Burası her zaman bilginin ve gerçeğin kullanıcılarının çoğunluğuna gerekmediği, paralı elemanların, zekaya sahip olmayan ve ihtiyaç duymayanların sesinin gür çıktığı bir platformdu, son yıllarda daha da çöplük oldu.
Ama yine de hakikate ihtiyaç duyan değerli azınlık için yazalım.
1) Ukrayna’da savaşı Zelenskiy başlatmadı.
Zelenskiy’nin bir “proje” olduğu hezeyanını gerçek varsayacak olsak bile, kendi bilgisi kıt, hafızası kısa olanların atladığı veya okuyanları (dinleyenleri) aptal sanarak sakladığı bir nokta var – 2014 senesinde Rusya Kırım’ı işgal ettiğinde Zelenskiy siyasetle ilgisiz bir adamdı ve Moskova’da konser vermeye devam ediyordu. Siyasetle ilgilendikten sonra bile Zelenskiy, ta 2019 sonunda – Normandiya dörtlüsü görüşmesinde heyet olarak hakarete uğrayana kadar Rusya’nın 2014’te başlattığı savaşı Putin’le konuşarak çözebileceğini sanan iyimserler sırasındaydı.
Zelenskiy, kendisinden önceki Cumhurbaşkanını militarist olmakla eleştirerek ve Putin’le konuşarak bu sorunu çözebileceğini vadederek iktidara gelmiş bir adamdı. Ve bu yönde de ciddi çaba gösterdi, ancak Putin’in biat dışında seçenek sunmayacağını anlayınca gerçekliğe geri dönmek zorunda kaldı.
2) Zelenskiy’e hiçbir zaman Batı tarafından Rusya’ya savaş açması için NATO üyeliği veya başka vaat verilmedi. Bu yalanı size uyduran “ileri zekalılar” hiçbir zaman size söylemez, ama 11 yıldır süreci takip eden birisi kimi söyleyeyim, Ukrayna 2014’ten 2022’ye kadar sadece Javelin’ler için bile Batı’yı zar-zor ikna edebildi.
Büyük kapsamlı saldırı başladıktan sonra bile Batı’nın aklına ilk gelen Ukrayna’ya destek vermek değil, Zelenskiy’e Polonya’ya kaçmayı önermek oldu. Ukrayna bugüne kadar aldığı desteği dişi tırnağı ile aldı ve o destek yine de istenen hacim ve miktarda yapılmadı. ABD, Ukrayna’ya modern değil, eski silahlarını verdi, Almanya aylarca ayak sürüdü, Putin’in AB içerisindeki elemanları Orban’ı, Fico’yu ve s söylemiyorum bile.
Dolayısıyla Trump’ın bugünkü haydutluğuna yolun taşlarını aslında son üç yılda önceki ABD yönetimi ve Avrupalılar döşediler.
3) Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etme, Trump’ın Ukrayna’yı yağmalama olasılığını düğün-bayram gibi kutlayan, iki barbarın – Trump ile Putin’in alçakça pazarlığını etekleri zil çalarak neredeyse alkışlayanların da, Ukrayna halkını, onun seçimlerini aşağılayanların da atladığı bir nokta var.
Evet, bu alçak pazarlık yeniden eski SSCB’nin hortlamasının, postsovyet ülkelerinin yeniden Rus boyunduruğu altına girmesinin başlangıcı olabilir ve bu tehlike hiç olmadığı kadar güçlü şu an.
Ben her halükarda Ukrayna halkının direniş gücüne inananlardanım ve bu direnişin mevcut tehlikenin önünü kesecek en önemli faktör olduğunu düşünüyorum. Hatırlatırım, 3 sene önce kahir ekseriyet Ukrayna konusunun artık kapandığına, Ukrayna’nın kaybettiğine, işgalin Kiev’e kadar gideceğine ve kısa sürede biteceğine inanıyordu. O umutsuz günlerde bile Ukrayna halkı ışık gibi parladı. Şimdi neden olmasın?
Diyelim ki olmadı. Eski SSCB ülkelerinin insanları bu tür satılmalara, işgallere, barbarlıklara şerbetlidir, bunu da atlatırlar. “Gücümüz yetmedi, onurumuzla savaştık, yenildik” derler.
Siz ne diyeceksiniz?
“Biz de gücü olmayanın yenilmesine, çocuklarının öldürülmesine, kaçırılmasına, kadınlarının tecavüze uğramasına, kimliklerinin yok edilmesine alkış tuttuk, bütün bir halkı satılmadığı, kırılmadığı için aptallıkla suçladık, bir barbara hizmet için dibin dibini boyladık, aferin bize” mi diyeceksiniz? Deyin.
O da sizin ayıbınız olsun, asın boynunuzda
Gönül Şamilkızı
