MAHMUT SAMİ MALLI: İSRAİL’İN İRAN’A YÖNELİK Z KUŞAĞI TUZAĞI VE TÜRKİYE’NİN TERÖRSÜZ TÜRKİYE STRATEJİSİNDE DİJİTAL OTOKONTROL SÜRECİ

İsrail İran’a yönelik saldırıları gerçekleştirmeden önce geniş bir saha çalışmasına sahipti. Bu manada sosyal medya üzerinden örgütlenme sürecinde seyir alan hedef kitle genç jenerasyon yani özellikle Z kuşağı kişiler.

Bu kişiler merkezi otoriteye karşı sosyal medya üzerinden kara-propaganda süreciyle zihinsel manada eleştirel ve karşıt görüş içinde olmaları ve daha sonra bu gençlerin online kolektif kulüp halinde bir araya gelmeleri sağlandı.

Daha sonra ülkelerinde rejim süreçleri aleyhine hareket etme yani uzaktan uzağa online üzerinden etki casusu olarak kullanma süreçleri ardından ciddi bir kitle meydana getirirken kendi ülkelerini eleştiren ve batı hayranlığı ile zihinsel hamleler tertip edip planladığı oryantalizm tezini hayata geçirdi.

Günün sonuna gelince İsrail İran’a yönelik saldırı sürecinde hedef noktalarda hedef gördüğü kişilerin  konutlarında hangi odada olacağını dahi belirleyerek atağa geçiyor. Buradan milli güvenlik politikaları doğrultusunda çok ciddi manada dersler almalıyız.

Son 10 yıllık sürece baktığımızda özellikle sokak röportajları ile başlayan ve daha sonra online sosyal medya uygulamalarında seyir alan bir olumsuz süreç göze çarpıyor. Bu manada ülkemizde iç güvenlik stratejileri doğrultusunda gençler ne düşünüyor, merkezi otoritenin ve ülke bütünlüğü içerisinde mücadele ettiği politikalar hakkında ne düşünüyor, mevcut meşru hükumete karşı bakış açıları nedir?

Hükümet ve devlet politikalarının bütünlüğü açısından gençlerin içerisinde bulunduğu durum nedir?

Özellikle yabancı gizli servislerin Türkiye’de sosyal medya üzerinden gençleri etkileyecek ve Z kuşağına yönelik İsrail’in İran’a yaptığı gibi bir oryantalizm merkezli casusluk politikası var mı?

Ayrıca son beş yıllık sürece bakınca özellikle sosyal medya da mafya gruplarını meşru gösteren ve her gün sosyal medya da ön plana çıkaran video oluşumları ile gençlerin çekilmek istendiği hedef nedir?

Bu konuda gençlerin yaklaşımı, tutumu, zihinsel fikirleri, gelecek hedefleri arasında baron misali örgütlenmeleri önleyecek tedbirler nelerdir konusu İsrail’in İran’a yönelik saldırıları ardından konuya haiz bir saha çalışması önem teşkil ediyor.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 21. Yüzyılı Türkiye Yüzyılı Vizyonu doğrultusunda hayata geçirmesi için en öncelikli adımlar arasında gençler yani Z kuşağı vardır. Onlar bugünün küçükleri ama yarının büyükleri olan yurtseverlerdir.

Gençlerin ülkemizin nitelikli kalkınmasına katkı sunacak bir strateji eşliğinde yol almalıyız. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Siber Güvenlik Başkanlığı ve İletişim Başkanlığı nezdinde konuya çok hassas bir şekilde yaklaşmamız gerekiyor.

İçişleri Bakanlığı nezdinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı eşliğinde süreçlere haiz mafya grupları, organize oluşumlar, bunların yabancı gizli servislerle bağlarının olup olmadığı, online sosyal medya üzerinden gençleri hedef alan bir sürecin oluşup oluşmadığı konusunda güçlü bir enformasyon analizine ihtiyaç duyulmaktadır.

Sosyal medya üzerinden İsrail’in Filistin’de yaptığı zulüm ve İran’a yönelik saldırı sürecinde uyguladığı politikalara haiz Türkiye’nin sosyal medya üzerinden güçlü bir inceleme sürecine tabi tutulması önem teşkil ediyor.

Bir diğer husus İsrail’in İran’a saldırısı ardından olası düzensiz göç sürecinde göçmen kaçakçılığı konusunda artışların olma olasılığı konusunda sınır güvenliği, kırsalda Jandarma denetimi ve en önemlisi Göç İdaresi Başkanlığı güçlü bir vizyonla devlet otoritesini koruyacak nitelikte koordinasyon eşliğinde sürece odaklanmalıdır.

Türkiye’nin geleceğini, güçlü olmasını istemeyen yabancı gizli servislerin özellikle terör örgütleri ve yurt dışında firari olan ve FETÖ-PDY Örgütü ile açık veya örtülü işbirliği içerisinde olan kişi ve grupların Avrupa’da sosyal medya üzerinden baron adlı adreslerde paylaşılan ve gençlerin bilinç altına enjekte edilmek istenen nihai hedef nedir? Bu kişiler kimlerdir? Eylem ve emellerin amacı ve akıbeti hakkında güçlü bir tahkikata ihtiyaç duyulmaktadır.
Türkiye’nin milli güvenlik politikaları doğrultusunda özellikle üzerinde durması gereken konu Gezi Eylemleri tezinden yola çıkarak gençlerin özellikle Z kuşağının olası bir eylem ve kara-propaganda sürecine dahil edilmesinin önüne geçilmesi için gayret etmeliyiz.

Gençlerimizi ülkemiz, iç ve dış güvenlik politikaları doğrultusunda bilgilendirmek ve bütünlük içerisinde bağların güçlenmesine için adım atmamız gerekiyor.

Türkiye’nin yabancı gizli servislerin hedef politikalarını çürütmek için devlet büyüklerimiz ile gençlerimizin yani Z kuşağının söyleşisi eşliğinde bir araya gelmesi önem teşkil ediyor.

Özelikle Terörsüz Türkiye tezi ekseninde olumsuz süreçlerin de önüne geçebilmek ve doğru bilgiler eşliğinde geceler başta olmakla birlikte kamuoyunun bilgilenmeleri doğrultusunda devlet ve millet bütünlüğünün güçlendirilmesi önem teşkil ediyor.