KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Rusya
  4. »
  5. Keisuke Wakizaka: Rusya’nın Ukrayna İşgali ve Ukrayna’daki Doğu-Batı Gerginliğinin Sonu

Keisuke Wakizaka: Rusya’nın Ukrayna İşgali ve Ukrayna’daki Doğu-Batı Gerginliğinin Sonu

Keisuke Wakizaka Keisuke Wakizaka - - 4 dk okuma süresi
309 0

1991 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) dağıldıktan sonra Ukrayna yeni bir ulus-devlet inşa sürecine girmiştir. Diğer eski SSCB ülkeleri gibi Ukrayna da çok çeşitli etnik grupları barındırdığından dolayı bu süreçte birçok zorluklarla karşılamıştır. Özellikle Ukrayna’ya baktığımızda yurtiçinde ciddi doğu-batı gerginliği devam etmekteydi. Batı kısmında Ukrayna Katolik kilisesi ve Ukrayna dili hâkim olup Avrupa-ABD yanlısı politika benimsenirken Doğu kısmında ise Rusça ve Ortodoks Kilisesi hâkimdir ve bölgedeki halk nispeten Rusya’ya yakın tutumu sergilemiştir. Böylece Ukrayna’da 1991 yılından beri doğu-batı arasındaki kimlik sorunu siyasal hayatta ana çatışma eksenini oluşturmuş ve cumhurbaşkanı seçimlerine net şekilde yansıtılmıştır.
Diğer yandan, 2014 yılı Euromaidan Olayından sonra, özellikle 2019 yılından sonra bu kimlik sorununda ciddi değişimler görülmeye başlamıştır. Ukrayna hükümetinin çabasından dolayı Ukrayna dili bütün bölgeye yayılmaya başlamıştır. Ayrıca 2019 yılında Ukrayna Ortodoks Kilisesi Moskova Patrikhanesi’nin hâkimiyetinden ayrılarak doğrudan Fener Patrikhanesi’ne bağlanmıştır. Bu durum altında Kırım ve Donbas hariç Ukrayna’daki neredeyse bütün kiliseler Ukrayna dilinde ayin ve ritüel düzenlemeye başlamış ve dil-kültür konusunda doğu-batı gerginliğinin azalmasına zemin hazırlanmıştır.
Üstelik Volodimir Zelenski’nin iktidara gelmesi ve bu yılın Şubat ayından beri devam eden Rusya’nın Ukrayna işgali Ukrayna milli kimliğinin dinamiğinin yönünü büyük derecede değiştirmiştir. Zelenski kimlik konusunda “hem Yahudi, hem Rus, hem de Ukraynalı” olarak tanımlanabilen nispeten marjinal konumda yer alan liderdi ve bu bağlamda Ukrayna milliyetçiliğini dışlayıcı “etnik milliyetçilik”ten daha çok ortak değer, dil, coğrafya ve tarihe dayalı kapsayıcı “yurttaş milliyetçiliği”ne dönüştürmeye başlamıştır. Zelenski dönemindeki bu kimlik politikası seçim esnasındaki hitabeleri ve resmi törenlerdeki konuşmalarına net bir şekilde yansıtılmaktadır. Aynı zamanda Rusya’nın Ukrayna işgali Ukrayna’ya ciddi hasarı vermişken diğer yandan ise bütün Ukrayna halkını “Rusya’ya karşı direniş ve milli kurtuluş” etrafında birleştirmiştir. Daha önce “Slava Ukrayna (Yaşasın Ukrayna)-Heroyam Slava (Yaşasın Kahramanlar)” sloganı doğu kısmında nispeten olumsuz karşılanırken günümüzde ise her yerde aktif şekilde kullanılmaktadır. Böylece günümüzde Ukrayna milliyetçiliği daha çok “yurttaş milliyetçiliği” yönüne ilerlediği ve doğu-batı gerginliğinin azalmaya doğru gittiği görülmektedir.
Sonuç olarak, özellikle 2019 yılından sonra Ukrayna milliyetçiliği coğrafyanın yanı sıra ortak kan bağı, kültür ve inanca dayalı dışlayıcı “etnik milliyetçilik”ten Rus karşıtlığı, özgürlük, demokrasi, Ukrayna dili ve ortak Ukrayna coğrafyasına dayalı daha kapsayıcı “yurttaş milliyetçiliği”ne dönüşmeye başlamıştır. Rusya’nın Ukrayna işgali bu dönüşümü daha da hızlandırmış, tüm Ukrayna halkı içindeki birlikteliği güçlendirmiş ve doğu-batı gerginliği de artık çözülmeye doğru gideceği gözlemlenmektedir.

Dr. Öğr. Üyesi Keisuke Wakizaka

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir