KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Kağızman’a ısmarladım Hazar Türkü Bob Dylan gele!

Kağızman’a ısmarladım Hazar Türkü Bob Dylan gele!

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 8 dk okuma süresi
613 0

Türkiye çok farklı kültürel, dini ve etnik dinamikleri olan bir ülke. Hatırlıyorsanız Londra eski belediye başkanı İngiltere’nin şimdiki Dışişleri bakanı Boris Johnson’un, aile köklerinin Çankırı’nın Orta İlçesine bağlı Kalfat köyüne uzandığı gündem gelmişti. Büyük dedesinin Damat Ferit Paşa hükümetinde bakanlık yapan gazeteci Ali Kemal olduğunu biliyoruz. Ama bizi daha çok heyecanlandıran başka Türkiyeliler de var! Rum asıllı ABD’li yönetmen ve yazar Elia Kazan’ın (Elias Kazancıoğlu) Türkiye kökenlerini çok az kişi bilir. 7 Eylül 1909’da Kayseri Germir kökenli bir Rum ailenin çocuğu olarak İstanbul’da doğan ve 28 Eylül 2003’te New York’ta ölen yazar Elia Kazan, Özellikle Tennessee Williams ve Arthur Miller’ın oyunlarını sahneleyerek tiyatroda büyük başarı kazanmış, etkileyici filmleriyle sinema sanatının ustalarından. 1970’lerden itibaren Türkiye’yi sık sık ziyaret eden Kazan, 1988’de 7. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde seçici kurul başkanlığı yapmış ve Zülfü Livaneli’nin Sis filminde küçük bir rol almıştı. Tabi ki Türkiye’nin uzun yıllar mazbatasız ABD büyükelçiliğini üstlenen Ahmet Ertegün’ün yakın dostuydu.

Türkiye yine gündemde ama bu sefer darbe girişimi ya da patlayan canlı bombalarla değil. Yazdığı şiirleri besteleyip şarkı olarak da okuyan Amerikalı müzisyen ve şair Bob Dylan, Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi olmasıyla gündemde. Ne alaka diyeceksiniz? Haklısınız ama kazın ayağı öyle değil! Kazın ayağı Kağızman’a gidiyor. Muharrem Akkuş’un derlediği “Kağızmana ısmarladım nargele nargele/Kağızmana ısmarladım nargele nargele/Gümüş kemer ince bele dar gele dar gele oy/Gümüş kemer ince bele dar gele dar gele oy” türküsünün, sanıyorum en azından nakaratı çoğumuzun ezberindedir. Kağızman’dan bu defa nar yerine Nobel ödüllü Bob Dylan geldi. İsveç Nobel Akademisi’nden yapılan açıklamada; 75 yaşındaki sanatçının, Amerikan müzik geleneğinde “yeni şiirsel anlatımlar yarattığı” için bu ödüle layık görüldüğü belirtildi. Dylan, 8 milyon İsveç kronu (Yaklaşık 3 milyon TL) değerindeki para ödülünün de sahibi oldu.

Bob Dylan gerçek ismi değil sahne adı. Gerçek ismi Robert Allen Zimmerman. Yahudi asıllı. Amerika Yahudi cemaati onu ‘Shabtai Zisel ben Avraham’ dini kimliğiyle tanınıyor. 24 Mayıs 1941’de Minnesota eyaleti Duluth şehrinde Abram Zimmerman ile Beatrice “Beatty” Stone’nın oğlu olarak dünyaya geldi. Aynı eyaletin Hibbing şehrinde büyüdü. Etnik kökenlerinin serüveni tam bir Hollywood filmi senaryosunu aratmayacak konuya sahip. Büyükbabası Zigman Zimmerman ve babaannesi Anna Zimmerman Trabzon’dan Odessa’ya göç etmiş. 1905’te ver elini Amerika deyip Amerika’nın yolunu tutmuşlar. Bob Dylan’ın Anne babası Benjamin Edelstein ve anneannesi Lybba Edelstein’da 1902’de ABD’ye göç eden Litvanyalı Yahudi bir aileden. Bob Dylan, muhtemelen Hazar Türklerinden.

Çünkü Dylan 2004’te yayımladığı ‘Chronicles: Volume One’ adlı anılarında babaannesinin ailesinin Kağızmanlı olduğunu, evlenmeden önceki adının “Kirghiz” (Kırgız) olduğunu, onun ebeveyninin de aynı bölgeden gelen ayakkabı ustası ve sepici olduğunu ve onun sülalesinin aslen İstanbul’dan geldiğini, ilk gençliğinde söylediği Ritchie Vales’in, ‘In a Turkish Town’ (Bir Türk Kasabasında) şarkısının, herkesin dilindeki La Bamba’nın tersine kendisiyle daha uyuşur göründüğünü yazmıştı. Hıristiyan Avrupa’da Yahudilerin eziyet çektiği zamanda, Hazar İmparatorluğu Yahudiler için bir umut feneriydi. Hazar Kağanların hoşgörüsüyle Yahudiler dini hayatlarında hiçbir zorlukla karşılaşmadılar. Hazar İmparatorluğu; Bizans ve İran’dan göç eden Yahudi mültecileri kabul etti. Bu mültecilerin etkisi ile Hazarlar Yahudi dinini hoş gördüler ve çoğu Museviliği benimsedi. İşte Bob Dylan’ın aile kökleri Bu Hazar Türklerine uzanıyor. Halen İstanbul’da yaşayan Karaim (Karay) Türklerinden. Çünkü babaannesinin ailesinin Kağızmanlı olduğu, evlenmeden önceki adının “Kirghiz” (Kırgız) olduğunu söylemesi, bu iddiayı destekliyor.

Bob Dylan’ın ilk gençliğinde söylediği Ritchie Vales’in, ‘In a Turkish Town’ (Bir Türk Kasabasında) şarkısının, herkesin dilindeki La Bamba’nın tersine kendisiyle daha uyuşur göründüğünü belirtmesi hem aile köklerinin hikâyesini çok iyi bildiğini göstermez mi? Atlantic Records:’un kurucusu Ahmet Ertegün’le dostluğunu bir kenara yazın lütfen. Bob Dylan ilki 1979 ikincisi Haziran 2010’da iki kez Türkiye’de konser vermiş bir dünya starı. Haziran 2010’da Türkiye’de 31 yıl aradan sonra ikinci konserini veren Bob Dylan, binlerce kişiyi Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’na çekmişti. Bob Dylan’ın yerleşik düzene başkaldıran ve bireyi ön plana çıkaran şarkı sözleri onun özellikle Türkiye’de Hippi ve Sol çevrelerde çok dinlenenler arasına koymuştu.

Bizim Bob, Dylan; sonradan “Huzurevine oranla daha fazla kişinin öldüğü yer” olarak tanımlayacağı üniversiteden atıldığında, henüz 18 yaşında bir gençti. Yirmisinde ise dağınık ve kirli saçları, eski püskü giysileri, omzunda gitarı ile New York’ta, “Beatnik”lerin arasında bulunmuştur. Ona göre New York “Henüz çok fazla insanın gitmediği, gidenin de geri dönmediği” bir yer ve oraya gitmek, “Aya gitmek gibi bir şey”dir. İşte o yerleşik sisteme göre ayarı bozuk bu adam 13 Ekim 2016’da Nobel Vakfı tarafından 2016 Nobel Edebiyat Ödülüne layık görüldü.
‘In a Turkish Town’ (Bir Türk Kasabasında)

There across the sea waits my fair loved one
In a Turkish town, waiting there for me
And I know that someday, we’ll live and love
So the mystic Turks say from the stars up above

So wait there, my loved one, I’m coming home
To my little Turkish girl, in a Turkish town
To my little Turkish girl, in a Turkish town

Ömür Çelikdönmez
Twitter: @oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir