20 Aralık 2018 gününde Japon Denizi’nde Güney Kore askeri gemisinin radarının Japon askeri gemisini hedef almış olduğuna dair tartışmalar devam etmekte ve bu iki ülke arasında gerginlik gitgide yükselmektedir. Gerçi bu konuda gerçek yavaş yavaş ifşa edilmekte de, Japonya Milli Savunma Bakanlığı Güney Kore’ye tepki gösterirken Güney Kore ise Japon gemisini hedef almadığını ileri sürmeye devam etmektedir. Gerçekten de bu olaydan sonra hem Japonya’daki hem de Güney Kore’deki kamuoyunda birbirlerine karşı sert söylemler hâkim olmuş ve bu durum bu iki ülke arasında husumetin ne kadar büyük olduğunu göstermektedir.
Aslında Kore eskiden beri kendisini “dünyanın merkezi Çin’in en büyük oğlu” olarak tanımlamakta ve Koreliler tarafından Japonya’yı “kendisinin küçük kardeşi” olarak aşağılama duygusu yaygın şekilde benimsenmektedir. Gerçekten de Japonya’nın 1910-1945 yılları arasında Kore’yi hükmetmesine ve 2. Dünya Savaşı esnasında “Kore halkına suçları işlemiş olması”na karşı Korelilerin öfkesi ve Japonlara karşı nefreti “kendisinden daha alt sınıftaki Japonlar tarafından hükmedilmiş olması” aşağılık kompleksinden kaynaklanır. Güney Kore hükümeti de ulusal birliktelik ve kendi meşruiyetini kazanmak için Japonya’ya karşı nefretinden istifade etmiş ve Korelilerin Japonya’ya karşı nefreti zirveye ulaşmıştır.
Buna karşı Japonya’da da Kore’ye karşı nefret yavaş yavaş oluşmaya başladı ve özellikle Japonya’nın siyasal ve ekonomik düşüşü 2000’lı yılların başında başladıkça Kore düşmanlığı Japon kamuoyunda belirgin olmaya başlamıştır. Özellikle Kore’nin Japonya’ya karşı dünya kamuoyuna yaptığı propaganda çalışmaları ortaya çıktığında Japonya’nın kamuoyunda Kore düşmanlığı hızlı bir şekilde yükselmiş ve şehirlerde Kore ve Korelilere karşı eylemler de görülmeye başladı. Artık günümüzde Koreliler ve Japonların çoğunun birbirlerine karşı güvensizliği yükselmeye devam etmekte ve bu iki ülke arasında tekrar güvenin sağlanması neredeyse imkansız hale gelmiştir.
Ayrıca Uzakdoğu’daki Amerika-Çin rekabeti de Japonya-Kore gerginliğinin yükselmesine sebep olmaktadır. Günümüzde Çin Güney Kore’yi Amerika’dan uzaklaştırıp kendi tarafına çekmek için her alanda yoğun çalışmaları yürütmekte ve bu süreçte Kore halkı içindeki Japon nefretini de kullanmaktadır. Gerçekten de Japonya’ya karşı yapılan çalışmalarda Kore ve Çin birlikte faaliyet göstermekte ve Yabancı güçlerinin bu bölgedeki siyasal oyun Kore-Japon anlaşmazlığı ve gerginliğini daha da karmaşık hale getirmiştir.
Günümüzde devam eden Kore-Japon radar krizi konusunda uzmanlar ve aydınlar barışçıl çözüm çağrısında bulunurken her iki kamuoyunda bu kriz etnik düşmanlığı daha da yükselten bir unsura dönüşmüş durumdadır. Böylece bu radar krizi Kore-Japon ilişkilerinin artık son derece karmaşık ve tehlikeli noktaya geldiğini tespit etmektedir.

Keisuke Wakizaka
Kafkassam