KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. KÜRESEL EMPERYALİSTLER TÜRKİYE VE ORTADOĞU

KÜRESEL EMPERYALİSTLER TÜRKİYE VE ORTADOĞU

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 7 dk okuma süresi
273 0

Sömürgeci devletlerin, sömürdükleri ülkelere karşı tutumları karşısında toplumların kendi milli ve yerli araçlarla kendi savunma sistemlerini yaratma gayreti içine girdikleri yeni dünya düzenindeyiz
Ulus devletlerin yeniden etkinliklerinin artacağı ve etkileşimle yeni dünya düzeninde yerini alacağı yerli ve milli dayanışma devletlerinin ilişkilerinin oluşturacağı yeni dünya düzeni başlangıç bölgesi dün parçalanan Osmanlı İmparatorluğu sınırları içindeki ülkeler olacağı görülmektedir.
Türkiye ,yeniden el uzatan ve varlığı bölgede hissedilirken bundan rahatsızlık duyanaların nasıl bir algı içine girdiklerini görmek ve hedefe giderken bu ülkelerdeki hakimiyetlerinin halklar nezdinde hiç bir şey yapmadan nasıl sonuçlanacağını görmekteyiz.
Bütün hedefleri Türkiye’yi etkisiz ve güçsüzleştirme üzerine politikalar geliştirenlerin Akdeniz’de oynadıkları oyunlar uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayarak kendini göstermektedir.
Türkiye’ye karşı her alanda olan Ülkelerin, kurulduğu günden itibaren hareket kabiliyetini kısıtlama ve etki ilgi alanlarını yok ederek , bütün bağlarımızı kopartanların izlenen başarılı dış politikalarla ve söylemlerle anında cevap vererek kendisini bekleyenlerin cesaretini artıran ve tekrardan kim olduklarının hatırlatan ülkemiz , yeni dünya sistemininden kurucu ülkesi olarak hem sahada hemde masada etkinliğini göstermektedir.

Akdeniz’de Sevilla haritası ile deklare ettikleri hayal ürünü çalışmaların karşısında Türkiye’yi teslim almak isteyenlere verilen cevap sahada gerekli mücadelenin devamı ile devam etmektedir.
AB içinde Almanya’yı Türkiye’ye karşı kullanarak yeni hamle alanları kazanma fırsatını ortaya çıkaran Yunanistan, aslında Türkiye’ye karşı tutumu ortada iken Almanya’ya karşıda tutumunu sözünü tutmayarak göstermiş oldu.
Fransa AB liderliğini isterken Akdeniz’de güçlü olarak çıkmak istemesi,Almanya ve İngiltere içinde bölgesel çıkarları anlamında önemli bir tehlike olarak ortaya çıkmaktadır.
Küresel gücün el değiştirmesi donanmaların varlığı ile etkilidir. Fransa işte bu anlamda AB içinden ayrılarak kendini gösterme hesapları yaparken, Türkiye ile bütün planlarının yok olacağını anlayan Fransa,Yunanistan ve diğerleri ile beraber her alanda Türkiye karşısında olmayı kendi varlıksal kimliği için , gösterme içine girmiştir.
Küreselcilerin sahne oyuncusu Fransa Cumhurbaşkanı Macron üzerinden Fransa ve AB üzerinden yeni dünya planlarını çerçevesinde Asya ve Afrikada dünya yeni sistemini oluşturma planlarına karşı Türkiye öne sürülerek bütün planları gizlenmek istenmektedir.
Sömürgecilerin yeni sistemleri ile düşman yaratarak ülkeler üzerinden hedef gösterme stratejilerini önce vekalet savaşları üzerinden ortaya koyanlar, ülkeler ve kıtalar üzerine ikinci planlarını ortaya koymuşlardır.
Türkiye ,işte bu aşamada emperyal devletlerin karşısına çıkarak dur deme cesaretini göstermesiyle yüksek ses tonundan bize karşı cepheler oluşturmaya başlamaları 90’lı yılların son zamanlarında başlayarak günümüze kadar gelmiştir.

Yunanistan üzerinden bize karşı hesaplaşma yapmayı planlayan devletlerin iyi okumamız gerektiğidir.
Afrika’dan Asya’ya kadar bir çok alanda etkisini artıran ve paylaşımcı politikaları ile bütün sömürgeci politikalarına karşı etkisini göstermesi ile terör örgütlerine destek verenlerin artık kendilerinin karşımıza çıkmasını sağlamıştır.
Yunanistan’dan yana tercihlerini ortaya koyanların tarihsel geçmişlerinde neleri elde etiklerini görmeleri gerekir.
AB içinde ve Nato dahilinde Fransa’nın yeni lider ülke konumunda sahneye çıkartılmasının ardında küresel sermayenin Türkiye’ye karşı hamleleri olarak görülmelidir.
Tarihinin en büyük yeraltı zenginliklerini bulmasına rağmen ekonomik saldırıların devam etmesi ve sıcak para tehditleri ile bunu gösterdikleri ve kredi derecelendirme kuruluşu Ficht üzeriden kredi notunu düşürülmesi ile göstermişlerdir.
Akdenizde yeri olmayan bir Yunanistanın hak iddia etmesi sadece Türkiye’nin haklarını engelleme amaçlı olduğunu kendi iç kamuoyundaki açıklamlarında da görülmektedir.
Nato ülkeleri olan ülkelerin karşı karşıya gelmesi, Nato zayıflaması ve AB gibi kendi içinde çatışmaların artmasına neden olacak ve yeni yapılanmaların yolunu açacaktır.
Yeni güç birlikteliklerinin ortaya çıkması Rusya’nın elini güçlendirirken , Asya ve Afrika’da güç kayıp eden emperyal devletlerin karşılarına güçlü olarak Çin ve Rusya’nın çıkmasını sağlar, bu durum AB için her türlü tehditlerin ortaya çıkması anlamı taşır.

Dünya yeniden dizayn edilirken Türkiye’nin önünü kesme hamlelerine karşı Türkiye’de kendi hinterlandını oluşturma ve global aktör olarak yerini almasının yolunu daha çabuk açacaktır.
Pandemi döneminde Rusya’nın İtalya’ya yardım ettiği bir dönemde uluslararası sistemlerde çatırdamaların ayak seslerinin etkilerini görülmeye başlanması ortaya daha net olarak çıkarmaktadır.
AB tarafından desteklenen Yunanistan’a hangi AB ülkesi ordusu ile destek verebilecek güce sahiptir.
Türkiye’ye karşı ülkelerin güç savaşlarına girdiği yeni bir dönem başlamıştır.
Rand ve Strafor raporları ile Türkiye’ye karşı açıklamalarda bulunarak sözde büyük İsrail yaratma politikalarından vazgeçmediklerini görmeliyiz.
Musevi,Rum ve Ermeni lobileri üzerinden Türkiye karşıtlığını Johnson mektubundan başlamak üzere 1974 Kıbrıs savaşı PKK ‘ya verilen destekler,Muavenet gemimize, Fetö’ye ,Trump’ın mektubuna,Biden’ın siyasi çekişmeler üzerinden Türkiye’ye karşıtı açıklamalarına kadar asla dost olarak davranmayan bir ABD görülmelidir.
Güçlü devlet kimliği ve tarihi olan devlet kürsel güç yolunda ilerleyen Türkiye
Küresel güç olan ABD
Ekonomik güç olan AB
Karar verecekleri nokta soğuk savaş dönemi mi olacak ,yoksa sıcak ve yeni dünya dizaynına göre mi şekillenecek bunu zaman içinde göreceğiz.
Dr.Mehmet BOZKUŞ
Siyaset Bilimci

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir