapsadığı için bunu kazanım ve toplumun geneli üzerinde kabul görür bir sistem olgusu ile hayata geçirmeliyiz.

Böyle bir adım ile iktidar tarafından ortaya konan tezler doğrultusunda gerçekleşen politikalar daha kazanım elde edecek bir mecraya dönüşecektir.

Ülkemizde bir bütünlük içerisinde hareket etmeliyiz. Görevimiz hangi makam veya mevki olursa olsun ülkemiz, milletimiz ve devletimiz adına sorumlu olduğumuzu asla unutmamalıyız.

Özellikle son zamanlarda muhalif düşünce içerisinde olan kişilerin, grupların ve siyasi oluşumların ortak hedefi iktidarı yıpratmak ve kara propaganda metotları ile medya, sosyal medya ve sosyal politikalar nezdinde çamur at izi kalsın felsefesi ile adım attıkları görülüyor.

Eğer muhalif eksende bir düşünce eleştirisi veya gerçekleşen politikanın kazanım sorgulaması yapılacaksa şayet bunu sadece sorun var diyerek sinerjiyi bozmak yerine çözümün nasıl olması gerektiği tezini ortaya koyarak eleştiriye bilimsellik katmak gerekiyor. Bunun olmadığı için millet ekseninde gruplașma ve karşıt görüşler arası çatışma meydana geliyor.

Burada en büyük kaos tetikleyicileri medya arasına sızan ve öz düşüncesini saklayıp bizden gibi görünüp fırsatını bulduklarında provokasyon eylemleri ile ortamı gerenler başı çekmektedir.

Ülkemizin sorunları hepimizin sorunları olup çözüm için gayret etmek her yurttaşın sorumluluğudur.

Fikirsel zenginlik ve istişare kültürü içerisinde kendimizi güçlendirdiğimiz zaman kazanım ve başarı potansiyelimiz bir o kadar yükselecektir.

Bugün ülke olarak Akdeniz’de mavi vatan kazanımı, Ege’de sorun çıkaran komşu ülkeler ile mücadele, Karadeniz de yükselen tansiyonun düşmesi için mücadele, Irak ve Suriye’de terör örgütleri ile mücadele ve halen başımızın büyük belası olan FETÖ/PDY örgütü ile tüm dünyada mücadele ediyoruz.

Uzay sanayi ve savunma sanayi alanında sarf edilen başarılar dost görünümlü düşman ülkelerin kudurmasına vesile oluyor. Millet olarak uyanık ve aklı selim bir şekilde yol almamız gerekiyor ve aynı zamanda iktidarın bu güzide çalışmalarına eleştiri yerine fikirsel katkı sunarak ülkemizin gücüne güç katmamız lazım.

Bugün sistemsel olarak en büyük eksikliğimiz aynı konu üzerine sitem edip o konunun çözümü için ortak bir mücadeleye dahil olamayanların dış mihraklar tarafından iç uzantı kabul edilip kendi eylemleri için kullanıyor olmasıdır.

Bugün iktidarın politikalarını eleştirenler kendi görüşlerini mi beyan ediyorlar yoksa dışarıdan kimin sözcülüğünü yapıyorlar diye süreci iyi bir süzgeçten geçirmek gerekiyor.

En büyük hata sırf iktidarı eleştirmek için muhaliflik çizgisi aşılıp devlet yıkıcılığı tarafına geçmek ve hala muhalefet yaptığını düşünerek, devleti yıkmaya odun taşıdığının farkında olmamaktır. Hangi siyasi görüş veya düşünce içerisinde olursa olsun partizanlığı devletimizin menfaatlerinin önüne geçirmemeliyiz.

Türkiye’nin, Türk milletinin, Türk Devletinin kazanımlarını artırmak, oluşan ve oluşmak üzere olan sorunlarını çözmek ve olasılık teorisi üzere durum değerlendirmesi yapıp sorunlar tezahür etmeden çözüm politikalarının stratejileri hazır hale getirilmesi gerekiyor.

Bir ülkenin iç meşguliyetlerle çalışması vazifesidir. Bununla birlikte dış hedefler ile ilgili stratejik çalışmalara birlik ve beraberlik içerisinde önem vermemiz gerekiyor.

Mesela Avrupa stratejisi, Balkan ve Ortadoğu stratejisi, Suriye ve Irak stratejisi, Akdeniz ve mavi vatan stratejisi, Çin ve Rusya ilişkileri hangi şartlarda devam etmeli, NATO politikaları vb. konular üzere muhalefetin tezleri ve çözüm stratejileri nedir hiç bilen yok.

Muhalefet eleştirmenin özünde eleştirdiği konunun kendine göre çözüm stratejisini ortaya koyduğu takdirde doğru bir adım atmış olur, aksi takdirde ülke gündemini germekten başka bir şey olmaz.

Bugün kamu kurumları, belediyeler, sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları, özel kurum ve kuruluşlar, sanayi ve iş dünyası vb. kalkınması için yol almalıyız. Muhalefetin kendi bireysel görüşlerini çalışma alanlarına dönüştürmek yerine ülke kazanımları için devlet bütünlüğünü güçlendirmek için adım atmalıdırlar.

Sorunlar tezahür ederken çözümler siyasi irade kararları ile kamusal adımlar ile çözülüyor. Bu yüzden sorunları ve soruları ele alıp çözüm stratejisi oluşturmak için bir araya gelmek gerekiyor.

Bunu bir nevi çalıştay, istişare toplantısı, durum değerlendirmesi gibi ele almak ve rasyonel bir şekilde basına kapalı icra etmek gerekiyor. Kamu kurum ve kuruluşları, siyasi partiler, düşünce kuruluşları, sivil toplum kuruluşları vb. katılımcılar ile ülkemizin refahı, devletimizin bekası ve milletimizin selameti öncelikli hedef olarak tertip edilen fikir paylaşımı, öz eleştiri ve sorunların çözümü için proje sunumu vb. konular üzere birlik ve dirlik içerisinde yol almamız gerekiyor.

Bunu bir nevi kamuoyu çalıştayı gibi ele alarak bir strateji merkezi gibi fikirleri ham halden kurtarıp kıymetlendirip ülkemiz için kazanıma dökmemiz gerekiyor.

Kamuoyu çalıştayı Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında ve Kamutay adında, TBMM Başkanı öncülüğünde tertip edilen istişare, eleştiri ve tavsiye niteliğinde değerlendirmelerin ülkemizin kazanımları için stratejiye dönüştürülmesi büyük bir gelişme olacaktır.
Kamutay çalışmaları yılda iki defa ve olağan üstü durumlarda TBMM Başkanı çağrısı üzere yeniden toplanıp ülkemizi kapsayan sorunlara yönelik bütünlük içerisinde çözüm stratejisi için adım atılmalıdır.

Bu çalışmalardan ortaya çıkan sonuç raporu ve gündeme haiz değerlendirmeler TBMM başkanı tarafından Cumhurbaşkanımıza sunması ve Kamutay raporlarının milli güvenlik kurulu tarafından gündem olarak ele alınması en doğru adım olacaktır.

Böylelikle hiç kimse görüşümü beyan edemiyorum, projemi sunamıyorum diyemeyecektir. Ortak akıl ekseninde sorunlar dile gelip çözüm stratejisi temin edilecektir.

Kamutay çalışmalarına bakanlıkları temsilen bakan yardımcısı, kamu kurumlarını temsilen başkan yardımcısı veya genel müdür yardımcısı, TBMM’ de bulunan siyasi partilerden grup başkan vekilleri, TBMM dışında kalan siyasi partilerden genel başkan veya temsili genel başkan yardımcısı, davet edilecek üniversitelerden rektör, medya ve gazete kuruluşları genel yayın yönetmenleri, sanayi ve iş dünyası, sivil toplum kuruluşları temsilcileri vb. katılımcılar ile tertip edilen güzide bir istişare çalışması olacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sorunları Türk Milletinin sorunlarıdır. Çözümü kendi içimizde çözerek dış mihrakların iç politikamıza dahil olmasını önlemiş oluruz. Böylece kazanan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti olacaktır.

Mahmut Sami Mallı
Siyaset Bilimci

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir