KARAÇAY-ÇERKES CUMHURİYETİ’NDE NELER OLUYOR?
19 Ocak’ta Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşen Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti Başkanı RaşidTemrezov, görüşmenin ardından yaptığı basın açıklamasında Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’nin Rus federal bütçesine olan bağımlılığını 2015 yılında, 2014 ve 2013 yıllarındaki orana nazaran azalttığını kaydetti. Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’nde gün be gün yeni ticaret kuruluşlarının ve girişimlerin arttığına dikkat çeken Temrezov, yatırımcıların ülkedeki ticari planlarına ve faaliyetlerine devam ettiklerini belirtti.
Mart ayında ilk görev döneminin bitmesine rağmen hala ülkedeki genel durumdan sorumlu olduğunu ve her şeyin gözetimi altında olduğunu belirten RaşidTemrezov’un ülkenin 2015 yılındaki politik durumuna yönelik iyimser tavrı ise dikkat çekti. Temrezov’un ifadelerinin aksine, 2015 yılı Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’ndeki otoriteler adına düzensiz bir yıl olarak kayıtlara geçmişti. Ülkedeki etnik grupların önceki yıllara nazaran politik olarak daha aktif bir rol üstlendikleri görülen 2015 yılında, Çerkes ve Abazaların yanında normalde ülkenin gidişatından hoşnut olan etnik Rusların dahi gün be gün kötüye giden ekonomi ve hükümetin şeffaf yapısının kaybı karşısında idari yapıyı eleştirdikleri görülmüştü. Ülkedeki baskın etnik unsur olan Karaçayların dahi idari yapıya karşı bir araya gelmesinin ardından ülkenin genel stabil durumu sekteye uğramış, 2015’in Aralık ayında hükümet tarafından şüpheliler üzerine düzenlenen askeri operasyonlarda 3 militanın öldürüldüğü kaydedilmişti.
Rusya’nın ekonomik durumundaki bozulma ile birlikte Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’nde de birçok politik unsurun Başkan Temrezov’a karşı birlik içinde olduğu belirtiliyor. Çerkeskabilelerinin birbirleri arasındaki rekabeti durdurarak Temrezov’a karşı birlik oldukları görülürken, Karaçaylar arasındaki muhalif grupların da eski cumhurbaşkanı Mustafa Batdiyev’e yakın olduğu bilinen isimler önderliğinde mevcut yönetime karşı birleştikleri kaydediliyor.
Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’nin Kuzey Kafkasya’daki komşularına nazaran daha dengesiz bir politik havaya sahip olması da dikkat çekiyor. Bu görece dengesiz politik durumun ardındaki başat faktör ise ülkenin birçok farklı etnisiteden oluşan sosyolojik yapısı olarak görülüyor. 1999 yılında, bölgesel başkanlık seçimlerinde karşı karşıya gelen Çerkes lider Vladislav Derev taraftarları ile Karaçayların adayı Vladimir Semnoyov’a destek veren gruplar arasında seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından çıkan çatışmalar ülkeyi büyük bir şiddet sarmalına sürüklemişti. Semyonov, Moskova tarafından ülkedeki şiddeti durdurması gerektiğine yönelik yapılan tüm çağrılara kulak tıkamış; Çerkesler ise Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’nden ayrılarak Rusya Federasyonu içerisinde kendi özerk devletlerini kurmak tehdidinde bulunmuşlardı. Sonuç olarak ise seçimlerden galip çıkan Semyonov, bu politik belirsizlik durumundan da galip çıkmış, ülke yönetimini bir dönem için devralmıştı.
Bir diğer önemli olay da 2004 yılının sonbaharında yaşanmıştı. Aralarında Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti eski cumhurbaşkanı Mustafa Badtiyev’in damadının da bulunduğu bir grubun ülkenin ileri gelen yerli işadamlarını öldürüp yakmalarının ardından başkent Çerkesk sokaklarına dökülen çoğunu katledilen işadamlarının yakınlarının oluşturduğu binlerce kişilik protestocu grup devlet dairelerini işgal etmiş, Mustafa Badtiyev’i istifaya çağırmıştı. Hükümet binasını işgal ederek adil bir araştırma ve suçluların yakalanıp cezalandırılması talebinde bulunan grup Mustafa Badtiyev’iülkeden ayrılmaya zorlamıştı.
Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’nin oldukça çalkantılı bir siyasi ve ekonomik yakın geçmişe sahip olduğu görülüyor. Son dönemde ülkenin ileri gelen firmalarından “Kafkas Beton” önemli sayıda işçisinin işine geçici bir süre için son verdiğini duyurdu. Moskova’nın baskısı altında kalan Karaçay-Çerkes hükümeti Rusya’yı memnun edecek olsa da ülkedeki ekonomik durumu daha da kötüleştirecek bir karar vererek bütçesini küçülttüğünü duyurdu. Ardından Moskova hükümeti Rus oligarklarını kullanarak Karaçay-Çerkes hükümetini bu ekonomik buhrandan kurtarmaya karar verdi. Ardından Rus Anonim mali birlik sistemi Karaçay-Çerkezya’da bulunan en büyük kapalı alan tarım işletmesi Yujni’yi satın aldı. İşletmenin yaklaşık olarak 100 milyon dolar değerinde olduğu belirtilirken Rus anonim şirketin Yujni’yi biraz daha düşük bir fiyata almış olabileceği de ifade ediliyor. Yujni, Moskova mali sistemindense tekrar Karaçay-Çerkezya mali sistemine kayıt edilerek vergilerinin lokal düzeyde toplanmasının sağlandığı belirtildi. Bu durumun Karaçay-Çerkes bütçesine büyük faydası dokunacağı tahmin ediliyor.
Rusya’da özellikle Kuzey Kafkasya’da yer alan bölgelerde yapılan büyük satın almaların neredeyse hepsi Rus siyasi sisteminin istekleri ve yönlendirmesi doğrultusunda gerçekleşiyor. Düşük enerji fiyatları, ekonomik yaptırımlar ve ekonomik reformların yetersizliğinin neden olduğu ekonomik buhranın Rus hazinelerini kuruttuğu söyleniyor. Rus hükümetinin Kuzey Kafkasya hükümetlerinin sadakatine karşılık mali fon sağlama politikasının da değişmekte olduğu fark ediliyor. Yeni kriz koşullarında, Rus oligarklarının parasının Rus hükümeti tarafından Kuzey Kafkasya’yı Rusya’ya finansal açıdan bağımlı tutmaya yarayan bir araç olarak görüldüğü ifade ediliyor. Fakat yine de Rus oligarklarının bu ekonomik kriz döneminde Kuzey Kafkasya hükümetlerini Rus hükümetine bağlı tutmak adına bölgede yatırım yapıp yapmayacakları belirsizliğini koruyor.
çeviren Alkın Saygı