Face’de yazdığım görüşler benim acizane görüşlerimdir. Elbette hatalarım olabilir. Ama hata yapmamak için araştırmadan, incelemeden, klasik kaynaklara bakmadan aklıma geleni yazmam. Hiçbir hizbin, partinin, ideolojinin, tarikatin adamı olmadım. Hiçbir zaman aklımı kiraya vermedim. Hak ve hakikati söylemeye gayret ettim. Yazdıklarımdan dolayı bazı cahillerin, elifi görse mertek zannedenlerin itiraz ve hakaretlerine aldırmadım. Öğrenme merakını gördüğüm itirazları da cevaplamaya çalıştım.
Ama bazıları var ki, bunlar; sözde okumuş, Yüksek Lisans ve Doktora yapan (tarih, ilahiyat vb. alanlarda), güya kitaplar yazan, henüz evrimini tamamlayamamış, ilimden, ahlaktan, edepten, hayadan, şeref ve haysiyetten yoksun mahluklar, güya çaktırmadan, ehl-i sünnet ve hilafet düşmanı ve Ankara İlahiyatlı diyerek bana ve benim gibi düşünenlere en ağır hakaretleri yapmayı kendi din anlayışlarına uygun buluyorlar. Bilinsin ki, bunlar, din tüccarı ve din simsarıdır. Kindi’nin dediği gibi sattıkları şeyler de bunlarda yoktur. Bunlar ve bunlar gibi davranan, özellikle de okumuş ve akademik gözüken bu insanımsı canlılar, sözde “ehl-i sünnet çetesi”dir. Sevgili Peygamberimizin yoluyla ve ahlakıyla da uzaktan yakından ilgileri yoktur. Klasik geleneğimizin temsilcileri, özellikle Gazali, bir hadise dayanarak, bunları “köpekleşmiş nefisler” olarak, henüz evrimini tamamlayamamış canlılar sınıfına dahil ederler. Allah ümmet-i Muhammed’i bunlardan korusun.
İbrahim Maraş