KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Kasım Süleymani’nin öldürülmesi Irak’a İran etkisinden kurtulma fırsatı sağladı

Kasım Süleymani’nin öldürülmesi Irak’a İran etkisinden kurtulma fırsatı sağladı

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 8 dk okuma süresi
295 0

ABD’nin İran Özel Temsilcisi: Süleymani’nin öldürülmesi, Irak’a İran etkisinden kurtulma fırsatı sağladı

ABD’nin İran Özel Temsilcisi Brian Hook, İran Devrim Muhafızlarına bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani’nin bu yılın başlarında Bağdat Havalimanı yakınlarında ABD hava saldırısında öldürülmesinin, Irak’a İran etkisinden kurtulma fırsatı sağladığını belirtti.

ABD’nin gelecek ay yeni Irak hükümetiyle gerçekleştireceği görüşme sırasında Washington’un Irak’tan İran’la ilgili talepleri hakkında Hook, geçtiğimiz Perşembe günü ‘Foreign Policy’ dergisine açıklamalarda bulundu. Hook, “İran rejimi, Ayetullah Humeyni’nin onlarca yıldır Ortadoğu’daki tüm hükümetleri kontrol etme arzusuna sahiptir. Bu soruna Lübnan, Suriye ve Irak gibi yerlerde tanık olduk. Politikamız İran’ın Ortadoğu’daki etkisini azaltmak ve ülkelerin İran’ın müdahalesinden kurtulmasına yardımcı olmaktır. Irak halkına yönelik çok fazla destek veriliyor. Başbakanın yoğunlaşacağı konulardan birinin de Irak egemenliğini İran müdahalesinden geri almak olacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı. Brian Hook ayrıca, “Kasım Süleymani’nin öldürülmesinin İran rejimi çıkarlarını değil, kendi çıkarlarını temsil eden bir hükümete sahip olmaları yolunda Irak halkına daha iyi bir ortam sağladığını düşünüyorum” dedi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, ABD yönetiminin, İran’ın yıkıcı faaliyetlerine son verme inancına da değinen Hook, Trump idaresinin ‘İran’ın normal bir devlet gibi davrandığını görmek istediğini ve İran’ın kendisini normal bir ülke gibi davranan devrimci bir rejim olarak tanımladığı bir sisteme sahip olabileceğini’ de defalarca dile getirdiğini belirtti. ABD’li yetkili, “İran halkının, kendilerini temsil edecek bir hükümeti bulunmadığını ve İran’ın fakir bir ülke olmadığını biliyoruz. Daha ziyade hırsızlar tarafından yönetilen zengin bir ülkedir. Rejim, 41 yıldır halkını soyuyor ve İran halkı içinde gerçek bir değişim arzusu var. Geçtiğimiz Kasım ayında yapılan gösterilerde, halkın hükümetlerinin ‘dünyadaki yasalar dışında davranmasından’ bıktığını gördük. İran, uluslararası açıdan kimsesiz bir devlet haline geldi. İran rejimi, meşru bir kriz ve halkıyla güven krizi ile karşı karşıya olduğunu biliyor. İran halkının daha temsili bir hükümet talep etmesini sağlamak için ekonomik baskı ve diplomatik izolasyon kampanyamızı genişlettik. Kasım ayında 31 ilde protestolar patlak verdi ve Başkan Trump’a, ABD’ye veya ABD yaptırımlarına karşı tek bir protesto yapılmadı. Çünkü İran halkı ekonomik sorunlarından kimin sorumlu olduğunu biliyor. Sorumlu, İran rejimidir ABD değil. Bu yüzden Başkan Trump, İran rejiminin müzakere masasına geldiğini görmek istiyor. Zira bu sayede barış ve güvenliği zayıflatan bir dizi İran tehdidini ele alacak gerçek kapsamlı bir paket üzerinde pazarlık yapabiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

Hook, “Bu tür bir anlaşmaya ulaşmak için gerekli etkiyi birleştirdik. Belirlediğimiz maksimum baskı kampanyası, nükleer anlaşma imzalanmadan önce var olan baskıyı aşıyor. Dış politikalarımızın ‘caydırıcılık, İran halkının yanında durma ve İran’ı diplomatik olarak izole etme’ başarısından oldukça memnunuz ve bu yolda büyük bir güvenle devam edeceğiz” dedi.

ABD’nin Trump yönetiminin 2018 yılında nükleer anlaşmadan geri çekilmesinden iki yıl sonra, füze programını ve İran gücünün diğer yönlerini içeren yeni bir nükleer anlaşma yapmaya ne kadar yakın olduğu yönündeki bir soruyu da yanıtlayan ABD’li yetkili, “Bu, İran rejimi için bir sorudur. Başkan Trump, başkanlığı boyunca rejimle oturmaya açıktı. Dolayısıyla bir anlaşmaya yakınsak, sorunun nükleer tehdit ve şantajla değil, diplomasinin bizimle bir araya gelmesi için rejime yöneltilmesi gerekiyor. İran’ın ekonomik baskı, diplomatik izolasyon, askeri caydırıcılık ve çıkarlarımızın savunulması için uygun bir tehdit olmadan müzakere masasına gelmeyeceğini biliyoruz. Bu üç unsuru da ortaya koyduğumuzu biliyoruz. Bu durum da istediğimiz anlaşmayı elde etme şansımızı arttırıyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Ruhani, ABD yaptırımlarının rejime 200 milyar dolara mal olduğunu söyledi”

Brian Hook, “Bunu yaparken İran rejimini de benzeri görülmemiş bir şekilde gelir elde etmekten mahrum bırakıyoruz. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD yaptırımlarının rejime 200 milyar dolara mal olduğunu söyledi. Bu durum, İran’ın terörizm ve antisemitizmi destekleyen ilk ülke olması, İran’ın daha kısıtlayıcı ve daha az hoşgörülü bir çevre ile karşı karşıya kalması nedeniyle önemlidir. Çünkü rejim, birçok etkiden mustarip” dedi.

Hook, ABD yönetiminin İran rejimini zayıflatmayı başardığına dikkati çekerken, “Hiç kimse, İran rejiminin terör yeteneklerinin düşük bir bedelle ortadan kaldırıldığını söyleyemez. Bu, kimsenin ortadan kaldıramayacağı bir şeydir. Ancak İran rejimi bugün üç yıl öncesine göre daha zayıf, aynı şekilde temsilcileri de öyle. Bu yüzden İran, önemli bir seçenekle karşı karşıya. Bu sayede ekonomilerinin çöküşünü ve temsilcilerinin paraya olan ihtiyacını seyredebilir. Birçok yönlü çalışan bu politikayı sürdüreceğiz, acelemiz yok. İyi bir politikamız var. İran rejimi ne zaman masaya gelmek istediğine karar vermeli” açıklamasında bulundu.

Trump yönetiminin azami baskı adımı kapsamında peş peşe gelen ABD yaptırım dalgaları, İran İçişleri Bakanı ve diğer birçok üst düzey yetkiliye karşı yaptırımları içeriyor. Bu noktada, muhabirin, “O halde şu soru gündeme getirilebilir; Başkan Trump idaresi İran’ın birçok ekonomik sektörünü hedef alırken, yaptırımlara maruz kalmayan hangi sektörler kaldı?” Hook ise bu soruya, “İki yıldır ABD Dışişleri Bakanı, anlaşmadan geri çekilme sonrasında İran için yeni stratejimizi duyuruyor. Nitekim İran halkıyla birlikte olmaya devam edeceğimizi açıkça belirttik. İran rejimini, bin 500’den fazla kişinin ölmesi ve 8 bin ila 10 bin arasında insanın yaralanmasından sonra, halkını öldürmeyi bırakmaya çağırdık. İnsan hakları ihlallerine karışan 12 İranlı hakkında yaptırım uyguladık. İçişleri Bakanı, İran kuvvetlerine barışçıl göstericilere karşı öldürücü güç kullanma yetkisi verdi ve bir kuvvet, 12 yaşındaki 23 çocuğu öldürdü. Hâkimlere ve yargı sektörüne yaptırım uyguladık. Mali yaptırımlar mevcut. Vizeleri reddettik. ABD’nin küresel ekonomiye etkisi düşünüldüğünde İran için başka sonuçlar da mevcut” yanıtını verdi.

Hebbe el-Kuddusi
şarkulavsat

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir