Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı – Cumhurbaşkanlığı İdaresi Dış Politika İşleri Dairesi Başkanı Hikmet Hacıyev, COP29 çerçevesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Ermenistan’ın BM Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı’nın 29. oturumuna katılmadığını söyledi. İklim Değişikliği (COP29). Azerbaycan’ın sözleşmeye üye olarak tüm taraflara davetiye gönderdiğini söyledi.
“Ermenistan kayıt yaptırmış olmasına rağmen temsilcilerin katılımı konusunda henüz bilgi alamadılar. Eğer Ermeni tarafı bu etkinliğe kendisi katılmıyorsa ve bunun yanı sıra bölgesel işbirliği, ülkeler arası temastan bahsediyorsa bu bir kez daha gösterir ki: Ermenistan bu tür durumları sadece tek taraflı olarak kendini tanıtmak için kullanıyor ama biz Ermenistan’ın sözleşmeye üye olarak davet edildiğini ve her halükarda etkinliğe katılabileceğini düşünüyoruz, Azerbaycan’ın üzerine düşen sorumluluğu tam olarak yerine getirdiğini bir kez daha vurgulamak isterim. Konvansiyonun bir üyesi olarak tüm devletlerin gerekli, gerekli ve sonuç odaklı müzakereleri yürütmesi için tüm koşulları yarattık. Ancak Ermenistan ve ilgili çevreleri, Azerbaycan’a yönelik karşı propaganda kampanyasıyla yakından ilgileniyor” dedi.
Öncelikle Erivan yetkilisinin son güne kadar bu konuda somut bir karar vermediğini belirtelim. Aslında Ermenistan şu anda bile somut olarak olumsuz bir tutum ortaya koymuştur. Ancak görünen o ki Ermenistan COP29’a katılmayı reddetti.
Ermenistan’ın COP29’daki temsil düzeyi ne olursa olsun, böyle bir katılım taraflar arasındaki karşılıklı güven atmosferinin güçlendirilmesine yardımcı olabilir. Hatta bazıları ziyaret sırasında bazı belgelerin imzalanabileceğini bile düşündü.
Muhtemelen Ermenistan COP29’a katılmama yönünde bir açıklama yapacak ve bunu sözde yapıcı konumundan bağımsız bir karar olarak sunmaya çalışacak. Hatta Erivan’ın Bakü’yü de suçlamaya çalışması muhtemeldir. Zaten buna benzer girişimler daha önce de yapılmıştı.
Ermenistan’ın COP29’a katılmaması çeşitli faktörlere bağlanabilir.
Birincisi, büyük olasılıkla bu karar, Fransa dahil Batı’nın baskısı sonucu alındı. Çünkü başta da söylediğimiz gibi Batılı ülkeler Ermenistan’ın COP29’a katılımının karşılıklı güven ortamının oluşmasına yardımcı olabileceğini anladılar. Böylece engellediler.
İkincisi, belki de Ermeni yetkililer iç kamuoyundan endişe duyuyorlardı. Dolayısıyla Ermeni yetkililerin Bakü’ye gelişi özellikle muhalefet arasında hoşnutsuzluğa neden olabilir, hatta hükümete karşı eylemlerle sonuçlanabilir. Belki de resmi Erivan bu senaryoyu engellemeye çalıştı.
Üçüncüsü, Ermeni yetkililerin güvenlik konularında endişe duyması muhtemeldir.
Her halükarda COP29’a katılım, Erivan’ın ilişkilerin normalleşmesi yönünde bir adım daha atması için bir fırsattı. Ermenistan bu şansı değerlendiremedi.
Kanan Novruzov