KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Kenan Hasip: SOSYAL SIRLAR VE İSTİHBARAT SAVAŞLARI !

Kenan Hasip: SOSYAL SIRLAR VE İSTİHBARAT SAVAŞLARI !

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 10 dk okuma süresi
325 0

Devlet sırrı namustur. Devlet sırrı candan değerlidir. Ser verilir, sır verilmez. (”Teşkilat” dizi sözleri)

Saygı değer dostlarım, Aziz kardeşlerim…

Her ülkede “Sosyal sırların” olması, herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Demokratik ülkelerde siyasi faaliyetler, stratejiler, diplomatik ilişkiler, hedefler, gizli planlar, projeler, alınan kararlar v.b. her zaman tüm gerçekleriyle kamuoyuyla paylaşılmaz, paylaşılmamalı da ! Tıpkı bir insanın hayatında olduğu gibi devletin de sırlarının da olması doğal olarak görülmelidir çünkü bu sırların büyük bir hassasiyetle korunması devletin güvenliğini sağlar. Bu sırların dışa sızması, devlete çok pahalıya mal olabilir.

Neticede bir devlet, seçilmiş insanlar tarafından yönetilir. Yapı itibariyle onların da sırları var ve onları var gücüyle korumak devletin işi olmalıdır. Ancak “Sır’’ olgusunu araştırdığınızda, sanki bu kavramın içinde bir mistisizm gizlenmektedir. Mistik olaylar yeryüzünde insanların en çok ilgisini çeken olaylardır. Bunlar arasında sırlar (gizlenen şeyler) başta yer almaktadır. Sırların bir çok çeşitleri var ancak makalemin hedefi bu olguyu incelerken devlet sırlarının öneminden bahsetmek, onları tanımlamak ve bu sırların gizlenmesinin bir devlet için nekadar önemli olduğunu vurgulamaktır.

Devlet sırları söz konusu iken, bu sırların neleri kapsadığını, neleri ve ne gibi koruma önlemlerinin alınması gerektiğinin belirlenmesi bir devlet için oldukça önemlidir. Ancak bu olguyu değerlendirmek için önce “sır” kavramını tanımlamak gerekir. “Sır” geniş anlamda bireylerin, dar veya daha geniş grupların, diğerlerinden ve toplumdan gizlenmesi gereken bir dizi ‘’gerçek’’ ve ya ‘’verilere’’ denir. Bir kimsenin kendi sırlarını, başka hiçbir kimseyle paylaşmaması ise başta dediğim gibi bilhassa yöneticiler ve siyaset adamları için gerekli olup bu sırları ancak iradeleri çok sağlam, yürekleri çok geniş olanlar saklayabilir.

Bu nedenle bir sır kişisel, özel, ticari, ekonomik, askeri, siyasi, resmi, devlet v.b.olabilir.
Sırların ve gizli dosyaların korunması ve gizliliğine ilişkin kriterler yasalarla, iç ve diğer düzenlemelerle, uluslararası belgelerle gerçekleşmektedir. Sırların ve gizli dosyaların ifşa edilmesi bireylere, kurumlara hatta devletlere ciddi manada zarar verebilir. Bu nedenle yasalarla ve diğer belgelerle belirlenmiş sırların ‘’ifşa edilmesi’’ suç olarak nitelendirilmektedir.

Devlet işlerinin bireylere emanet edildiği düşünüldüğünde, ‘’bireysel sırların’’ da önemi büyüktür. Hatta geçmişte ve günümüze kadar süren suikastler yeya suikast girişimleri kabiliyetli vo otoritesi yüksek olan siyasilerin bir devlet için nekadar önemli olduklarının en iyi göstergesidir. Bunların ister sırlarını ister fiziksel olarak korumaları istihbaratın ve genel olarak devletin en önemli işlerinden biridir.

‘’Bireysel sırlar’’ bir kişinin mekanını, enformasyon ve iletişimsel mahremiyetini içerir. ‘’Mekan mahremiyeti’’ bir kişinin diğerlerinden ayrı yaşadığı evi ve diğer alanlarını kapsamaktadır. ‘’Enformatik mahremiyeti’’ bir kişi hakkında verilerin toplanması, onların işletilmesi ve kullanılmasını içermektedir. ‘’İletişim mahremiyeti’’ kişisel kayıtları ve yazışmaları ve ya diğer ‘’iletişim araçlarını’’ içermektedir. Mahremiyeti temel insan haklarından biri olarak mümkün olduğu kadar garanti altına almak ve insanların kişisel hayatını korumak için devlet tarafından çeşitli mekanizmalar öngörülmüştür.

Mahremiyetin garantisi artarken, aynı zamanda ‘’mahremiyet alanını’’ ihmal etmeyi kolaylaştıran çeşitli enformasyon ve telekomünikasyon sistemleri geliştirilmiş ve halen geliştirilmektedir. Ancak teknolojinin gelişimi, yazar Nurullah Aydın’nın da dediği gibi istihbarat araç ve gereçlerinde de önemli değişime neden olmuştur. Bunun yanısıra yasal koruma mekanizmalarını de güçlendirme ihtiyacı duyulmaktadır.”

Devlet sırlarına gelince “Devlet Sırları” karmaşık bir olgu olduğu için, gizli bilgi ve belgelerin ifşa edildikleri takdirde, devletlerin kendi güvenlikleri için onları kategorize etmeleri gerekir. Onlar genellikle “gizli dosya” (secret file) veya “çok gizli dosya’’ (top secret file) olarak adlandırılır. Bu gizli bilgilere yalnız ”güvenlik sertifikasına” sahip kişiler ulaşabilir. Bunlar çeşitli bilgilerdir. Bazıları birilerinin ‘’özel hayatı’’ ile ilgili bilgilerdir, bazıları ‘’insanların hayatını’’ ve ‘’sağlığını’’ tehlikeye sokabilecek bilgilerdir, ‘’devlet güvenliğini’’ tehlikeye sokabilecek bilgiler, ülkenin ‘’uluslararası ilişkilerine’’ zarar verebilecek bilgiler, ‘’askeri bilgiler’’ ve dosyalar, devlet görevlilerin ‘’mahremiyeti’’, ‘’onuru ve itibarı’’ ile ilgili bilgiler v.s.

Ceza hukuku ‘’gizliliği’’ kavramı bir devletin ceza infaz mevzuatında yer alan her türlü sırrı kapsamaktadır (askeri, devlet, resmi v.b.sırlar). Verilerin gizliliğini korumak için dünyada ki tüm ülkeler genellikle “Veri Gizliliği Kanunu’na” ve ülkeyi tehlikeli işlemlerden korumak için “Gizli Güvenlik Yapılarına” sahiptir. Küresel güçler inanılmaz güçlü, bütçeleri büyük, onbinlerce çalışanı olan ve dünyanın en ücra köşelerinde faaliyet gösteren istihbarat kurumlarına sahiptiler. Ancak teknolojinin ilerlemesiyle dünya adeta bir ‘’istihbarat savaş’’ alanına dönüşmüştür. Buna paralel olarak gizli servislerde çalışanlar (ve ya araştırmacı sıfatıyla devlet sırlarına ulaşan kişiler) tarafından sırların ifşa edilme tehlikesi gün geçtikçe artmaktadır. Örneğin Edward Snowden’in “Stellarwing” adlı toplu telefon dinleme programının ‘’gizli bilgileri sızdırma’’ olayı dünyayı deprem gibi sarsmıştı ve Amerika Birleşik Devletlerine büyük sıkıntılar yaratmış oldu.

Yine ‘’Weakiliks’’ Web sitesi aracılığıyla ABD’nin askeri sırlarını ifşa eden Avustralya kökenli bilgisayar programcısı Julian Asange’ın olayı, ABD’ye ciddi sorunlar yaratmıştır. Çoğu ülkelerde toplu dinleme olayları, gizli servislerin bazen kontrol dışı çıkmalarının en klasik örnekleridir. Bu “gizli dinlemeler” çoğu kez hükümetleri düşürebilecek, ülkeleri bölebilecek, iktidarı veya muhalefeti ‘’itibarsızlaştıracak’’ kadar güçlü bir yöntemdir.

Bu gizli dinleme olayları Kuzey Makedonyada da yaşanmıştır. 9 Şubat 2015 yılında, dönemin muhalefet lideri, bir dizi basın konferansı aracılığıyla 26 binin üzerinde yasa dışı dinlenmiş olan vatandaşların ses kayıtlarının yayınlamasını başlattı. Bu olaylar dönemin hükumetinin düşme sürecini başlatmasıyla birlikte, özel yetkili bir savcılığın kurulmasına ve günümüze kadar süren davaların açılmasına neden oldu.
Ancak “Özel Yetkili Savcılığın” görev süresi kısa sürmesiyle birlikte, dönemin Başbakanı gizli bir şekilde ülkeden ayrılıp sığınmacı sıfatıyla Budapeşte’ye yerleşti. Yeni hükümetin kurulmasıyla birlikte Kuzey Makedonya İstihbarat kurumunda yeni yapılanmalar gerçekleşti.

Bu arada Almanya Federal Cumhuriyeti’nin eski Şansölyesi Sn.Angela Merkel dahil, bir çok Avrupa ülkeleri liderlerinin gizlice dinlendiklerine dair raporlar basında yer almıştı. Bütün bunlar, dünyada geniş çaplı bir ‘’istihbarat savaşının’’ yürütülmekte olduğu görüşünü körüklemektedir.
Buna, beklenilmediği kadar süren ‘’Covid 19 pandemisinden’’ kaynaklanan ekonomik sıkıntılar, küresel enerji krizi, Rusya-Ukrayna arası savaş olasılığı, Batı Balkanlarda ve Ortadoğuda ki gerilim ve Güney Çin Denizi etrafında ki gelişmeleri de eklediğimizde, 2022 yılının ‘’çok tehlikeli bir yıl’’ olacağına inancım tamdır.

Nihayet gereken önlemler alınmassa ve dengeli politikalar yürütülmesse bu gibi gelişmeler her zaman olduğu gibi, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti gibi küçük ülkelerde de, ciddi sıkıntılar yaratacağına inanarak, hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum.
Kenan Hasip Kuzey Makedonya

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir