KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Kuzey Irakta MİT mensuplarının kaçırılması Hakan Fidan’ı istifa ettirir mi?

Kuzey Irakta MİT mensuplarının kaçırılması Hakan Fidan’ı istifa ettirir mi?

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 11 dk okuma süresi
752 0

Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. Süleymaniye yakınlarında üst düzey(?) iki MİT mensubunun tuzağa düşürülmesinden önce bazı Türk şirketlerine yönelik tedhiş ve kaçırma eylemleri yaşanmıştı. MİT’in sahadaki elamanlarının bu tür gelişmelerden haberdar olmaması ve etkilerini analiz edememesi söz konusu bile olamaz. Çünkü Kuzey Irak’ta Türkiye’nin mevcudiyetine karşı provokativ saldırılar olabileceği öngörülüyordu. Nitekim 31 Temmuz 2017’de; “Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin referandum kararıyla ortalık allak bullak. Bir tarafta Sykes-Picot’un bekçiliğine soyunan İran diğer tarafta bu bekçiliği üstlenmeyeceğini bir önceki başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ağzından deklare eden ama Irak’ın toprak bütünlüğünden yana olduğunu her fırsatta açıklayan buna rağmen Barzani’nin Türkiye temasları sırasında havaalanında Barzani’nin başkanı olduğu bölgesel Kürt yönetiminin flamasını dalgalandıran Türkiye var. Kuzey Irak’ta Türk şirketlerinin varlığından rahatsız olan bazı siyasi parti örgütlerinin Türkiye’yi provoke etmeye yönelik eylemleri dikkat çekiyor. Örneğin Türkiye’nin bölgede iş yapan önemli inşaat firmalarından Ekinciler İnşaat Genel Müdürü Cuma Ekinci’nin fidye için, Süleymaniye’de, KYB politbüro üyesi Ata Serawi tarafından silah zoruyla alıkonulması gibi. Allahtan Türkiye’nin Erbil Başkonsolosluğunun haberi oluyor da Ekinci kurtarılıyor.” bilgisini ilk elden sizlerle paylaşmıştım.(1)

Bu olay sıcaklığını korurken, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubu iki istihbarat ajanı Süleymaniye’nin Kuzeybatısında PKK tarafından kaçırıldı. MİT mensubu iki istihbarat ajanı, Süleymaniye Uluslararası Havaalanı’na üç kez geldiler ve Süleymaniye’de bir otelde kaldılar. Süleymaniye’nin Dukan bölgesine geçtikleri sırada ise PKK tarafından kaçırıldılar. Yerel kaynakların aktardığı bilgilere göre, iki istihbarat ajanının amacı PKK’nin üst düzey yetkililerine suikast düzenlemekti. Kaçırılan istihbarat ajanlarının PKK tarafından Kandil’e götürüldüğü de gelen bilgiler arasında. İki MİT ajanının PKK tarafından kaçırılmasının ardından Ankara’nın, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ile temas ettiği ve PKK tarafından kaçırılan istihbarat ajanlarının geri iadesinin istediği belirtildi. Ancak iade talebinin gerçekleşmemesi üzerine KYB’nin Ankara’da bulunan ofisi kapatılmış, KYB Ankara temsilcisi Bahroz Galali ailesiyle beraber geri gönderilmişti.(2) aslında bu süreçte yaşananlar tam bir ‘persona non grata’ durumu. Latince ‘istenmeyen kişi’ anlamına gelen ‘persona non grata’ terimi, devletlerarası hukukta, egemenliği altında bulunulan devletin, ülkesinde istemediği bir kişiyi ilân ederek ülke sınırları dışına çıkarma kararını ifade ediyor.

Başkent Ankara’daki KYB ofisinin aniden kapatılmasıyla ilgili değerlendirmelerde “MİT mensuplarının PKK tarafından KYB’nin sorumluluk alanı olan Süleymaniye’de kaçırılmış olması sonucunda Türkiye’nin faturayı KYB’ye kestiği” yorumları ağır basıyor.(3) KYB referandum konusunda Barzani’nin partisi KDP kadar istekli değil. Bu nedenle Barzani politikalarının geleneksel destekçisi Türkiye’nin; kaçırılan MİT çalışanlarının iadesinde işbirliğine yanaşmayan veya yetersiz kalan KYB Ankara ofisini kapatmasını, Barzani’nin elinin güçlendirilmesi olarak okumanın daha doğru olduğu kanaatindeyim. Bunun anlamı Türkiye Kuzey Irak’ta sadece Barzani’nin partisini muhatap kabul ediyor demektir. Barzani’nin istihbarat örgütü Kürdistan Bölgesi Güvenlik Ajansı (Parastin) yetkilileri olayın farkında olmalılar ki Süleymaniye’de PKK üyelerine yapacağı operasyondan haberdar olmadıklarını, Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (YNK) olaydan haberdar olduğunu ve koordineli hareket içinde olduklarını belirtmişlerdi.(4) Bunun tersinden çapraz anlamı ise önümüzdeki süreçte Kuzey Irak’ta iki başlılığın ortadan kalkacağı ve Erbil’in tek yönetim merkezi konumuna kavuşturulacağı olabilir mi? İki MİT yöneticisinin PKK tarafından alıkonulduğu bilgisini ilk olarak Talabani liderliğindeki Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Sözcüsü Sedi Ahmet Pire paylaşmıştı. Bence bu olayın perde arkasında ve hatta KYP Ankara ofisinin kapatılmasında işte bu ifşaat var. (KYB) Sözcüsü Sedi Ahmet Pire, muhtemelen CIA kaynaklarının kendisi ulaştırdığı İki üst düzey MİT yetkilisinin Süleymaniye’de Kandil ile temas ettiği bilgisini deşifre etmekle görevlendirilmişti. Nitekim MİT’çilerin eylem planını ve yerinin PKKlılara bildirilmesinde Talabani’nin partisinden şüpheleniliyor.(5) Ankara ise bu girişiminin deşifre olmasından duyduğu rahatsızlığını/kızgınlığını KYP Ankara Temsilciliğini kapatarak misillemede bulundu.

Sıkı durun bomba soru şu; MİT mensupları kaçırıldı mı? Alıkonuldu mu? Temaslarda bulunmakla mı görevliler? Yoksa Türkiye’deki iç siyaseti dizayn etmek isteyen güç odaklarının Kuzey Irak üzerinden manipülasyonu mu? Çünkü Kuzey Irak’taki KDP ve KYP kaynakları ve bunlara yakın medya organları Mit çalışanları için kaçırıldıkları ifadesini tercih ederken olayın gerçek faili PKK kaynaklarının MİT mensuplarının alıkonulduğunu özellikle vurgulayarak belirttiklerine göre bunun bir kaçırma olayı değil görüşme sonrası hareket özgürlerinin kısıtlanması olduğu söylenebilir. Ayrıca KYP Ankara ofisinin kapatılması, PKK’nın kaçırma eylemine misillemeyse neden bu olayı ilk elden PKK açıklamadı da KYP açıkladı? sorusunun cevabı da önemli. Bir diğer soru da şu; Kuzey Irak’ta bulundukları kesinleşen iki MİT mensubunun statüsü nedir? Sıradan istihbarat görevlisi mi yoksa üst düzey yetkili mi? Üst düzey iki yetkilinin iddia edilen suikast eylemi için sahaya inmesi mantıklı değil. Ankara’nın Kuzey Irak’ta özellikle Kandil’de temas aradığı söylenebilir. Nitekim PKK kaynakları bu girişim açığa çıktıktan sonra kaçırılma değil alıkonulma ifadesini kullandı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan KCK Genel Başkanlık Konseyi üyesi Diyar Xerîb, MİT’in bazı elemanlarının kendileri tarafından alıkonulduğunu doğruladı. Bu kaçırılma veya alıkonulma olayını daha da ilginç kılan KCK yürütme konseyi eşbaşkanı Cemil Bayık’ın, “Erdoğan-Bahçeli, MİT ve özel harp dairesi eliyle yönetimimize yönelik bir takım eylemler geliştirmek istiyor. Kaçırmadır, suikasttır kısaca yönetimini imha ederek hareketi tasfiye etmek ve Kürt soykırımını gerçekleştirmek istiyor, kaderini de buna bağlamış.” sözleri. Bayık olayı doğruluyor ama özellikle mit mensuplarının kendileriyle temasını açığa çıkaran Kürdistan Yurtsever Partisini bu konuda MİT ile işbirliği yapmakla suçluyor. PKK kanadına göre olay büyük bir komploydu ve amacı KYB bölgesinde böyle bir suikast yaptırarak KYB ile PKK’yı yani Kürt güçlerini birbirine düşürmekti.(6)

İki MİT çalışanı ortada yok. MİT mensuplarının Süleymaniye yakınlarında Dukan Gölü civarında kaybolmasına karşılık kendi sorumluluk bölgelerinde Türk görevlilerin güvenliğini sağlayamadığı gerekçesiyle KYP Ankara bürosu kapatıldı. Olay bu! Ancak bunun bir darbe girişimi olduğunu da iddia edenler var. Aziz Nesin’in oğlu Ahmet Nesin kaçırılan MİT mensupları olayının Erdoğan’ın darbe girişimi olduğunu iddia ediyor. Gerekçesi de; şu anda yapılan hiçbir ankette ve hiçbir seçimde Erdoğan’ın kazandığı sonuçların çıkmadığı, Erdoğan’ın bu olayı kendisi açısından tek çıkış yolu olarak gördüğünü söylüyor. O nedenle Erdoğan’ın derdinin seçim yaptırmak değil, seçim yaptırmamak olduğunu belirtiyor.(7) Açıkça söylemek gerekirse benim için makul ve mantıklı bir gerekçe değil ve hakikatten uzak deli saçması.

MİT çalışanlarının kaybolmasıyla ilgili bir başka iddia ise bu olayın mevcut MİT Müsteşarının istifasını zorlamaya yönelik olduğu. Bu iddiayı ortaya atanlar; Bayık ve diğer üst kadro yöneticilerinin Süleymaniye’ye zaman zaman geldiklerinin de sır olmadığını, MİT’in Süleymaniye’de PKK’nın hareketlerini zaten izlediğini bu nedenle her zaman Süleymaniye’de MİT görevlilerinin bulunduğunu söylüyor. Süleymaniye’de ortadan kaybolan MİT yetkilileriyle ilgili sürecin bölgede diplomatik temsilciliği bulunan Avrupalı ülkelerince yakından takip edildiği biliniyor. İlginç olan Batılı diplomatik kaynakların olup biteni Iraklı Kürt yetkililerinden duyduklarını ifade ederken, eğer gerçekse MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın istifaya zorlanıp zorlanmayacağını sorgulaması.(8) Görüyorsunuz değil mi adamlar tekeden süt sağmanın peşinde belki de bir bildikler var teyit etmeye çalışıyorlar.

Bakınız:
1- http://www.kafkassam.com/sii-koalisyon-dagildi-mukteda-es-sadr-suudi-arabistanda-irakta-neler-oluyor.html
2- http://gazetemanifesto.com/2017/08/26/pkk-suleymaniyede-iki-mit-ajanini-kacirdi-iddiasi/
3- http://ilerihaber.org/icerik/milli-gazeteye-gore-arakan-suclusu-yoga-yogartik-75998.html
4- http://www.basnews.com/index.php/tr/news/kurdistan/
5- Ahmet Nesin/ https://www.artigercek.com/kacirilan-mit-mensuplari-erdogan-in-darbe-girisimi-miydi
6- https://grihat.com/iki-mit-yoneticisinin-kacirildigi-iddiasinda-ankara-sessiz/
7- Ahmet Nesin/ https://www.artigercek.com/kacirilan-mit-mensuplari-erdogan-in-darbe-girisimi-miydi
8- http://www.diken.com.tr/irakli-kurt-yetkililere-gore-pkknin-kacirdigi-iki-mitci-cok-yakinda-serbest-kalacak/


Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir