Türkiye yeni dünya düzeni içerisinde güçlü bir konsept ile kendinden emin bir şekilde ilerliyor.
Özellikle Türk Devletleri Teşkilatı kuruluşu ile gerek Avrupa Birliği gerekse NATO ve bir çok uluslararası kuruluş artık Türkiye’nin kendi göbeğini kendi kesip kendi yol güzergahını kendi belirleyeceğinin farkında.
Özellikle batılı ülkeler bizi bu istikametten caydıramayacağını bildiği için sanayi ve ekonomi alanında uyguladığı ambargo politikaları ile zorluklar sergilemeye gayret ediyor. Türkiye devlet ve millet bütünlüğü içerisinde bu zorlukları da aşıp 2023 vizyonunu tamamlayarak 2053 misyonuna ulaşmak için gayret edecek.
Bu güzide gayretlerin birlik ve dirlik içerisinde kazanıma dönüşmesi için Türk Devletleri Teşkilatı olarak güçlü vizyon planlamaları ortaya koymak gerekiyor.
Bunların başında Türkçe konuşan ülkeler etkinliği, Türk Tarihi üzerine programlar, Türk dünyasına yönelik tarih ve kültür turizmlerinin artırılması gerekiyor.
Özellikle Orhun anıtları, Semerkant, Buhara, Hoca Ahmet Yesevi vb. Türk tarihi için önem teşkil eden yerlerin Türk toplumları için kazanıma dönüştürülmesi gerekiyor.
Sosyal ve kültürel adımların yanı sıra ortak bir program içerisinde sanayi, gıda, tarım, savunma sanayi ve ekonomi alanında projeler ile gücüne güç katması gerekiyor.
Özellikle Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı çalışmalarına hız vererek bölgede daha aktif bir şekilde çalışmalara gerçekleştirmesi gerekiyor.
TRT öncülüğünde Türk Devletleri Teşkilatına yönelik Haftalık programlar tertip edilmesi ve her hafta bir Türk devlet başkanı misafir konuk olarak ülkesini ve Türk Devletleri Teşkilatı için hedeflerini beyan edecek fırsatlar sunulmalıdır.
Türkiye özellikle sahip olduğu devlet deneyimi ve askeri stratejisini Türk Devletleri ile paylaşmalı ve onların nitelikli bir şekilde gelişim ve kalkınma evresinde dayanışma içerisinde olmalıdır.
En önemlisi sanayi alanında gerekli olan ara ürünleri kendi aralarında üretip alım garantili bir şekilde bir birlerine sunarak içe dönük bir pazar ağı kurmalıdırlar. Bu hem dış ülkelere ihtiyacı azaltacak hem de gerekli tüm ürünlerin zaman ve masraf kaybetmeksizin temin edilmesi sağlanacak.
Şuan Covid-19 ile mücadele sürecinden geçen tüm dünya bir sonraki aşamada gıda kıtlığı sorunu ile karşı karşıya gelecek. Türk Devletler Teşkilatı içerisinde olan ülkeler tarım, gıda ve hayvancılık alanında elverişli topraklara sahip. Bu hususta acil bir eylem planı ile yarına ve yarından sonrasına yönelik gıda ihtiyacı garanti altına alınacak projeler hazırlanmalıdır.
En önemlisi ortak bir ticari stratejiye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ortak ticaret için de ortak bir para birimi ile kazanım elde edecek adımlar atılmalıdır.
Türk Devletleri Teşkilatı için ortak bir para birimi için ön hazırlıklar gerekiyor, şimdiden geleceğe yönelik adımlar atmalıyız.
Fikri hür, bileği kuvvetli, güzü pek, özü pak, ekonomik gücü yerinde, orduları donanımlı bir Türk Devletleri Teşkilatı adil bir dünya düzeni içerisinde muasır medeniyet için kaçınılmaz bir fırsattır.
Mahmut Sami Mallı
Siyaset Bilimci
