KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Kenan Rovşenoğlu: Taliban kime karşı kimin yanında

Kenan Rovşenoğlu: Taliban kime karşı kimin yanında

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 6 dk okuma süresi
304 0

Önümüzdeki günlerde Afganistan ve Taliban hakkında geniş çaplı yazmaya çalışacağım. Ama şu an ilginç, birkaç kelime yazalım. Zaten herkes yazıyor.
Taliban ‘ın aktivasyonu ne Rusya, ne İran ne de Çin’ e karşı. Genel olarak diğer İslam örgütleri mesela Taliban yerli-milli bir gruptur, El Kaide, IŞİD ‘ in aksine dünyaya yayılma iddiası yoktu. El-Kaide veya IŞİD, İslam Kurtarıcı ‘ nın restore edilmesi hedefini açıkladı, böylece farklı ülkelerde örgütleri vardı ve tüm dünyayı ele geçirdiler.
Taliban, Sovyet işgalinin son döneminde siyasal İslamlaşmanın etkisi altında kurulmuş yerel İslami bir direniş grubudur. Taliban ‘ ın iddiası Afganistan. Örneğin IŞİD, Afganistan ‘daki ′′ Emirlik ′′ ilanından birkaç ay sonra Türkmenistan’ a sokulmak istemiş ve büyük katliamlara neden olmuştur. Ama Taliban ‘ ın şimdiye kadar böyle bir planı veya hedefi olmadı.

Taliban, Pakistan ve bazı Arap ülkelerinin desteğiyle oluşturulan Rus-Sovyet işgaline karşı İslami üreme çağrısıdır ve güçlendirilmiş bir göt örgütüdür. İlk hedef Rus, Ruslar çıktıktan sonra yerel gruplar-bu arada içlerinde İslamcı partiler vardı – Hikmatyar veya Burhaneddin Rabbani İslamcı partiler. ABD işgalinden sonra Amerikan ve uluslararası koalisyona karşı savaştı. Son yıllarda Rusya ve Çin İran ‘ a da yaklaşıyor. Bu da ABD ‘ ye karşı bir ittifak elde etmek için oldu.
Tabii ki Afganistan tam kontrolü ele geçirirse, gelecekte Taliban Orta Asya ‘ daki İslami silahlı gruplar üzerinde etki olacak. Zaten Orta Asya İslami grupların ′′ anavatanı ′′ Afganistan ‘ dı. Ancak Taliban ‘ ın bu ülkelere askeri müdahalesinin saldırması beklenmiyor. Her şeyden önce, etnik olarak Taliban piçleri ancak Tacikistan ‘ da destekçiler kazanabilir. Başka ülkelerin böyle bir sosyal desteği olamaz. Dini açıdan Taliban ‘ ın küresel cihat programı yok, örneğin Afganistan ‘ daki Özbek cihatçılar kendi tarafına çekip Özbekistan ‘ a gönderebilirler. Ya da Türkmenistan ‘ a. Ama kendisi doğrudan müdahale etmiyor, Taliban için daha ağır sonuçlar doğurabiliyor. Taliban ‘ın 90’ ların örgütü değil, 20 yıldan fazla askeri-politik deneyimi olduğunu belirtmek önemlidir. Arkalarında da Arap derin aklı (Katar) var.
Amerikalılara gelince, ABD 2010 yılında Taliban ile yapılan müzakerelere hala yeşil ışık yaktı. Hillary Clinton, gerçek bir güç olarak Taliban ile masaya oturmamız gerektiğini önerdi. Trump geçen yıl daha önce yapılan görüşmeleri hızlandırdı ve Doha ‘ da Taliban ile anlaştı. Bunun temel nedeni Taliban ‘ ın İran, Rusya gibi ülkelere yaklaşımıydı. Washington ‘ un Rusya ve İran ‘ ı Taliban ‘ a Afganistan ‘ daki ABD askerlerini öldürme emri vermekle suçladığını hatırlarsanız bile. Dahası, Pakistan ve ABD arasındaki ilişkilerin Taliban konusunda ciddi bir etki olduğu için Washington doğrudan müzakerelere girdi ve bu ziyaret ana arabulucu Taliban ‘ ın destekçisi Katar oldu.
Bence bu da akıllıca bir taktik. Sonuçsuz geçen 20 yıllık savaş, Afgan dağlarında savaşmanın ve kazanmanın imkansız olduğunu gösterdi. İngiltere 19-20 yüzyılda 3 kez yaptı, yönetemedi, 1979-89 ‘ te SSCB yapamadı, şimdi de ABD. En iyisi bir dil bulup aynı fikirde olmak.
Sonuç Afgan halkı için olacak. Taliban ‘ın 90’ lerde olduğu gibi radikal olması beklenmiyor tabii. Bazı gerçeklikleri de düşünecekler. Ama her halükarda Afganistan hala huzurlu, sessiz bir kalkınma yoluna girmeyecek, ya da bu yola girme süreci en azından bir süre kutlanacak.
Bana göre Afganistan ‘ ı durumundan uzaklaştırmak için askeri diktatörlük veya sert bir monarşi rejimi kurulmalı. En azından birlik devletlik bilincini güçlendirecek bir süre için. Aksi takdirde o insanlar etnik ve dini gerekçelerle bölünmeye giderler ve devlet olamayacaklardır.
Kenan Rovşenoğlu

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir