Ankara’ya gelen Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton önderliğindeki heyet, Türkiye’ye Suriye sınırında bir “güvenli bölge” önerisi getirecek ve böylece PYD/YPG ile Türk Ordusu’nun çatışmasının önüne geçmeyi deneyecektir. Heyetin bir diğer amacı ise oluşturulacak olan “güvenli bölge”ye Mısır ve BAE önderliğindeki “ABD yandaşı” Arap devletlerinden getirilecek askerleri yerleştirmek ve böylece Türkiye’nin “Kuzey Suriye Arapların güvenliği” üzerinden geliştireceği tezi de engellemek olacaktır. ABD, oluşturucak olan güvenli bölgenin Fırat’ın doğusu ekseninde kurgulanması ve Ankara’nın bölgeye operasyon düzenlemesini engellenmesi karşılığında, Fırat’ın batısında bulunan Menbic’ten PYD/YPG’yi çıkararak kasabayı Türkiye ve yedeğindeki ÖSO’ya bırakabilir. Menbic Türkiye adına bir “kazanç” olarak gösterilerek, Ankara tarafından çok daha büyük bir tehdit olarak görülen Fırat’ın doğusundaki YPG varlığı korunmak istenecektir. Fakat bu noktada da özellikle Menbic’in hemen dışında bulunan Suriye Ordusu’nun kasabayı alması ihtimali var. Moskova’nın tutumu böyle bir hamle yapılması durumunda çok önemli olacak. Zira Suriye Ordusu’nun Menbic’e girmesini ancak Kremlin önleyebilir. Moskova’nın da Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna operasyon düzenlemesine sıcak bakmadığı ortada. Zira Kremlin de YPG’yi kaybetmek istemiyor. Bu bağlamda, ABD’nin Türkiye’yi yatıştırmak için Menbic ekseninde adım atması ve bir “güvenli bölge” önerisi getirmesi durumunda Rusya’nın YPG’yi kaybetmemek için ABD ile bu hususta uzlaşması söz konusu olabilir. Fakat güvenli bölgeye yerleştirilecek Arap askerler sorun olacaktır. Rusya, bu askerlerin ABD müttefiki ülkelerden gelmesini istemeyecek ve muhtemelen bölgeye Suriye Ordusu’na bağlı güçlerin konuşlanmasını isteyecektir. Ya da Rus askerlerinin de içerisinde bulunacağı uluslararası bir askeri kuvvetin güvenli bölgeye yerleştirilmesi de istenebilir.
Göktürk Tüysüzoğlu