Libya’ya asker gönderme meselesi, Türkiye’nin kuşatılma harekatına karşı önemli bir darbesi ve aynı zamanda orada yaşayan ve yok edilmeye çalışılan yüzbinlerce, Türkçe bile bilmeyen, Türk asıllı Libyalının can güvenliğinin sağlanması meselesidir. Yüzyıl önce bütün Arapları kışkırtan, biri kadın biri erkek, iki Lawrence vardı. Şimdi bütün Arap dünyası yöneticileri Lawrence’lığa soyunmuş. Hemen hepsi ya açıktan ya gizli karşımızda ve emperyalistlerin yanında yer alıyor. Sadece Suriye’de değil Libya’da da yedi düvel ve maşaları, Sudan’dan gelen askerler bile var, karşımızda. Türkiye, artık hasta adam değil, hasta edecek adamdır. Ateş çemberlerini yaracak güçtedir. Sadece dirayetli, aktif ve akılcı siyaset gerekiyor. Türkiye’nin asker göndermesi, birilerinin zannettiği gibi orada Müslüman kanının akması için değil, bilakis akmaması içindir. İlk körfez krizinde Türkiye’nin Irak’a müdahalesine aynı bahane ile engel olan İslamcılar ve solcular o günden bugüne bölgeye baksınlar. Neler olmuş? Tarih, ders almak içindir. Türkiye’nin savunma hattı artık; Doğu Türkistan’dan, Kırım’dan, Bosna’dan, Basra körfezinden, Fas’tan, Cezayir’den ve Sudan’dan başlar.
İbrahim Maraş