KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. İsrail BİDEN’i İran’ın faaliyetleri konusunda uyardı

İsrail BİDEN’i İran’ın faaliyetleri konusunda uyardı

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 7 dk okuma süresi
277 0

İsrail istihbaratı, İran’ın ‘nükleer anlaşmayı yeniden müzakere etmek amacıyla’ Ortadoğu’daki ‘kollarını’ kullanma ve ABD Başkanı Joe Biden yönetimine karşı güçlü bir konumda olmak için ‘Batılı hedeflere’ yönelik saldırılara hazırlanma niyetinde olduğu konusunda uyardı.

Fransız Haber Ajansı’na (AFP) göre İsrail askeri istihbarat yetkilileri, anlaşmaya bağlı kalmadan önce İran’ın, nükleer anlaşmadaki değişiklikleri müzakere etmek ve Washington’a baskı yapmak için Irak, Yemen ve Gazze’deki müttefiklerinin yanı sıra

Lübnan’daki Hizbullah ve Suriye’deki savaşçılar gibi ‘kollarının’ yeteneklerini kullanmak istediğini belirtti.

İsrailli yetkililer, Devrim Muhafızları dış operasyonları yetkilisi Kasım Süleymani’nin Ocak ayında Bağdat’ta ABD’ye ait bir insansız hava aracıyla öldürülmesi ve İran nükleer silahlarına yönelik eski ‘Amad’ programından sorumlu Muhsin Fahrizade’nin Kasım ayı sonlarında Tahran yakınlarında karmaşık bir operasyonda öldürülmesi sonrasında İran’ın, 2020 yılında ağır darbeler aldığını söyledi. Yetkililer, bu nedenle Tahran’ın, intikam almaya kararlı olduğunu belirtti. İran, Fahrizade’nin ölümünden İsrail’i sorumlu tutuyor.

Yeni ABD Başkanı Joe Biden, İran’ın tüm içeriklerine bağlılığı şartıyla ülkesinin, anlaşmaya geri döneceği taahhüdünde bulundu.

İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi, nükleer anlaşmaya geri dönüşün ‘kötü bir şey’ olacağını söylerken, ülkesinin İran ile mücadele etmek için ‘yeni planlar’ hazırladığını vurguladı.

İsrail, Tahran ile büyük güçler arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmaya yönelik muhalefetini asla gizlemedi. Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın 2018 yılında ‘ülkesinin nükleer anlaşmadan geri çekildiğini ve İslam Cumhuriyeti’ne yeniden yaptırım uygulayacağını’ ilan etmesi sonrasında Tahran’a karşı başlattığı azami baskı kampanyasını da destekledi.

İsrail askeri istihbarat raporuna göre Süleymani’nin öldürülmesinden bu yana İran, ekonomik krizini ABD yaptırımlarını aşarak ve dış ‘kollarının’ yeteneklerini güçlendirerek çözeceğine güveniyor.

Raporda, Tahran’ın müttefiki olan Hizbullah’ın, Lübnan- İsrail sınırlarındaki gerginliği, İsrail insansız hava araçlarına karşı saldırılar başlatarak veya çatışmalar yoluyla tırmandırmaya ve savaşı ateşlemeden güç dengesini yeniden kurmaya çalışabileceğini belirtti.

Ancak İsrail raporu, Hizbullah’ın İsrail’in yanıtı hususundaki hesaplamalarının hatalı olması halinde İsrail iradesinin ötesine bir tırmanış olabileceğine karşı uyardı.

İsrail ordusunda kimliğinin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir komutan, Şii ekseninin, ‘caydırıcılık yeteneğinin yetersiz olması’ nedeniyle şu anda İsrail karşısında acı çektiğini ve kuzey sınırında istikrarı bozarak bu yetenekleri yeniden kazanmak için hareketlilik istediği ifade etti.

İsrail istihbaratına göre Suriye’de, Tahran’ın seyir füzeleri, insansız hava araçları, uçaksavar savunma sistemleri ve radar cihazları ile tedarik ettiği, Tahran’a sadık 25 bin Suriyeli ve Afganlar savaşçı ve yüzlerce İran unsuru bulunuyor.

İsrailli komutana göre bölgenin diğer alanlarında, Tahran’ın Irak ve Yemen’deki ‘kolları’, daha ucuz ve etkili seçenekler oluşturdu ve İran, bir savaşı ateşleme riskine girmeden önce saldırı gerçekleştirme sorumluluğundan kaçabilir. İsrailli komutan, özellikle de Yemen’deki İran yanlısı Husi isyancılarına atıfta bulundu.

Komutan, “Şu anda İran, gelecek yıl dünyanın çeşitli yerlerinde Batılı hedeflere yönelik saldırılarına devam edebilir” dedi.

İsrail’in geçen günlerde başta Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olmak üzere Arap ülkeleriyle imzaladığı normalleşme anlaşmalarının, bir ‘denge’ oluşturduğunu söyleyen komutan, anlaşmanın İran üzerindeki baskıyı artırmak için önemli bir araç olduğunu vurguladı.

Öte yandan İsrail askeri istihbarat raporu, Ocak ayında Fordo yeraltı tesisinde yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyum üretimine ulaştığını duyuran İran’ın artan bilimsel yeteneklerine karşı uyardı.

Askeri komutan ise “Anlaşmalar, nükleer yakıt stoklarının artmasını engelleyebilse de bazı araştırma ve geliştirme projeleri geri alınamaz” açıklamasında bulundu.

Diğer yandan New York Times gazetesi, İsrail ordusunun istihbarat değerlendirmesinden alıntı yaptığı bir haberinde, “İran bir bomba yapmayı seçerse, kısmen tüm bileşenlerden ve teknik kapasiteden yoksun olduğu için bu, yaklaşık iki yıl sürecektir” dedi.

İran İstihbarat Bakanı Mahmud Alevi, İran’ın nükleer programının seyrini değiştireceğini ve ülkesi üzerindeki Batı baskısı devam ederse nükleer silah üretmeye yöneleceği imasında bulunmuştu.

Bu bağlamda İran’ın nükleer faaliyetlerini ele alırken isminin verilmemesi şartıyla gazetecilere konuşan İsrailli istihbarat yetkilileri, eğer uranyum, yani nükleer silah üretim düzeyi yüzde 90’a kadar zenginleştirilmişse İran’ın, yaklaşık üç nükleer bomba yapmak için yeterli uranyum biriktirdiğine inandıklarını söylediler. Yetkililer, teorik olarak bu tür bir zenginleştirmenin yaklaşık beş ayda gerçekleştirilebileceğini dile getirdi.

Ancak İsrail istihbarat değerlendirmeleri, İran’ın hala bir silah üretecek bilimsel ve teknik yeteneklerden yoksun olduğunu ifade ediyor.

New York Times’a göre İsrailli üst düzey bir lider, İsrail’de gazetecilere yaptığı açıklamada, Fahrizade suikastının İran’ın programına ağır bir darbe indirdiğini belirtti.

İran İstihbarat Bakanı, geçen pazartesi günü Kanal 2’ye verdiği röportajda, “Dini Lider fetvasında açık bir şekilde nükleer silahların şeriata aykırı olduğunu ve İslam Cumhuriyeti’nin bunu dinen yasak görüp, elde etmek istemediğini beyan etmiştir. Ancak köşeye sıkışmış bir kedi, özgürce dolaşan bir kediden daha farklı davranabilir. Eğer Batılı güçler bizi buraya iterlerse, bu artık İran’ın hatası olmaktan çıkar” ifadelerini kullanmıştı.

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir